31 Aralık 2008 Çarşamba

İYİ SENELER !

Tüm Futbol Dilencilerinin Yeni Yılını Kutlarım

Şeref Solmazer


2009'da

Futbol için ;

- Fanatizmden uzak
- Dilenmeye gerek bırakmayacak güzellikte
- Sağlıklı ve adaletli
- Etik spor kurallarına uygun
- Barış içinde
- Hoşgörü ile
- Göze ve gönüle hitap eden

Güzel bir futbol yılı diliyorum.

Başta Fenerbahçe olmak üzeri tüm takımlarımıza da sonsuz başarılıar dilklerimle...

23 Aralık 2008 Salı

Noel Devresine Fenerbahçe Konya galibiyeti ile girdi

Globalleşen futbolun cilvesi olarak , maç takvimlerinin uluslararası plnalamaları ve milli takım ve diğer kupa maçlarının da etkisiyle ayrıca Hristiyan kesim için Noel'in diğer insanlar için yılbaşı kultlamalarınında göz önüne alınarak düzenlenmeye başlanan devre arası tatili bu yıl henüz 17. hafta tamamlanmadan verildi . Bu yüzden FB ikinci devreye Trabzon ile başlayıp , ligide Trabzon maçı ile tamamlayacak .
Fenerbahçe , çok kötü başladığı ligi 32 puanla 34 puanlı Sivasspor ve Trabzonspor ile 33 puanlı GS'nin ardından 4. sırada tamamladı . Devre arası yapılacak takvieyler ve Semih'in iyileşmesi ile FB ikinci yarıda rakiplerinin de oyayacağı oyun ve alacağı sonuçlara göre ligde yine en büyük aşmpiyon adayıdır bana göre .
Bakalım görelim .
Bı vesile ile ligi lider tamamlayan Sivasspor'u da ayrıca kutluyoruz .

Konyaspor : 1 Fenerbahçe : 2

STAT: Atatürk
HAKEMLER: Kuddusi Müftüoğlu, Nihat Mızrak, Asım Yusuf Öz
KONYASPOR: Oğuzhan, Serhat(Ömer dk. 58), Milos, İsmail, Celalettin, Erdal(Erhan dk. 73), Zafer, Fahri, Da Silva(Ferdi dk. 58), Caner, Veysel.
YEDEKLER: Jefferson, İlker, Eren, Uğur Yanıkdemir
TEKNİK DİREKTÖR: Giray Bulak
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan, Önder, Yasin, Roberto Carlos, Deivid(Ali Bilgin dk. 80), Josico, Emre(Deniz dk. 57), Uğur Boral(Vederson dk. 58), Alex, Güiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Can, Maldonado, İlhan
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOLLER: Önder (dk. 34), Deivid (dk. 42)(Fenerbahçe), Veysel (dk. 52) (Konyaspor)
SARI KARTLAR: Serhat, Erhan (Konyaspor), Volkan Demirel, Josico, Yasin(Fenerbahçe)

Avrupa'ya Veda . D.Kiev : 1 Fenerbahçe : 0

Fenerbahçe geçen yılki şaşalı Avrupa maceresı sonrası bu yıl UEFA vizesi bile alamayarak kupalara erken veda etti . Avrupa kuplarındaki kötü ve etkisiz futbolu son umut maçı Kiev'de de devam edince rakibine 1-0 yenilerek Avrupa mücadelesini sonulandırdı .
DINAMO KIEV : 1 FENERBAHÇE : 0
STAT: Valeri Lobanovskiy
HAKEMLER: Florian Meyer , Carsten Kadach , Christoph Bornhorst (Almanya)
DINAMO KIEV: Bogush , Betao , Diakhate Mikhalik , Nesmachniy , Ghioane , Vukojevic , Cernat (Asatiani dk. 46), Eremenko , Bangoura (Kravets dk. 55) (Zozulya dk. 90+3), Milevskiy
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan Gönül , Edu , Lugano , Roberto Carlos , Deivid , Selçuk (Maldonado dk. 59), Josico , Uğur Boral (İlhan dk. 74), Alex (Ali Bilgin dk. 65), Güiza
GOL: Eremenko (dk. 20)
KIRMIZI KART: Maldonado (dk 90+4)
SARI KARTLAR: Asatiani, Mikhalik, Kravets (Dinamo Kiev), İlhan, (Fenerbahçe)

14 Aralık 2008 Pazar

Yol Ayırımı ( Fenerbahçe : 2 Antalyaspor : 0 )

Antalyaspor maçı ile beraber Fbahçe ilk yarıyı kendisini potada tutacak yerde bitirme şansını yakaladı. Büyük bir merakle Fbahçeyi yönetenlerin bundan sonra ne yapacaklarını bekliyorum. Ligdeki toparlanmaya rağmen takım sorununun devam ettiği görülüyor. Peki Fbahçe bunu nasıl ve ne kadar kısa bir sürede çözebilecek.

Önce sorunun nasıl yaratıldığına bakalım. Fbahçe Daum sonrası da benzeri bir krize girmiş, bedelini Şampiyonlar Liginden elenerek ödemişti. Şimdi de transfer dönemindeki hataların bedeli şampiyonlar liginden elenerek ödenmiş oldu. Üstelik bu kez UEFA ya da kalınamadı. Neyse ki lige tutundu Fbahçe.

Fbahçenin en önemli sorunsalı olarak orta saha görülmektedir. Bunun da en temel nedeni bu bölgedeki referans adamın yani Marco' nun gönderilmiş olması yerine ise referans olabilecek nitelikte bir oyuncunun alınamamış olmasıdır. Orta sahanın göbeğinde Emre-Josico-Maldonadove Selçuk alternatifleri mevcut. Ancak bunların hiçbiri tempo ayarlayan, oyun ritmini kontrol eden oyuncular değil. Marco' nun esas önemi burdan kaynaklanıyor. Bir tek oyuncu eğer alternatifi yoksa bu kadar önemli olabiliyor işte. Birinci ve en büyük hata bu bölgeye oyun ritmini kontrol edebilecek düzeyde bir adamın alınmamış olmasıdır.

2. hata ise kanatlarda yapılmıştır.Geçen seneki en büyük sorunlarımızdan biri olan sol kanat olduğu gibi bırakılmış sağ kanada ise takviye olarak Burak alınmıştır. Üstelik Deivid' in sakat olduğu bir dönem varken önümüzde.. Ne Uğur ne de Kazım oyun zekası olarak yeterli iken ve Deivid sakat iken kanatların bu kadar ihmal edilmiş olması anlaşılır şey değil... Acil iki kanada çok iyi iki transfer..

3. hata Guiza transferinde yapılmıştır. Kimse bana Guiza ile Kezman' ın arasındaki farkı anlatamaz.. 14 milyon EUR a da bu transfer yapılmaz. Yapılmamalıdır. Bu paraya Baros ve Kewell ı alanlar varken hele..Bu tip transferin en büyük zararı harcanan kaynak nedeni ile Semih' i de yedek tutmak zorunda kalmaları.. Semih bu kadroda takımın direk oyuncusudur bence.. Guiza falan Semih' i kesemez..Forvet karakteri değişmeli.. Yani buraya da bir transfer...

4. hata geçen sene olduğu gibi kalecisiz sezona devam edilmesidir... Bir transfer de buraya

5. hata yedek kulübesinin kalitesinin düzeltilmemesi..Dinamo Kiev maçının yedekleri: Volkan- İlhan- Yasin- Wederson... vs..

Bu kadar çok hata yapan bir kulübün şampiyonlar liginde puan alması başarıdır.. Ligde de liderle arasında iki puan kalmış olması büyük bir şanstır..

Bütün bu sorunlar devre arasında giderilemez. Dolayısı ile öncelik sırasına göre hareket edilmelidir..

Yapılması gerekenler:

1- Josico ve Maldonado bir an önce gönderilmelidir
2- Boşaltılan yabancı kontenjanı ile bir tane çok iyi ön libero, oyunu iki yönlü oynayabilen, bir tane de çok iyi kaleci alınmalı
3- Bir tane de çok iyi sol kanat oyuncusu alınmalı.. Süratli ve ceza sahası etkinliği olan bir oyuncu tercih edilmeli..
4- Yedek kulübesi zenginleştirilmeli..

Forvet ve sağ kanat ise bir sonraki transfer sezonuna bırakılabilir..

FB orta sahadaki 4 lü sorununu çözerse ligin mutlak favorisi olur..

Syg..

Serhat
--
Fenerbahçe : 2 Antalyaspor : 0
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Bülent Yıldırım , Adil Sinem , Alpaslan Dedeş
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos , Kazım , Josico , Emre (Vederson dk. 80 ), Alex (Deivid dk. 61 ), Uğur (Deniz dk. 74 ), Güiza
ANTALYASPOR: Ömer , Sedat , Vahap , Yalçın , Şenol , Ali Zitouni , Ertuğrul (Volkan Altın dk. 30 ), Volkan Arslan , Abdullah (Ngwenya dk. 90+1 ?), Straka , Djiemova (Ahmet dk. 78 )
GOLLER: Güiza (dk. 11), Lugano (dk. 65)
KIRMIZI KART: Volkan Arslan (dk. 43)
SARI KARTLAR: Lugano, Edu (Fenerbahçe), Volkan Arslan, Sedat (Antalyaspor)

6 Aralık 2008 Cumartesi

Denizli: 0 Fenerbahçe :1

Fenerbahçe BJK galibiyetinden sonra zorlanabilirdi , hatta puan kaybedebilirdi ki öylede olacaktı neredeyse . İlk yarı gerçekten inanılmaz etkisizdi . Denizli sendromu denilen saçmalıktan kurtulması gereken camianın bu kurtuluşunu en tartışmalı adamı Emre inanılmaz bir gol atarak ve kurban bayramına özel itikatli namazını saha da kılarak(!) - bu da nasıl bir modaysa- geçti. Bir hafta önce soyadı Denizli olan hocanın takımını yenen takım bu hafta adı Denizli olan takımı yendi . Bu denizleri aydınlatan fenerden ışık ve ilham alan takım galiba denizlilileri, denizleri ve karanlık işleri pek sevmiyor , aydınlatmayı seviyor bu işleri : Bakın görün ligin bu aydınlık yolunu : ŞAMPİYONLUK !
Denizlispor : 0 Fenerbahçe :1
STAT: Denizli AtatürkHAKEMLER: Aytekin Durmaz, Şahan Yılmaz, Erhan SönmezDENİZLİSPOR: Cenk, Feridun, Kratochvil, Tomas(İsmail dk. 84), Çağlar, Süleyman(Emin dk. 63), Selahattin, Fatih Yiğen, Caner, Roberts, Ivan(İzzet dk. 69)YEDEKLER: Vega, Carlos Alberto, Yusuf, GürayTEKNİK DİREKTÖR: Ümit Kayıhan
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül(Önder dk. 75), Edu, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Selçuk, Josico(dk.58 Deivid), Vederson(dk.58 Emre Belözoğlu), Alex, Güiza.YEDEKLER: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Deniz, İlhanTEKNİK DİREKTÖR: Luis AragonesGOL: Emre Belözoğlu (dk. 60) (Fenerbahçe)SARI KARTLAR: Süleyman (Denizlispor), GÜiza, Kazım (Fenerbahçe)

Fenerbahçe: 2 Beşiktaş:1

Fenerbahçe , GS 'den sonra ligin önemli maçlarından birinde BJK'yi de kendi evinde zorlanmadan yenerek kötü başaldığı sezonun ilk devresinde önemli bir avantajı kullanlarak evinde kazanmaya devam etti. Bu maç FB'nin galibiyetinden çok fovori olarak gösterilen BJK'nin niye kaybettiği üzerine tartışıldı . Güiza muhteşem ötesi bir gole imza atarken kaçırdıklarıyla maçı kazanmayı hakkettiği söylenen BJK'nin fark yemesine engel oldu . Nasıl bir gerçekse bu işte öyle bir gerçekti ...
FENERBAHÇE : 2 BJK: 1
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Bünyamin Gezer, Serkan Ok, Cem SatmanFENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Kazım, Selçuk, Deivid(Ali Bilgin dk. 83), Uğur Boral(Vederson dk. 69), Alex(Josico dk. 60), Güiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Emre, Önder, DenizTEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
BEŞİKTAŞ: Rüştü, İbrahim Toraman, Zapotocny(Holosko dk. 71), Gökhan Zan, İbrahim Üzülmez, Sivok, Cisse, Ekrem(Uğur İnceman dk. 84), Delgado, Serdar Özkan, Nobre(Bobo dk. 75)
YEDEKLER: Hakan, Serdar Kurtuluş, Seric, TelloTEKNİK DİREKTÖR: Mustafa Denizli
GOLLER: Selçuk (dk. 11), Nobre (dk. 21), Güiza (dk. 26)KIRMIZI KART: Cisse (dk. 42 ) (Beşiktaş)SARI KART: İbrahim Toraman (Beşiktaş)

26 Kasım 2008 Çarşamba

Şampiyonlar ligine veda . Fenerbahçe : 1 Porto : 2

Doğrusu bu sezonki Fenerbahçe'den dün akşam için fazlasıyla umutvar olduğumuzu gördük . Takım gerçektende istese de yapamıyor ve anında demoralize olarak oyunu bırakıp çaresiz kaderine razı oluyor göründü . İlk 15 dk. da kaçırılan 2 önemli gol ikinci yarıda 1 mt den kaçırılan inanılmaz beraberlik fırsatlarına , kaleci ve hakemlerin armağanı iki karşı gol eklenince , kahramanlarda sahne yerine masa altında gizlenmeyi tercih edince , ortaya çıkan tablo normaldi .
Gruplar açıklandığında rakiplerimizden biri olacağına inandığımız Porto'ya 2 maçta 6 puanı biz verdiğimize göre söylenecek bir söz yok . Stratejimizin her anlamda çöktüğü ortaya çıkmış oldu .
Bu sonuçtan sonra deplasmanda ki Kiev maçındanda UEFA devamı için bu aşamada pek umutvar olduğumu söyleyemeyeceğim . Duygusal ülkenin duygusal takımının duygusal topçularının bukadar stratejik düşünüp oynayabileceklerine inanamıyorum . Umaraım herşeye rağmen beni yanıltırlar ve Avrupa kupalarının herne olursa olsun orada görünmek adına nekadar değerli olduğunun farkına varır ve UEFA'ya kalmayı başarırlar .
Bu arada Volkan Demirel'in refleksleri güçlü, genç dinamik bir kaleci olarak ancak eski tip panayırlarda 3 penaltıya sigara kazanılan gösteri alanlarında kalecilik yapabileceğini , yani herhangi bir oyun , plan ve stratejinin olmadığı heleki takım oyuncularının olmayacağı bir alanda çok başarılı olacağına inanıyorum . Ama bu sahalarda değil ... Dün akşam hem Carlos hem de Edu'nun gel aldığı topu çıkıp alması gerektiğini bile farketmeyecek kadar oyuna uzak bir adamın bugüne dek yapmış olduğu tüm hataları bu yorumumla affediyorum , çünkü o bu sahaların adamı değil bence ...
Son sözüm şu : Şampiyonlar liginde günahlara yer yok , heleki kendi günahlarına , yediğimiz 10 golün kaçını biz yemişiz bir baksak sonucu kolayca irdeleriz .
Fenerbahçe'ye UEFA yolunda Kiev'de başarılar diliyorum şimdieden . Umarım Avrupa yolunun sonu Papazın Çayırında nihayetlenir bu sene ...
Şeref Solmazer
F.D - 26 Kasım 2008
İstanbul
Fenerbahçe : 1 Porto : 2
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Alberto Undiano Mallenco , Fermin Martinez Ibanez , Roberto Alonso Fernandez (İspanya)
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Yasin , Edu , Roberto Carlos , Deivid (Burak dk. 77 ), Josico , Emre (Kazım dk. 46 ), Uğur Boral , Alex, Güiza
FC PORTO: Helton , Fucile , Rolando , Bruno Alves , Pedro Emanuel , Tomas Costa (Guarin dk. 62 ), Fernando , Meireles , Lisandro , Hulk (Pele dk. 79 ), Rodriguez (Mariano dk. 75 )
GOLLER: Lisandro (dk. 19 ve 28), Kazım (dk. 63)
SARI KARTLAR: Emre, Yasin, Uğur, Edu, Gökhan (Fenerbahçe), Fernando (FC Porto)

Ankaragücü : 0 Fenerbahçe : 0

Fenerbahçe ligde yakaladığı ivmeyi Anakarada ki bu sonuçla sonlandırdı . Porto maçı için ümit vermedi .

Ankaragücü : 0 Fenerbahçe : 0

STAT: Ankara 19 Mayıs
HAKEMLER: Fırat Aydınus, Serkan Gencerler, Muhittin Gürses
ANKARAGÜCÜ: Serkan, Elyasa, Tolga, De Santos, İlkem, Gökhan(Murat Duruer dk. 90), İbrahim Ege, Cem Can, Murat Erdoğan, Mehmet Yılmaz(Barbaros dk. 64), Jaba(Iglesias dk. 90+3)
YEDEKLER: Zafer, Burak Özsaraç, Leandro, Mustafa
TEKNİK DİREKTÖR: Ünal Karaman

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan, Edu , Lugano, Vederson, Selçuk(Kazım dk. 57), Josico, Deivid(Maldonado dk. 66), Emre(Gürhan dk. 81), Alex, Güiza
YEDEKLER: Volkan Babacan, Ali Bilgin, İlhan, Yasin
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones

SARI KARTLAR: Elyasa (Ankaragücü), Selçuk (Fenerbahçe)

Fenerbahçe : 2 Ankaraspor : 0

Fenerbahçe GS galibiyeti sonrası çıktığı ve zor olacağı beklenen maçta ligin bu yılki parlak takımı Ankaraspor'u deplasmanda 2-0 ile rahat geçti .

Fenerbahçe : 2 Ankaraspor : 0

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Yunus Yıldırım , Özgür Çetiner , Hakan Yemişken
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos , Josico , Selçuk , Semih (Emre dk. 15 ), Deivid (Ali Bilgin dk. 71 ), Uğur Boral (Vederson dk. 79 ), Güiza
ANKARASPOR: Senecky , Muhammed Hanifi , Murat , Özer (Konate dk. 46 ), Batak , Uğur Demirkol , Erhan , Hürriyet (Anıl dk. 65 ), Theo (De Nigris dk. 81 ), Adem , Mehmet Çakır
GOLLER: Roberto Carlos (dk. 32), Lugano (dk. 55)
SARI KARTLAR: Lugano, Ali Bilgin, Josico (Fenerbahçe), Özer (Ankaraspor)

10 Kasım 2008 Pazartesi

Herkesin İyi Yaptığı Birşey Vardır ( Fenerbahçe : 4 Galatasaray : 1)

1999 yılında 2-1 kaybedilen GS maçını izlememiştim. Yani, hafızam beni yanıltmıyor ise ilk Feldkamp döneminden bu yana Kadıköy' de yenilgi görmemişim. Yani yaklaşık 15 yıl.

Son 9 sene ise malum. Kadıköy' de beraberlik dahi yok.

Genelde derbi maçları öncesi çok kesin yargılarım yoktur. Bu seneki malum duruma karşın, bu maç öncesi galip geleceğimize olan inancım çok yüksekti. Bu stadın, GS maçlarına has durumu gerçekten ilginç.

Maç GS' nin ön alanda baskısı ile ve çok kısa sürede golü bulması ile başladı. Organize ve usta işi bir gol attı Lincoln. Bu inceci takım kıskandırıcı.. Arda-Lincoln-Ümit Karan-Baros.. Korkutucu bir hücum 4 lüsü.. GS önde de basarak oyuna başlayınca açıkçası bir tedirginlik yaşandı.. Ta ki Selçuk' un golüne kadar..

Selçuk' un golü çok net bir mesaj gibi idi GS' ye.. Golü atmanız birşeyi değiştirmez.. Biz bu halimizle bile gelir golü atarız dı mesaj.. Bu gol bütün havayı anında değiştirdi.. GS nin bütün taktik disiplini bu gol ile birlikte yavaş yavaş erimeye başladı.. Semih' in şutunda Emre' nin kendi kalesine attığı gol ise eminim bütün GS ' lilere şunu söyletmiştir. "İşte yine aynı şey".

FB geliyor atıp dönüyordu.. Atacak bir oyun oynamamasına rağmen. GS ise elinden geleni yapıyordu ama kafalarda yenilginin geldiği düşüncesi ile hücumlar pozisyona dönüşemiyordu...
İkinci yarı bütün bu tedirginliklerin gerçeğe dönüştüğü garip bir gol ile başladı.. 35 metreden atılan bir şut, kaleciden seken bir top ve Luganonun boş kaleye gönderdiği top. FB bu sefer nerdeyse hiç gelmeden gol yapıp gitmişti.. Daha GS sahasının ilk yarısına kadar gelinmiş, faul alınmış ama neticede bir gol daha gelmişti..

FB organize bir hücum dahi yapmadan 3 gol atmıştı.. Selçuk Lugano Emre (kk) ile.. Golü atanlar bile garipti açıkçası..

Bu gerçekten sinir bozucu bir durum..GS nin bulmak için akla karayı seçtiği golü, FB o kadar kolay ve beklenmedik anlarda buldu ki, endişe yerini sinire bıraktı..

Maçın en güzel golünü de maçın sonunda maçın yıldızlarından biri attı..

Kısaca Kadıköy' de birkez daha aritmetik ile açıklanmayacak bir GS galibiyeti alındı.. FB şu GS yi yenme işini gerçekten iyi yaptığını birkez daha gösterdi böylece..

Serhat
Fenerbahçe : 4 Galatasaray : 1
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Hüseyin Göçek , Serkan Ok , Aleks Taşçıoğlu
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos (Vederson dk. 59 ), Selçuk , Josico , Deivid , Uğur , Semih (Emre Belözoğlu dk. 55 ), Güiza (Burak Yılmaz dk. 74 )
GALATASARAY: De Sanctis , Sabri , Emre Aşık (Aydın dk. 71 ), Servet , Hakan Balta , Meira , Ayhan , Lincoln , Arda , Baros (Kewell dk. 46 ), Ümit (Nonda dk. 46 )
GOLLER: Lincoln (dk. 2), Selçuk (dk. 6), Emre (dk. 28 K.K.), Lugano (dk. 49), Deivid (dk. 90+3)
SARI KARTLAR: Lincoln, Servet, Baros, Ayhan, Nonda, Arda, Sabri (Galatasaray), Selçuk, Josico, Vederson (Fenerbahçe)

8 Kasım 2008 Cumartesi

Ş.L 4.Maç : Arsenal : 0 Fenerbahçe:0

Yorum hereye açık , te gerçek şu : Bu seznun diğer Ş.L maçarında ve sonuçlarına bakınız. Tşk.

ARSENAL: 0 FENERBAHÇE : 0

STAT: Emirates
HAKEMLER: Roberto Rosetti , Stefano Ayroldi , Francesco Altomare (İtalya)

ARSENAL: Fabianski , Toure , Djourou , Silvestre (Song dk. 84 ), Clichy , Ramsey (Vela dk. 60 ), Fabregas , Denilson , Nasri , Bendtner (Diaby dk. 60 ), Van Persie

FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan Gönül , Edu , Lugano , Roberto Carlos (Vederson dk. 69 ), Kazım (Ali Bilgin dk. 59 ), Selçuk , Maldonado (Josico dk. 68 ), Uğur Boral , Semih , Güiza

SARI KARTLAR: Djourou, Van Persie (Arsenal), Selçuk, Lugano, Vederson (Fenerbahçe)

6 Kasım 2008 Perşembe

Futbol Nedir ?

Fotoğraf : Murat " Ajan " Ongan
Fotoğraf Tarihi : 5 Kasım 2008
Yer : Kadıköy / Arsenal - Fenenerbaçe Maçı ( 0-0)
Düzenleme : Futbol Dilencileri

















Ve esprili bir eklemede F.D Serhat'tan

"Rakıya verin kendinizi , her derde deva ... Eeee ne derler ? Kötü FB yoktur... Az rakı vardır..."
Nurol dostum !


Not: Bugün 6 Kasım sıradan bir gün :)

Not 2 : Fotoğrafın üzerindeki yazıları net okumak için fotoğrafa tıklayabilrisiniz .

5 Kasım 2008 Çarşamba

Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz !

Böyle maçlar yandaşlar için ve o maçı oynayacak oyuncular için de tarihi anılara gebe maçlar olabilir ...
Bu akşam Fenerbahçe Londra'da Arsenal karşısına çıkacak . Fenerbahçe lig tarihinin en kötü başlangıcını yaptı , kötü futbol oynuyor , kadro kalitesi geçmiş yıllara göre kötü ve formsuz görünüyor , hocası beğenilmiyor ve rakibe 15 gün önce evinde 5-2 kaybetmiş ... Kısaca herşey alehte ve bu durumda tüm ülke ve bu işle lakalı belkide tüm dünya futbol severleri bu akşam normal sonuç olarak Arsenal'in kazanacağını ve farklı kazanacağını bekliyor , aksi hertür sonuç büyük sürpriz olacak ...
Resmi iddia sitemiz iddaa bile oranları 1,15 - 4, 75 - 9.00 vermiş . Yani FENERBAHÇE bu akşam HERKESE hatta KENDİNE bile karşı oynamak zorunda , keşke imkanım olsada şu cümleleri onlara duyurabilseydim !
İşte maça dair birazda duygusal ve Fenerbahçe Futbol Dilencisi olarak düşüncelerim , inancım ve dileğim .
ÇIKIN ve KAZANIN - Bu güç sizde VAR!
" Gazetelere bakın Arsenal kadrosunu okuyun.... Ben yorumları birtürlü anlamıyorum , herkes farklı mağlubiyeti nasıl içine sindirerek bekliyor , ben bu defa farklı düşünüyorum .

Fener bu akşam Arsenal’i YENECEK diyorum . Ya da en kötüsü iyi oynayacak ve maçı farklı falan kaybetmeyecek . İlk maçın son düdüğünden beri içime doğan şey bu akşam FENER KAZANACAK ! Manu , Chelsea ,’dan sonra sırada Arsenal var ve Liverpool’u da ileride bekleyeceğiz artık ...

Ş.L ‘i farklı biryer , şakası yok , dün akşamki sonuçlarda bunun kanıtı , yok öyle bedava galibiyetler . Anortasis:3 - İnter:3 , sürekli kaybeden Roma:3 - Chelasea:1 , Werder:0 Pana :3 !!!!

Geçen sene de Fener ligde kötü ama Ş.L ‘de destan yazıyordu ... Hikaye şu , futbolculardan onurlu mücadele istiyoruz , bunu pek umursamıyorlar belki ama para ,şöhret, vitrin yani Ş.L ‘de iyi performans deyince bak nasıl vites yükseltecekler akşam göreceğiz . Özellikle Kazım’a dikkat !
Fener için maçın kilidi orta saha olur ... Bu akşam "Allah rızası" ya da herneye inanırlarsa onun için iyi oynasınlar yeter . Kazanırız !

Yalnız FB kazanırsa baya bir HİNT KINASI siparişi vermek lazım , bu ekonomik krizde kına reel sektörünü hareketlendirir ...

TV’ler ve yorumcuları dahil hepsinin bayaa bir boyanması gerekecek . Dün akşam ki Güntekin Onay , Ersin ve Mert hariç ... İddaa'cılara ayrı bir güzellik olur tabii


Bugünkü bir gazeteye göre kadrolar şöyle , ben şöyle yan yana yazayım da daha net kıyaslanabilsin .

Kaleciler
Volkan - Almunia
Defans
Bekler1 :
Gökhan - Sagna
Bekler 2:
Carlos - Chichy
Stoperler 1:
Edu - Toure
Stoperler 2:
Lugano - Silvestre
Ortasaha
Kazım - Vela
Josico (Maldonado) - Diady
Selçuk ( Deivid) - Denilson
Uğur - Nasri
Forvet
Semih- Ramsey
Güiza - Bendter

Hadi bakalım görelim akşama !"
Şeref Solmazer
F.D - İstanbul
5 Kasım 2008

4 Kasım 2008 Salı

Eskişehirspor : 2 Fenerbahçe : 2

Eskişehir bir hafta önceki G.S galibiyetinin tesadüf olmadığını 10 kişi kalmasına rağmen F.B'yi elinden kaçırarak kanıtladı . F.B bir hafta önce tazelediği umutları bu maçla yeniden toprağın altına gömdü. Yetmezmiş gibi Alex'i de kaybederek . Arsenal maçında ve G.S maçları içinde takımım belkide herşeyi olan oyuncusundan yoksun olacağı için yandaşlarını karamsar bir çukura attı . Bakalım neler olacak , ancak şunu söylemek lazım ki F.B'li futbolcular bu konuda benim vebalimi alıyorlar . Bukadar etkisiz ve kötü oyunun artık açıklaması olamaz . İlhan Parlak 'ın gençliğinden iki yıldır çok iyiniyetle umutluydum ama o da bendeki kredisini tüketti . Hiç mi insan etkili olmaz yahu . Ne yaparsınız siz hafta içi antrenmanlarda . Yoksa kendinizi çok menem oyuncu zannedip , FB cumhuriyeti içindeki entrika oyunlarında bir figür olmaya mı çalışıyorsunuz bilinen sona doğru koşar adım giderken. Çok saçma ve anlaşılmaz geliyor bana ortaya konan şeyler .

Tamam kadro kalitesi kötü , ama hiçmi koşmaz , hiç mi yürekten oynamaz insan. Şimdi herkesin beklediği gibi , rakipler ellerini ovuşturup , Fenerbahçe'liler allerini açıp dua ederek mi bekeyecek Arsenal maçını . Alex'ten yoksun FB'li futbolcular ve Aragonnes ne yapacak nasıl bir mücadele ortaya koyacak Arsenal maçında çok merak ediyorum . Ben onurlayıyla altını çiziyorum ONURLARI ile mücadele etmelerini ve hangi sonuç olursa olsun farketmeyeceğini düşünerek saygın bir oyun bekliyor ve istiyorum . Biraz yüreklerinde birşey varsa bize bunu göstersinler .

Yeter artık !

Not: Volkan / Gökhan , Edu, Lugano, Carlos / Kazım, Deivid ( Deniz) , Semih , Uğur , Josico / Güiza

( Kazım'a da bunun herşeye yeniden başlamak için son şans olduğunun altının çizilerek söylenmesi şartıyla ya da ...)

şeklinde bir takım öneriyorum .

İyi şanslar haftası olsun

Eskişehirspor: 2 Fenerbahçe : 2

STAT: Eskişehir Atatürk
HAKEMLER: Kuddisi Müftüoğlu, Cem Satman, Volkan Narinç
ESKİŞEHİRSPOR: Ivesa, Sezgin, Vucka, Tayfun, Murat, Serdar, Bülent Ertuğrul, Poljak (Emre dk. 79), Bülent Kocabey(Sinan dk. 32), Anderson(Cumhur dk. 90), Youla
YEDEKLER: Abdullah, Koray, Nadarevic, Lovrek
TEKNİK DİREKTÖR: Rıza Çalımbay

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan (İlhan dk. 72), Lugano, Edu, Roberto Carlos, Semih, Selçuk(Ali Bilgin dk. 54), Maldonado, Uğur, Alex(Deivid dk. 87), Guiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Vederson, Josico, Yasin
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
KIRMIZI KART: Ivesa (dk. 29) (Eskişehirspor)
GOLLER: Alex (dk. 14 ve 33 pen.)(Fenerbahçe), Anderson (dk. 17), Edu (dk. 45+2 kk) (Eskişehirspor)
SARI KARTLAR: Uğur Boral, Ali Bilgin
Şeref Solmazer
F.D- İstanbul
4 Kasım 2008

Türkiye Kupası 1. Maç Ankaragücü :0 Fenerbahçe :1

Fenerbahçe bu yılda yeni bir umutla kupa mücadelesine başladı . Son derece kısır ve kötü bir maçta Semih'in harkulade teknik ve estetik golü ile ( sol ayağı ile Alex'i bile kıskandıracak kadar şahaneydi gol gerçekten , ayağına sağlık Semih kardeşim ..) maçın başında öne geçti ve galibiyeti almayı başardı . Bu maça dair en önemli yorumum yine maalesef şu ki ; Fenerbahçe'nin asla yedek bir takımı ve oyuncusu yok . Kazım , Tümer , Ali Bilgin, Burak , Yasin .... Çok kötüler . Yazık !
Volkan Babacan'ı ayrı tutuyorum ve hep söylüyorum , biraz daha ve çok sıkı çalışarak bu kaleyi almasını ve bu takıma kaptan olmasını diliyorum . Örnek olarakta kendine büyük Volkan'ı almamasını . Birde biraz kilo vermesini ve daha atletik olabileceğini düşünüyorum .
Ankaragücü : 0 Fenerbahçe : 1
STAT: Ankara 19 Mayıs
HAKEMLER: Hakan Özkan, Alper Ulusoy, Adil Sinem

ANKARAGÜCÜ: Serkan, Elyasa, Murat, Muin(Dk.89 Tlga Doğantez),Tolga, Cemcan, Barbaros(Dk.85 Burak), Gökhan, Murat Erdoğan, Leandro(Dk.70 Metin) Jaba

FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Yasin, Edu, Roberto Carlos, Kazım, Deniz, Josico(Dk.46 Maldonado), Tümer(Dk.46 Vederson), Burak(Dk.63 Deivid), Semih.

GOL: Semih (Dk.6) Fenerbahçe
SARI KART: R.Carlos (Fenerbahçe)
KIRMIZI KART: Kazım (Dk.72) (Fenerbahçe
Şeref Solmazer
F.D - İstanbul
4 Kasım 2008

2 Kasım 2008 Pazar

Hoşgeldin Geçmiş

Eskişehirspor maçını izlemedim. Maça ilişkin birşey yazmayacağım. Ancak FB nin yönetilme tarzı, "takım" olgusu üzerine yapılan tespitlerin ne kadar sağlıksız olduğu ve takımın nasıl bir çıkmaza sokulduğu konusunda bıkmadan usanmadan birşeyler söylemek, haykırmak, isyan etmek gerekiyor.

Son hafta Denizli' de bırakılan şampiyonluktan sonra, hayata geçirilen tek karar Daum' un gönderilmesi oldu. Aziz Yıldırım' ın istifası geri gelmesi veya diğer detaylar değişmedi. Daum gitti. 81 puanla alınan ikinciliğin faturası takımımızda 3. yılını dolduran Dauma kesildi. Ve bilindiği üzere apar topar Zico getirildi.

Bu kararı o zaman da eleştirmiştim bugün de yanlış karar olduğunu düşünüyorum. Bu tür şoklara karşı verilen refleksleri değiştiremediği için FB kimyasını değiştiremiyor çünkü. O gün alınacak bir Daum ile devam kararı, iyi kadro, iyi teknik yönetim istikrarını sağlamada çok önemli bir adım olabilirdi. Hatta o şoka rağmen planlanan yolda devam etmek FB adına çok önemli değişikliklerin başlangıcı da olabilirdi. Şampiyon olmayan bir hoca ile yollarını ayırmamak, gelişmelere anlık değil orta ve uzun vadeli reaksiyonlar göstermek açısından o gün o kararı alabilmek çok önemli idir. Ama olmadı. Ve Zico getirildi.

Zico ile iki sene çalıştı takım. Başlarda sistemi bir türlü bulamasa da genel olarak Zico başarılı oldu. Üstelik Daum dönemine kıyasla çok daha kötü bir kadro ile başardı bunu. Ve FB tarihinin en büyük Avrupa başarısı geldi. Ama bu bile ligde ulaşılan ikinciliğin faturasının Zico' ya çıkarılmasını engellemedi. Topu topu 13 kişilik bir kadro ile hem şampiyonlar liginde çeyrek final oynayıp hem de ligi ikinci bitirmek başarı değildi. Aziz Yıldırım' ın ifadesi ile yürüye yürüye şampiyon olurdu bu takım. Zico başaramamıştı.

Yönetsel skandallar sadece teknik direktörler ile sınırlı değil. Özellikle bu yılın başındaki transfer politikası, 10 yıl öncesinin bile transfer politikalarını aratacak kadar kötü. İşlevsel olmayan gündem yaratmaya yönelik Emre transferi gibi. Kezman' ın yerine çok da fark yaratmayacağı belli olan Guiza transferi. Ve en kötüsü Marco' nun gidişi tabi.

FB oyun sisteminin en temel zaafı, oyunu rakip alana yıkabilecek düzeyde kanat ve orta saha oyuncularından mahrum olmasıdır. Geçen sene ligde kaybedilen puanların sebebi budur bence. Rıdvan' ın saçmaladığı gibi lige önem vermemek ya da motivasyonsuzluk değil. Türkiye liginin FB nin oyun tarzına uygun olmamasından kaynaklanan puan kayıpları yaşadık. FB çoğu kez oyunu kendi sahasında ya da orta sahada oynayarak ve az sayıda ancak kaliteli hücum yaparak, özellikle alex deivid ve semih sayesinde, sonuç almaya çalıştı. Bu Avrupada ve içerdeki büyük maçlarda çok işe yaradı. Bir pas takımıydı FB ancak asla ve asla bir pres takımına dönemedi. Sorun buyken Marco' nun gönderilmesi ve Deivid' in de sakatlanması ile oyunu iki yönlü oynayabilen iki önemli oyuncunun kaybedilmesi, FB nin kaçınılmaz sonunu hazırladı. Bitirelemeyen kötü hücumlar ve savunmadan çıkamamak.

FB artık sıradan bir takımdır. Türkiye Ligi' ni ilk 5 te bitirmesi bu kadro için başarıdır. Şampiyonlar liginde grupta sonuncu olacağımız aşikar bence. FB için kaybedilmiş bir sezondan öte, son 5 yılın Daum ve Zico sayesinde edinilen bütün kazanımları da bence yitirilmiştir.

Kısaca hoşgeldin geçmiş demenin vaktidir.

Serhat..

27 Ekim 2008 Pazartesi

Fenerbahçe : 5 Bursaspor:2

Fenerbahçe'ye sihirli değnek değdi. Bu hafta Fenerbahçe ligin başından beri belkide ilk kez sahada mücadele eden bir takım görüntüsü verdi.

Bunda belliki kimi faktörler var , doğrusu maçtan birkaçgün önce yazdığım 15 maddelik şeylerin Fenerbahçe kulübü tarafından değerlendirilmeye başlanmış olması inanın bana ilginç geldi . Hatta neredeyse kendi kendime yönetimin benim sayfamı okuduğuna bile inandıracaktım . Herneyse bu iyimserlik bende kalsında , Fenerbahçe doğru yolu bulsun , Türkiye'de bir örnek olsun ve yıkıldı denilip , olur olmaz hedefler çizilen takım , küllerinden yeniden doğup istikrar bulsun , bundan sonra boş konuşanları susuturmuş ve belli kesimleri artık işkembeden sallamak yerine düşünerek fikir üretmeye sevk etsin.

Başkan'ın gerek divan kurulu , gerekse maç sonrası basın açıklaması ve en önemlisi bugün ilke kez yaptıkları ve bundan sonra yapacaklarını açıkladıkları basın toplantıları için , yönetimkurulu içinden iki genç ve vizyon sahibi , toplumca saygı gören iki yöneticiyi sözcü olarak belirlemesi çok yerinde bir haraket oldu . Ali Koç ve Şekip Mosturoğlu bu ilk sınavdan bence başarıyla geçtiler ve Fenerbahçe'ye rahat bir nefes aldırdılar .

Tabii ki Aragonnes'de ..
Doğrusu bu hafta neydi biliyormusunuz bana göre farkı yaratan : Yedek Kulübesi
Evet , Fenerbahçe bu hafta Bursa karşısında üstün ve etkili bir oyundan sonra ligin sükse yapan takımı Bursaspor'u rahatça yendi. Tabii ki bu skor ve silkelenmenin sebepleri çoktu . Belli ki yönetim birtakım gizli karalar almış ve bunu futbolcularlada paylaşmıştı . Uyarıyı alan ve Arsenal karşısında alınan hezimet skorun baskısını yaşayan futbolcular , biraz onur mücadeleside yaptılar . Başta Carlos bunlardan biriydi . Sonuçta erken gollerde skor konusunda belli bir rahatlık getirdi. Ancak şu varki beni takım sahaya çıkarken heyecanlandıran şey yedek kulübesiydi . Bu kez yedek kulübesinde : Deivid, Kazım, Vederson gibi 3 tane adam gibi adam vardı . Yanimaç kötüye giderse bu defa maça katkı yapabilecek oyuncuları vardı Fenerbahçe'nin yedekleri içinde ..

Ve birde Deivid'in Gözyaşları ...
Belliki Deivid bu takım tarafından çok sevilien , duygusal ve moral anlamında da takıma katkı yapabilecek bir oyuncuymuş , sanırımki kadrodaki varlığı ve maça girişi , seyircinin tepkisi , heleki golü ve en önemlisi gol sonrası göz yaşları doğrusunu söylemek gerekirse bir Fenerbahçe'li olarak uzun zman sonra beni duygusal anlamda ve ruh anlamında çok ehecanlandırdı. Bir futbolcu sahada gözyaşlarını dökerse Fenerbahçe taraftarı bunu çok iyi anlar ve asla unutmaz ! Deivid bekide bu sene eksik olan birşeyleri kattı Fenerbahçe'ye bu maçta . Umarım bu iyimser ve umut dolu gelişmeler Fenebahçe'yi bundan sonra başarıya taşır . Deivid'in Vederson'un ilerde tecrübesiyle katılacak Tümer'in katkıları , Semih, Güiza, Alex , Josico, Carlos , Edu , Lugano, Gökhan ve Kazım gibi oyuncuların bir vites yükselterek oynamaları Fenerbahçe'yi ligde önemli yerlere taşıyacaktır . Bu arada bu maçtaki performansından dolayı Josico'yu da ayrıca beğendiğimi belirtmek isterim .

Gerçi bu iyimserlik Türkiye'de çok tehlikeli . Bu hafta 5 gol atan Fenerbahçe'nin Eskişehir'de alacağı kötü bir onu yine kaosa sokabilir, Galatasaray maçı bu devrenin en krtik maçı olacaktır . Orada alacağı galibiyet belki Fenerbahçe2yi düzlüğe çıkarabilir .

Bu şunuda kanılar ki 2 hafta öncesine kadar Skibbe'yi GS'dan gönderen futbol otoriteleri Trabzon ve Olimpiakos maçlarından sonra Eskişehir'de alınan 4-2 mağlubiyetten sonra yerin dibine batırılması ve Skibbe'in yine tartışılması heleki Olimpiakos maçı sonrası verlien güvenden sonra yeniden asılması çok ilginç.

Şu da bir gerçek Fenerbahçe şu anda lder takımın 5 galibiyet aldığı ligde 4 galibiyete ulaştı lider ile puan farkını 6 ya indirdi . Ben Fenerbahçe'li futbolcuların özellikle sakatlık yaşamadıkları sürece ilk yarı bitene kadar ligde 2.liğe kadar yükseleceğine ve ikinci yarıda yapılacak kaliteli transferlelerle yedek kulübesinin ve takımın güçlendirilmesi ile iknci yarı dahada gçlü ligde etkili olacağına inanıyorum. Umarım herkes buna inanır.

İstikrar ve güvenli geleceklere ...

Fenerbahçe : 5 Bursaspor :2

HAKEMLER: Tolga Özkalfa , Baki Tuncay Akkın , Nihat mızrak

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu

FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu Roberto Carlos , Semih (Deivid dk. 77), Josico (Ali dk. 63), Selçuk , Uğur Boral , Alex (Maldonado dk 85), Guiza

BURSASPOR: Ivancov , Veli , Ömer , Serdar , Bekir , Mustafa Sarp , Yusuf , Mustafa Keçeli , Gökhan Güleç (Zuniga dk 53), Romashchenko (Melo dk 66), Sercan (Rodrigues dk. 58 )

GOLLER: Lugano (dk. 6), Uğur Boral (dk 50), Edu (dk. 57), Ale (dk. 75) Deivid (90+2) (Fenerbahçe) Rodrigues (dk. 80), Bekir Ozan (dk 88) (Bursaspor)

SARI KARTLAR: Ale, Edu, Selçuk (Fenerbahçe) Zuniga (Bursaspor)

KIRMIZI KART: Selçuk (dk 82)

24 Ekim 2008 Cuma

Eduardo Galeano ile Sohbet

Eduardo Galeano ile Sohbet
(*)Aslı Pelit ( Açık Radyo )
20/03/2007

Aslı Pelit: Siz Türkiye’de tanınan nadir Latin Amerikalılardan birisiniz, diğerleri genelde futbolcular. Biliyoruz ki siz de küçükken futbolcu olmak istemişsiniz. Yakın bir zamanda çıkan kitaplarınızdan birisini de sırf bu konuya ayırmışsınız: Güneşte ve Gölgede Futbol. Bize Latin Amerika’daki futbol tutkusunu anlatır mısınız?

Eduardo Galeano: Bu Uruguay kimliğinin sembollerinden bir tanesi. Uruguaylı bebekler, doğdukları anda “GOOL!” diye bağırırlar. Uruguaylı bir bebek, annesinin bacakları arasından çıkarken “GOOOL!” diye bağırır. O yüzden doğumhaneler çok gürültülüdür. Doğumhanelerin yanından geçerken fark edersin gürültüyü, bütün bebekler “GOOL!” diye bağırır. Zamanla, çok az çocuk “GOOL!” diye bağırma şansına sahip olur. Benim de trajedim bu oldu. Çok kötü bir oyuncuydum, tahtadan bir bacağım vardı sanki! O yüzden de başka çarem kalmadı, ayağımın yapamadığını elimle yapmaya çalıştım. Bu yüzden futbol üzerine bir kitap yazdım!


AP: Kitabınızda entelektüelleri eleştiriyorsunuz, bu futbol kültürünü hor gördükleri için. Neden eleştiriyorlar?

EG: Bu bir gelenek, sınırları olmayan, evrensel bir entelektüel geleneği. Sol görüşlü entelektüellere göre halk, futbol yüzünden düşünmüyor. Sağ görüşlü entelektüellere göre ise, futbol örneği gösteriyor ki, halk düşünüyor ama sadece ayakları ile, kafaları ile değil. Değişik açılardan olaya bakan insanlar, futbolu, popüler bir tutku olarak ele alıyorlar. Bence, kibirlerinden. Bir çok entelektüel var ki, insanlığı seviyorlar ama insanlara paye vermiyorlar. Ve de hangi tutkunun doğru hangisinin yanlış olabileceğine karar verme hakkını kendilerinden görüyorlar.
...
(*) Açık Radyo adına yapılan röportajın ilgil bölümünden alıntılanmıştır .

23 Ekim 2008 Perşembe

Fenerbahçe için tespit ve çözüm önerileri

Fenerbahçe'de olması gerekenler üzerine iyi niyetli dilek, istek ve yorumlar .
1- Başkan ve yönetim kurulunun derhal strataji ve diplomasi konusunda uzman , toplumca da saygı gören bir yönetim kurulu üyesi ve sözcüsü belirleyip , yönetimin topluma yönelik yüzünü ve mesajlarını oluşturacak bir kişi seçmesi gerekmektedir . Bu kişi bir profosyonelde olabilir . ( Akla Rıdvan gelmesin l , çünkü diplomasi dili mutlaka olmalı )
2- Başkan , Teknik Direktör ve 1. numarada ki tarife uygun kişi , bir araya gelip , içten samimi ve gerçektenten çözüm odaklı bir toplantı düzenlemeli . Bu toplantı gizli olmalı ve deşifre edilecek bir durum yaratmamalı . Bu 3 kişi takımın 3 ortağı olduklarını ve ortak hedeflerinin başarı olduğunu ve herkesin sorumluluk alanında çalışmasına devam etmesini , diğerlerininde istenilecek desteği birbilerine sağlayacaklarına kendi kendilerine söz vermeliler .
3- Dünyada ki tüm örneklerinde görüldüğü üzeri , bir takımın başarılı olması için en öncelikli yapılması gereken şey Teknik Direktör konusundaki istikrardır . Başkan bu defa aynı yanlışı yapmamalıdır . Aragonnes mutlaka görevinin başında kalmalı , yukarıda bahsettiğimiz destek ona sağlanmalı ve yardımcı olunmalıdır . Yanlış olan T.D değil , ona verilen kadronun kalitesi ve yeterliliği olduğu açıkça söylenmelidir .
4- Teknik direktöre verilen güven , 2. nolu tarifteki kişi tarafından kamuoyuna çok açık bir şekilde izah edilmeli ve bu destek tavır davranış ve eylemlerle desteklenmelidir . Bu konuda ortak basın toplantısı yanı sıra sosyal toplantılar ve yemekler düzenlenmeli camia ve medyaya bu konuda mesaj net olarak verilmelidir
5- İlgili kişi ve teknik direktör ortak olarak tüm futbolcularla tek tek görüşme yapmalı , herbirinin ayrı ayrı hertürlü özellikleri masada açıkça yer almalı , sonuçta onlardan beklenenler konusu net olarak ifade edilmeli, takdir edilen ve eleştirilen yönleri vurgulanmalı , yanlış görülen konularda süre verilerek düzeltmeleri istenmeli, aksi halde kesin olarak yolların ayrılacağı dekalare edilmeli .
6- Takım içinde sorunlu olan veya bugüne kadar performansını kanıtlayamayan ya da düzeni bozduğu düşünülen oyuncular varsa hemen kadro dışı bırakılmalı ve bu kamuoyuna sert bir biçimde değil , bir gereklilik , bir tedbir ve bir düzen uğruna , disiplin uğruna yapıldığı anlaşılacak şekilde açıklanmalı . Burada isimlerin geçmişlerine bakılmamalı ... Gerkirse Carlos, Alex ya da Emre hiç farketmemeli ...
7- Yedek kulübesinde yer alan yaşları oldukça genç olan oyuncuların neden bunca şans bulmalarına rağmen hiçbir gelişme kaydetmemiş biçimde , isteksiz ve motivasyonları düşük bir şekilde oynadıkları mutlaka tespit edilmeli . Yetersiz olanlar belirlenmeli ve ilk transfer döneminde takımla yolları ayrılmalı . Mutlaka kaliteli bir yedek kulübesi oluşturulmalı.
8- Altyapı takımlarının tüm teknik direktörleri ve Aragonnes ile her hafta mutlaka ortak bir toplantı yapılması sağlanmalı takımlar arası kooridinasyon ve temas sağlanmalı...
9 - Altyapı takımlarının FB A takımının antrenmanlarını seyretme şanslarının yaratılması sağlanmalı .
10- Oyuncuların mutlaka belli aralıklarla sosyal etkinliklere katılmaları sağlanmalı ve taraftarlarla teması için kulüp kontrolünde etkinlikler düzenlenmeli .
11- Her hafta düzenli olarak takımın durumu hakkında tüm medyaya açık basın toplantısı düzenlenmeli ( T.D , Yönetici ve Bir futbolcunun katılımı ile ...)
12- Mutlaka bir Scout ( Futbolcu takip eden profosyonel kişi) kadrosu kurulmalı , ya da bu işi yapan scoutlar ile dünyanın hertarafında anlaşmalar imzalanmalı . Herhangi bir mevkiide yaşanacak bir oyuncu ihtiyacı olduğunda aylarca 1 oyuncu peşinde koşup o olmadı diye 3. yedeğini almak yerine daha ilk gün elinde en az 5 ismin olup seçim şansının olacağı düzene geçilmeli .
13 - Alt ligde mutlak bir takımla mutlaka rezerv takım anlaşması yapılmalı , trasfer etmek istediğin , kadro fazlası ya da genç oyuncuların burada takip edilmesi sağlanmalı .
14 - Gelecek transfer dönemi başlamadan mutlaka takımın ihtiyacı olan mevkilere yönelik oyuncuların belirlenmiş olması hatta mümkünse anlaşmaların sağlanmış olacağı bir düzene geçilmesi , tesadüfü ve sistem dışı transfer dönemine son verilmesi sağlanmalı . Aynı şey gönderilecek oyuncular ve onlara uygun - satılması gerekiyorsa- takımların bulunması için çalışma yapılması . ( Kezman örneği gibi , satmak ve kurtulmak için cabalamak yerine , satacak takımı önceden bulup , gönderip yerine hemen portföyündeki oyuncu ile sözleşme imzalanacak yapının kurulması .)
15 - Fenerbahçe'nin çok kalabalık gruplarca ve gönülden desteklenen bir sosyal yapı olduğu göz ardı edilmeden , taraftar , yandaş,seyirci , müşteri vb kavramların çok ciddi bir çalışma ile değerlendirilerek , hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde bir gerçek Fenerbahçelilik yapısının oluşturulması için toplumsal projeler geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapılması .
Sonuç olarak , Fenerbahçe büyük bir güçtür hem de her açıdan , bazı çözüm önerileri maddi bir güç gerektirebilir ama bunların FB'de fazlasıyla var olduğu ve karşılanabileceğini düşünüyorum , asıl sorun olanın zihniyet ve mentalite olduğunu ve bu zincilerin kırılarak gerçekten zihinsel , düşünsel ve eylem bazında bir devrim yapılarak bir öncülük yapılması gerektiğine inanıyorum . Heryıl en ufak bir rüzgarda ya da üflendiğinde yıkılacak kağıttan evler ya da gemilerle bu oyunu oynamanın hiçbir manası olmadığına inanıyorum .
Geçen yılkı hislerle bu yıl şu anda yaşanan hisler arasında insanlardaki duygu farklılıkları herşeyi kolayca açıklar sanırım demek istediklerimin anlaşılması adına .
Herzaman başarı gelmeyebilir , ama herzaman istikrarlı , dengeli , akıllı ve ilkeli olunabilir her ne sonuç olursa olsun , sonuçlar heran değişebilir ama diğerleri hep ileriye götürür bizleri...
Herkese başarılar .
Şeref Solmazer
Futbol Dilencileri
23 Ekim 2008

Fenerbahçe'ye Mektup

Sevgili Fenerbahçe ,

Senin şu durumuna bakıp da öyle hüzünlü hüzünlü ağlayanları gördükçe inan senden çok onlar için içim(!) parçalanıyor . Sen 100 yıllık efsane geçmişinle bu zorgünlerin üstesinden gelebileceksin ama bu tramvaya kapılanların tedavilerinin nasıl olacağını doğrusu kestiremiyorum .

Yinede senin bu rahatsızlığına dair kendimce birkaç küçük tespit ve tavsiyemi müsade edersen ben de seninle paylaşmak istiyorum .

1 - Öncelikle mücadele ettiğimiz kulavarların seni yönetenler tarafından iyi özümsenmiş olması gerektiğini düşünüyorum . Bu yüzden sana elbise ( urba) alırken , hangi platformda bu kıyafeti giyeceğini bilmiş olmaları gerekirdi , senin hangi şartlarda yaşam mücadelesi vereceğini ve sağlam giyinip hastalanmaman gerektiğini bilmeleri gerekirdi . Bunu bildiklerinden , ya da mücadele ortamını algıladıklarından emin değilim . Bunlar eski elbislerle hatta birkaçşeyin eskimiş bile olduğunu düşünüp atarak bile hastalık kapmadan yaşanabileceğini sandılar



2 - Doktor konusuna gelince ; Doktor elinde sihirli değneği olan bir olağandışı güçlere sahip bir adam ya da sihirbaz değildir . Doktor bir bilim adamıdır ve bilimin gerektiği düzeyde çalışmalarını yapar , ama ülkemizde ilime ve bilime verilen önemin nekadar olduğunu hepimiz biliyoruz . Bu yüzden hala bir doktoru , büyücü ya da sihirbaz zannetme cehaletine kapılabiliryoruz . Seni geleceğe sağlıklı hazırlayabilecek doktorun bir tedavi kürü uygulamak için zaman ihtiyacı olduğunu kabul etmiyoruz . Doktoruda sihirbaz olmaya zorlayarak ayrıca tabirimi maruz görün " manyak ediyoruz" ! Ayrıca senintüm ruh halini çözmüş tüm fiziksel özelliklerini öğrenmiş ve seni sağlıklı hale getirmiş eski doktorlarına neden hep benzer muameleler yapılarak kovulduklarınıda ayrıca burada sorgulamak da istemiyorum . Bilmem anlatabildim mi ?



3- Gerçek dostla sahte olanın ayırt edilmesi olayı : İşler yolundayken yanında olan yığınlar yerine , herzman seni gönülden destekleyenler arasındaki farkı iyi özümsemek . Özelliklede hainlere karşı hazırlıklı olmak gerekliliği . Sen Fenerbahçe'sin , sana omuzlarındaki yükü veren de o yüke karşı gücü verende damarladındaki asil kanı veren de milyonlarca yandaşındır ve muhtaç olduğun güç ve kuvvet de işte o damarlarında akan asil kanda mevcuttur . Ulu Önderimiz Atatürk'ün dediği gibi ...

4- Hayat daima sevince ve sevilince güzel , herne olursa olsun sen sevmeye ve sevilmeye devam edeceksin . Rahat , mutlu , huzurlu ve daima başarılı günler dileklerimle sevgili FENERBAHÇE !

Şeref Solmazer

Ş.L'de normal sonuç Fenerbahçe : 2 Arsenal : 5

Fenerbahçe İngiliz Gazetecilerin bile atıfta bulunarak manşete taşıdıkları önemli bir prestijini bu maçla maalesef kaybetmiş oldu . " No Way Out Kadıköy" , Burası Kadıköy , buradan çıkış yok ! Şimdilik tarihe karıştı . Ama bu tür rekorlar yıkılmak içindir ve futbol bu yüzden güzeldir . Manu , Chealsea'dan sonra bir başka devi yenememek üzücü tabi orasıda ayrı ...
3. Maçlar sonunda FB evinde oynadığı ikimaçtan 1 puan alarak büyük olasılıkla Ş.L'ne bu yıl veda edecek gibi görünüyor , eğer deplasmanda Arsenal'den puan çıkarabilecek bir mucize yaşanmazsa . Dolayısı ile bundan sonraki hedefin Porto ile içeride oynama avantajını kullanarak stratejinin grupta 3. olarak UEFA 'ya kalmak şeklinde olması gerekir diye düşünmekteyim . Bu yüzden durumu daha aklıselim değerlendirmek lazım .
FB'nin bu yöndeki yorum ve değerlendirmesi bir sonraki yazıda yerlacaktır .
Bu maça dair söylenecek tek şey , maçın sonucunun takımlar , form durumları ve oynadıkları futbol değerlendirildiğinde normal olduğudur . Hatta 7 golün atıldığı veya izlendiği zevkli bir mücadele olarak bile değerlendirilebilir .
Fenerbahçe'nin biran önce yönetim , teknik kadro ama hepsinden önemlisi ve öncesi futbolcular bazından kendine çekidüzen vermesi gerektiğini ve sorumluluklarını yerlerine getirmeleri gerektiğini düşünüyor , önümüzdeki maçlar için başarılar diliyorum .
Şeref Solmazer
Futbol Dilencileri
23 Ekim 2008 - İstanbul



FENERBAHÇE : 2 ARSENAL : 5

STAT: FB Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Peter Fröjdfeldt, Henrik Andren, Magnus Sjöblom (İsveç)

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan(Burak Yılmaz dk. 79), Edu, Lugano, Roberto Carlos, Maldonado(Ali Bilgin dk. 52), Selçuk, Uğur, Alex, Semih, Güiza YEDEKLER: Volkan Babacan, Yasin, Josico, Gürhan, İlhan Parlak
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones

ARSENAL: Almunia, Eboue, Song, Silvestre, Clichy, Walcott(Djourou dk. 84), Fabregas, Diaby(Ramsey dk. 73), Denilson, Nasri, Adebayor(Vela dk. 86)
YEDEKLER: Fabianski, Bendtner, Gibbs, Van Persie
TEKNİK DİREKTÖR: Arsene Wenger

GOLLER: Adebayor (dk. 10), Walcott (dk. 11), Silvestre (dk. 19 K.K.), Diaby (dk. 21), Song (dk. 49), Guiza (dk. 78), Ramsey (90+4)
SARI KARTLAR: Song, Diaby (Arsenal), Selçuk, Lugano, Semih (Fenerbahçe)

Kocaeli : 2 Fenerbahçe : 3

Kocaeli : 2 Fenerbahçe : 3

STAT: İzmit İsmetpaşa
HAKEMLER: Bülent Yıldırım, Selçuk Kaya, Muhittin Gürses
KOCAELİSPOR: Serdar Kulbilge, Bülent, Tolga, Tutoric, Volkan, Musa(dk. 90+4 Murat Hacıoğlu), Kemal, Serdar, Semavi, Taner, Serhat( dk. 46 Fransercio) (dk 59 Jestroviç)

TEKNİK DİREKTÖR: Yılmaz Vural

FENERBAHÇE: Volkan, Önder(dk. 46 Ali Bilgin) Lugano, Edu, R.Carlos, Kazım(dk. 55 Gürhan), Selçuk, Alex, Uğur Boral(dk. 69 Deniz) Semih, Guiza

TEKNİK DİREKTÖR: Luis Anagones

GOLLER: Taner (dk. 22), Guiza (dk. 64), Uğur Boral (dk. 67) Jestroviç (dk. 77) Semih (dk. 90+6)
SARI KARTLAR: Lugano, Semih, Alex, Edu, Ali Bilgin (Fenerbahçe), Tolga, Semavi, Musa, Serdar Kulbilge (Kocaelispor)

17 Ekim 2008 Cuma

Yiyin Ağalar , Yiyin Beyler

Futbol'un yerine göre toplumların afyonu olarak kullanıldığını hepimiz biliriz . Ama nekadar çabalasakta bazen o afyonu almadan da yapamayız . Tabi bunu bilenlerde bu işin nekadar değerli ve önemli olduğunu ve bu vazgeçilmez tutukunun asla gündemden düşmemesi içinde bu yolda ne fedakarlık (!) gerekiyorsa yapmaktan kaçınmazlar .

Bu kendilerini toplumun gönüllü (!) eczacıları gören iyiliksever (!) toplum gönülleri ( !) bu amaç uğrunda ellerinden geleni yaparlar .

Fatih Terim ve TFF arasında aşağıda basından alıntısıda yer alan son gelişmede bu uğurda bir reçete olarak değerlendirlmemlidir sevgili toplumuzucada . Düşünülmemeli tartışılmamalı verilen ilaç hiç düşünmeden içilmelidir (!) . Kardeşim bu ülkede açlık sınırı rakamları kaç para ? Asgari ücret kaçpara ? Bu reçetelrle hasta yaşar mı ? diyede düşünmeden , demeliler ki demeleri beklenir ki " Fatih Terim megolamandır , mangalda kül bırakmaz , ağzıda bol laf yapar , milliyetçidir , ülkesini de çok sever , zaten en büyük başarılarda tek(!) onun döneminde yaşanmıştır . Dünya üçüncülüğü , 2000 Avrupa çeyrek finaleri tamamen tesadüftür, tek planlı başarılar F.T ile kaznılmıştır . " Bu yüzden de hocaya herşey feda olsun , alacağı " AYLIK " " 220 .000 YTL" de FEDA OLSUN (!)

Maşallah , maşallah ...


Yiyin ağalar , yiyin beyler

İçin , için

Uyuyun uyuyun !


Yada siz çok bilmişler " yediğimizi ve uyuduğumuzu sanın "


!





Futbol Dilencileri


Ekim 2008


Bir dipnot: Türkiye'nin çok bilmiş tüm yorumcuları bu noktaya takılmanın ve Fatih Terim'in diğer hocalarla kıyaslandığında aldığı paranın çok olmadığını beliterek, takılmasını abartılı ve anlamsız bulduklarını belirten , hocayı destekleyici yorumlar yaptılar . Yaptıkları yorumlar kağıt üzerinde doğru olabilir ama anlamadıkları başka noktalar var ve o noktalara değinmede 3 maymunu oynamaya devam ettikleri müddetçede asla bu eleştirilerin kaynağını anlayamayacaklardır . Bilgin Gökberk bir GS'li olarak bu duruma en aklı selim mantığı getirdi ve en azından bunu anlayabildiğini kanıtladı . Yapmayın Allah aşkına ulema yorumcular ! Burada mevzu bahis olan konu bu paranın kime , hangi tür bir kişiliğe ödendiği ve bu kişiliğin topluma verdiği histtir . Yani model eleştirilmektedir , herşeyi ile , itici unsurların ayyuka çıkması ile , yoksa adı geçen kişi belkide ikili ilişkilerde normal bir insan olabilir , mesele bu değildir . Mesele ULUSAL TAKIM bu ülkenin takımıdır ve ülkeyi temsil etmektedir . Başındaki kişilerinde bu özellikleri yansıtmaları gerekmektedir . Ha burada buna evet de diyenler çıkabilir, bizim özelliklerimizi yansıtıyor bu zihniyet diyeblirler ki destekledikleri için öyle olduklarını kabul ediyorum, ama ben EVET demiyorum ve o yüzden hem parayı hem zihniyeti eleştiriyorum ve onlardan olmadığımı söylüyorum , ya da BİZ söylüyoruz . Sonuç şu : Bu ülkede F.T ve zihniyetini sevmeyen ve karşısında olan bir BİZ grubu da var , kör müsünüz ? Yoksa işinize mi gelmiyor .
Avukatlık yapılacağına , özeleştiri, sorgulama ve özür gibi erdemlere sahip olunması yönünde yorumları bekliyoruz ilgililerden , yorumculardan , muhataplardan ...
Saygılarımızla,
Futbol Dilencileri

6 Ekim 2008 Pazartesi

Fenerbahçe Maçları ve genel bir değerlendirme

Fenerbahçe bu sene efsane (!) bir başlangıç yaptı gerçektende sezona . 6 lig maçında 4 mağlubiyet ve sonuncusunda kendi evinde Kayserispor'dan alınan 1-4'lük hezimet . Yine kendi evinde Ş.Liginde oynadığı kişiliksiz ve son derece etkisiz futbol ile alınan 0-0'lık sıfır bir sonuç daha ...

Doğrusu bunu anlamakta zorlanıyoruz diyebileceğimiz gibi , sebeplerinin çok açık ortada olan şeyler olduğunuda görebiliriz .

Bana göre Fenerbahçe'yi şu ana kadar etkileyen en önemli etkenler ve başlıklara göre kritiklerim şöyle ;

Başkan : Başkan , isim olarak aynı başkan , birkaç yıl öncesine kadar tek başına herkese karşı olan başkan sonunda onu asacak olanların başına dahi geçmeyi başardı , Kulüpler Biliğine bile başkan oldu . Federasyonla ilişkilerini düzeltti , kamuoyu önünde çok fazla tartışılmıyor , imajını ve üslubunu biraz yumuşattı ancak bu sanırım onda farklı bir algılam yarattı , tüm bu başarılarının yanında kimseye gerek kalmadan futbol takımınıda kuracağını düşündü ve düşündüğü şeylerin en doğru ve stratejik gerçekler olduğuna inandı . Ancak maalesef bu yaklaşımı bu sene başı itibari ile büyük bir hüsrana doğru yol alıyor .

Transfer : Bence bu yılki transferler % 60 itibari ile hüsran . %30 luk pozitif etkide Güiza'nın cansı perane oynayışından kaynaklanıyor . Yine başkan bir önceki teknik direktör seçiminde olduğu gibi , takımın başındaki hocayı büyük bir turnuva yılında ve turnuva biterken ve takımların sezon açılışları başlamış ve transferlerin sonuna yaklaşıldığı dönemde belirleyerek , takımı ve transfer ettiği teknik direktörü sıkıntıya sokmuştur . Zico'da ilk sezonunda D.Kiev'e karşı Ş.L'den elenmiş , ancak kendi isteğiyle Deivid2i transfer edebilmişti . Tıpkı Aragonnes ve Güiza yada Josico gibi . Yine transferde kaybedilen oyuncular yerine alınan adamların durumu son derece tartışmaya açık ve maalesef bence yetersizdir . Marco Aurelio gibi bir adamı küçük hesaplar yüzünden kaybedip , yerine müzmin sakat ve F.T el yapımı ürünü , spor camiası tarafından neredeyse hiç sevilmeyen Emre'yi transfer etmek bence hatadır . Ayrıca Emre geldiği takımlarda sürekli istikrarsız olmuş bir oyuncuyken ( Geçen yıl 6 , ondan önceki yıl 25, ondan önce 19, ondan önce 15 maç ilk 11 oynamıştır .) ... Burak Deivid'in sakatlığından dolayı apartopar alınmış Beşiktaş'ta dikiş tutturamamış bir oyuncudur . Kemal , Appiah ve Marco gibi o bölgenin oyuncuları giderken gelenler Emre ve Josico olmuştur . Birtek olumlu haraket uyumsuzluk yaşayan Kezman Güiza değişliği diyebiliriz . Tümer'in de askerlik sorunu çöüzlüp kadroya katılması da ne derece etkin bir olaydır oda bilinmez . Josico'da bu arada geçen sene 18 ondan önceki yıl 22 maç oynamış toplamda.

Teknik Direktör: Zico , genelde aynı dili ve kültürü paylaştığı oyuncuları ve mizacı ile sonderece sıcak , içten ,samimi, mütevazi bir adam olarak , üzerine yüklenen baskıyı hem kolayca tölere edebilen , hemde bu baskıdan oyuncularını uzaklaştıran bir adamdı . Aragonnes aldığı yüksek ücrete istinaden bence hiç araştırma yapmadan ve takımı tanımadan transferlerden habersiz ve kendi oyun anlayışına uygun kadro olup olmadığına bakmadan geldi ülkemize , ve bugüne kadar hazırlık süresince takımını çalıştımasında güya övgü dolu sözlere rağmen resmi maçlarda özelliklede zor maçlarda son derece başarısız bir tablo ortaya koydu . Avrupa şampiyonu prestiji şu sıralar ciddi olarak sarsılıyor . Başkan henüz hocamınızn arkasındayız demedi , dediği gün biletinin kesileceği aşikar

Kadro : Kadro yapılan transferler neticesinde bence zayıfladı . Geçen yıl ki başarılı takımın en büyük silahı Deivid'in ve Marco'nun yoklukları FB ortasahasının dolayısıyla takımın çökmesini sağladı . Sakatlıklar sebebiyle yedek kadroda yer alan oyuncuların performansları tamamen bir düş kırıklığı yaratacak gerçekliktedir . Maçlarda yedek kadrosuna bakınca , Gürhan, Mert, Burak , Ali Bilgin , Can , Yasşn isimlerine bakınca tablo gerçeğiyle ortaya çıkıyor !

Sakatlıklar : Bende bu yılki kötü performansın en büyük sıkıntısı aslında sakatlıklar . Deivid'in kritik sakatlığı , Vederson'un , Gökhan Gönül'ün , Lugano ve Edu'nun sakatlıkları , Semih'in , Deniz'in sakatlıkları ve son maçta Alex 'in yoklukları sonuçları açısından vahim maçlarda FB 'ye önemli zafiyetler yarattı . Müzmin sakat Emre'yide ekleyelim tabi ... Ancak hertakımda sakatlık olabilir . FB takımının en az oynayacak oyuncular kalitesinde yedeklerinin de olması gerekir

Rehabilitasyon ve Mental destek : Oyuncu sakatlıklarının geçenyıldan buyana devam etmesi ve çok sıklıkla yaşanması ve tedavi süreçlerinin uzunluğu bu konuda ki zafiyeti ya da soru işratinide akla getirmektedir .

Taraftar: Taraftarların bir kısmının bu sene düğmelerine basıldı , sanırım birileri Aziz Yıldırım2ı tahtından indirmeye çalışıyor . Başarısız sonuçlarda bu konuda ki taraflara avantaj sağlıyor , aklıselim taraftarında bu rüzgara kapılmaması biraz zor , bu sonuçlar gelmeye devam ederse heleki de ...

Medya : Medya için en büyük tartışma konusu olan FB'nin bu seneki durumu bence biraz sürpriz oldu . Bunu onlarda beklemiyordu . Ama bu şekilde giderse bu senenin onlar için hiç iyi gitmeyeceği muhakkak . FB'nin iddiasını yitirdiği bir sezonda , gerek gazete gerekse de TV ekranlarındaki bolca geyikli programların izlenme oranlarının yerlerde sürüneceği muhakkak .

Bakalım tüm bu unsurlarla beraber FB ileriki günlerde özellikle de sakatlarının iyileşmesi ile neler yapacak . Ben takımın biraz daha toparlanacağını ama çok üstün işler yapabileceğine pek inanamıyorum . Tabii ki ALEX sinirlenmez ise ...

Aşağıda devre arasında ki transfer dönemine kadar FB'nin lig ve zor Ş.L maçları için dşündüğüm kadro örnekleride yer almaktadır .

Lig'de

Volkan Babacan

Gökhan (Önder), Edu , Lugano , Carlos (Vederson)

Deivid - Deniz ( Maldonado ya da Emre veya Selçuk ) , Alex , Tümer (Uğur )

Güiza , Semih

Ş.L de

Volkan
Gökhan (Önder) , Edu , Lugano , Carlos
Deivid , Maldonado ( Emre ya da Selçuk ), Deniz ,Tümer
Alex
Güiza ( Semih )

(Lig) Fenerbahçe :1 Kayserispor : 4

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Halis Özkahya, Erdinç Sezertam, Serkan Gençerler
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan(Dk. 39 Yasin), Edu, Önder, Roberto Carlos, Kazım, Selçuk, Maldonado(Dk. 45 Deniz), Uğur, Emre(Dk. 42 İlhan), Guiza
Kayserispor: Souleymanou, Durmuş, Ali, Eren, Bilal, Mehmet Topuz, Saidou, Ragıp(Dk. 90 Escobar), Mehmet Eren Boyraz, Aghahowa(Dk. 89 Cangele), Turgay(Dk. 82 Abdullah)
Goller: Dk. 21, Dk. 42 ve Dk. 74 Aghahowa, Dk. 63 Turgay (Kayserispor), Dk. 58 Roberto Carlos (Penaltı) (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 64 Uğur (Fenerbahçe), Dk. 64 Turgay (Kayserispor)

Şampiyonlar Ligi

Fenerbahçe : 0 Dinomo Kiev : 0

HAKEMLER: Thomas Enwaller , Roland Heim , Norbert Schwab .

STAT: Şükrü Saracoğlu Stadı

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Lugano, Roberto Carlos , Edu , Selçuk, Maldonado, Gökhan , Emre (Uğur dk. 85) Kazım , Ale (Burak dk. 77), Guiza

DİNAMO KİEV: Bogush, Betao, Ghioane, Vukojeviç, Diakhate , Mikhalik , El Kaddouri (Nesmachniy dk. 62 ), Ninkoviç , Aliyev (Asatiani dk. 89), Bangoura (Shatskikh dk. 46 ), Eremenko

SARI KARTLAR: Roberto Carlos, Kazım, Selçuk (Fenerbahçe), El Kaddouri, Bogush (Dinamo Kiev)


Tuhaf

6 haftadır kendimce bile yorum yapmıyorum ama artık dayanamayacağım.

Bu oyuncuları geçen sene Ş.L’de, dört ay önce Avrupa Şampiyonası’nda izlememiş olsak gelinen rezilliği başka türlü yorumlarız.

Geçen Salı Kiev maçında, bu sezon ilk kez stada gittim. Oynanan futbolu canlı gördükten sonra dün akşam maça gitmek istemedi canım.

Benim gördüğüm kadarıyla, Aragones oyuncuları paralize etmiş. Kimse ne oynadığının, hocanın ne beklediğinin, ne yapması gerektiğinin falan farkında değil.

Bunun dışında; Orta sahamızı Selçuk - Maldonado ikilisine mahkum edenlere de saygılarımı(!) sunuyorum (!)...

Alex – Deivid – Lugano - Semih olmadığında Fener bir şeye benzemiyor.

Tuncay, Appiah, Ümit Özat ve Aurelio ayarında oyuncumuz yok.

Başkanımız özel hayranlık beslediği Tümer, Carlos ve Emre gibi bitik oyuncularla bunları takas etmiş oldu ve takım da bitikler takımına döndü.

Bence dünkü maçın en rezil üç olayı şöyle;
- Emre’nin sakatlığını abartıp rezaletin bir parçası olmaktan sıyırmayı denemesi
- Volkan’ın aptalca çıkışlarla ilk iki golü yemesi
- Aragones’in 44. Dakikada Maldo - Deniz değişikliğini yapması (ya baştan Deniz’i oynat ya da ikinci yarının başında yap değişikliği)

Ahmet K.
6 ekim 2008

2 Ekim 2008 Perşembe

Paniğe gerek var mı ?

Futbol yazılarının nerdeyse tamamı 3 büyüklerden başlar ülkemizde. Sivas FB yi 2-1 yendi değildir bakış açısı. FB 2-1 yenilmiştir. Sivas asla yenemez.FB yenilir. Ligin ilk maçında Antep 5.maçta da Sivas önceliği alması gereken takımlar bence. İkisi de FB yi yenmiştir. Dolayısı ile önce onları yazmakta fayda var.

Bülent Uygun geçen seneden ders çıkarmamışçasına kötü bir taktik ile çıkardı Sivası aslında. Bu hata neredeyse mağlubiyete götürecekti Sivas' ı. Alex golü yapabilseydi..İlk yarı geçen sene Sivasta oynanan maçın kopyasıydır adeta. Sivas yine topu FB ye verdi. Fark FB de idi.. Geçen seneki kadar iyi bir pas takımı yoktu sahada.. BU fark maçın kopmasını engelledi bence.. Bülent devre arasında farketmiş olmalı ki hatasını ikinci yarıya Balili ile başladı.. Burada Balili' ye bir paragraf açmakta fayda var..

Balili' yi Türkiyedeki ilk maçında çıplak gözle seyretme şansım oldu. Daum' un ilk senesiydi ve Aykut Kocaman' ın İstanbulspor' una 3-0 yenildiğimiz maçta işini çok iyi yapan oyuncular arasındaydı..Bu düzeydeki takımların ideal bir forvet oyuncusu olarak da gittiği her takımda iyi işler yaptı. Kayseri derken Sivas.. Sağda, solda ortada bütün forvet hatlarında etkili olabilecek güçlü ve teknik bir oyuncu.. Sivas sahasında bu oyuncudan faydalanmayacaksa ne zaman oynatacak Balili' yi. Oyunu tamamen değiştiren hamle bence Balili hamlesiydi Sivas maçında.. Herme Thum ise zaten FB alanına yıkılmış oyunda son darbeyi vuran değişiklik oldu.. Kısaca Sivas ikinci yarıda oyunu rakibinin sahasında oynayarak hem maçı kazandı hem de büyük ihtimalle bu tür maçları nasıl kazanabileceğini öğrendi.. Sivas bu yıl çok ciddi şampiyonluk adayıdır bence..

FB ye gelince.. Zico gibi Aragonnes de bir türlü pres oyununa geçemiyor. FB düzeyinde bir takımın oyunu bu kadar çok sahasında kabul etmesi pek anlaşılır bir oyun tarzı değil.. Her zaman inandığım bir tespiti yine yapacağım. FB ön alan oresini öğrenemediği sürece Türkiye Liginde zorlanacaktır. Ligimiz oyun tarzı açısından çok zor liglerden bir tanesi... Burda başarılı olmanın tek yönü kesinlikle rakibi sahasından çıkarmamak olmalı..Ancak hem ön alan presine müsait oyuncuların daha da erimiş olması, hem de iki kanat oyuncumuzun-yani Uğur ve Kazım' ın- ciddi pozisyon bilgisi eksiklikleri organize bir pres orta sahası oluşturmamızı engelliyor. Balili değişikliği kadar Emre-Uğur değişikliğinin de oyundaki dengeyi bozduğunu düşünüyorum açıkçası.. Emre ne kadar etkisiz de olsa Uğura göre pozisyon bilgisi daha çok olan bir oyuncu..Uğur ve Kazımlı orta sahaya dönen FB yine ilerde istediği kadar top tutamadı ve Sivas anında FB yi sahasına kapattı.. Topla ileri çıkışı hiç olmayan Maldonada savunmamızın içine kadar gömülerek tamamen etkisiz hale geldi.. Bunun doğal sonucu zaten sakat olan Alex ve Guiza nın ilerde yalnızlaşması oldu....FB bir kez daha kaybetti böylece..

Deivid şu aşamada olmazsa olmaz bir oyuncu haline gelmiş durumda.. Keza Semih de öyle.. Bir an evvel ön alanda top tutabilen ve gerektiz top kayıpları yapmayan bir hücum hattının oluşturulması gerekiyor..Uğur Boral' ın yeri mutlak suretle ara dönemde başkasına devredilmeli.. Emre Marco nun pozisyonuna geçmeli ve özgüvenini tekrar kazanmalı..

Volkan- Gökhan Edu Lugano Carlos-Deivid Alex Emre ?-Semih Guiza..

Sol kanadını bulmuş bir FB yine çok iyi işler çıkarabilir..Ancak ara döneme kadar Uğur dan başka bir alternatif de görülmüyor takımda..


Serhat

27 Eylül 2008 Cumartesi

Sivas : 2 Fenerbahçe :1

Bu yıl Fenerbahçe için gerçekten çok erken hüsran oldu , yılın sonlarında kaçan şampiyonluk bu yıl daha ilk haftalardan kaçacak gibi göünüyor , 90'lardaki o korkutucu dönemleri andırır bir puan tablosu ile karşı karşıyayız . 5 maç deplasmanlarda 3 mağlubiyet , içerde 2 galibiyet . sıradan ve vasat orta sıralarda yer ednmek isteyen takım için iyi bir tablo olabilir . Beki ya Fenerbahçe nasıl bir takım ? Rıdavan 'ın da dediği gibi Denizli'de kaçan şampiyonluk maçında yedek kulübesinde bekleyen adam Anelka , Sivas'ta yedekten giren oyuncu Burak . İşte bütün hikaye . Şu bir gerçek , eğer abredersek , sakatlar iyileşince ve Aragones ısındıça mutlaka tembo ve başarı biraz daha artacaktır , hatta bu eleştirileri unutup alkışladığımız maçlarda olacaktır ama şu gerçek değişmeyecektir : Bu takım kadro kalitesi geçen yılların uzağındadır . Bakan bence bu yıl hata yapmıştır . Belkide akıl veren danışmanlarınca açıka kandırlımıştır . Bu yıın en iyi transferi ALEX ise varın gerisini siz anlayın . Nasıl geçen yıl Deivid ise ... Seneye de belki Güiza olacaktır .
Sivas maçında beni en çok üzen olay mağlubiyetten çok Volkan BABACAN'ın iki gol yemesidir . Volkan bu akşam gerçekten muhteşem br maç çıkardı bana göre . Ben Volkan'ın Fenerbahçe'ye kaptal olacak derecede önemli ve başarılı bir oyuncu lacağına inanıyorum . Ama diğer arkadaşları bu performasla çocuğu yıkmazlarsa ... Ayrıca bu çocuğa 15 yaşındaki çömez muamelesi ve güvensiliği çeklimeinide anlamış değilim . V.B ya gruplarında bugüne kadar 80 civarı milli olmuş bir oyuncu ve şu sıralar 20 li yaşlara . Casillas Real'in kalesine benzer bir durumda geçtiğinde Volkan'dan daha iyi durumda değildi ve ogün bugündür kaleyi hiç kaptırmadı ve başarısıda ortada hemde Real'in çılgın savunmalarına rağmen ..
Ben akşamki mağlubyetten 3 önemli noktaya dikkat çekmek isterim ; Birincisi Sivasspor'un başarısı , ki tebriği hak ediyorlar ilk yarının yarısı ve ikinci yarının tamamı maçın hakimi ve hakedeniydiler . İkincisi Volkan Babacan'ın başarılı performansı . Üçüncüsü'de Aragones'in gençlik ateşi ve hırsını takıma birtürlü yansıtıramamış olmasının hayal kırıklığı . Burak , Kazım , Uğur, Gökhan , Yasin , Gürhan gibi gençlerin dökülen performansları . HAYRET doğrusu .
Birkaç haftaya toparanma olmazsa özellikle Ş.L 'ne havlu atlırsa kontratının 4 ayını gömeden , başkan hocamızın arkasındayız hertürlü destekçisiyz derse şaşmam : Burası Türkiye maalesef .
Kulakları çınlasın Daum'un da Zico'nun da Aziz Yıldırım'ın dasaz arkadaşlarının da ....
Çok acl ve net olarak toparlanmak ve iyi ve mücadeleci futbol oynamak lazım yoksa satılan ürünler ve kombineler buharlaşabilir .
Birde şu akla takına noktalara dem vuralım , ufak bir kıyas olsun
Bu seneki transferlerin kıyası
Fenerbahçe : Küme düşen Vestel'den Burak , GS şampiyonlar ligi yarıfinalisti Liverpool'dan Kewell 'i , Fenerbahçe Müzmin sakat ve New Castle'da bile kadroya giremeyen 3,5 milyon Avro ile Emre'yi , GS Lyon'dan Milan Baroş'u aldı ... VE güya Fenerbahçe para basıyor du , GS ise paraızlıktan stadını devlete yaptırıyordu . NASIL OLUYORSA BU İŞLER !
Şeref
Futbol Dilencleri
İstanbul - 26 Eylül 2008

Sivasspor: 2 Fenerbahçe: 1

STAT: 4 Eylül
HAKEMLER: Bünyamin Gezer , Cem Satman , Erhan Sönmez
SİVASSPOR: Petkoviç , Diallo , Bilica , Murat Sözgelmez , Hayrettin , Musa (İbrahim dk. 83 ), Sezer (Tum dk. 73), Sergio , Faruk (Balili dk. 46), Sylla , Mehmet Yıldız
FENERBAHÇE: Volkan Babacan , Gökhan , Lugano , Önder , Roberto Carlos , Kazım (Burak dk. 72), Selçuk , Maldonado (Semih dk. 80), Emre Belözoğlu (Uğur dk. 46), Alex, Güiza
GOLLER: Selçuk (dk. 34) (Fenerbahçe), Murat Sözgelmez (dk. 77), Sezer (dk. 88) (Sivasspor)
SARI KARTLAR: Kazım, Roberto Carlos, Önder, Burak (Fenerbahçe), Diallo (Sivasspor)

24 Eylül 2008 Çarşamba

Küpeli, şapkalı , eğlenceli, renkli , duygusal, adam da gitti



Kazım Kanat , bu ülke spor camiasının en renkli , en farklı kalemlerinden biriydi , özellikle ciddi adamlarla bulununduğu ortamlardaki tavrı ve tarzı ile beğeni toplamıştır . Kanserle mücadelesi ve hayata karşı bağlılığı ve yaşamı sevme isteği onu birçoğundan farklı kılan şeylerin başında gelmiştir . Ayrıca 4 adet kitabı da vardır . Belliki bu yaşamı dolu dolu yaşadı ama biraz kısa sürede noktaladı . Onu kaybettiğimize üzülüyoruz , ama renkli çizgisi daima belleklerimizde kalacak , küpesiyle, şapkasıyla, sakalıyla , hele ki şu fotoğrafta ki elindeki kadehi ve yaşam dolu gülümsemesiyle ...




Hoşçakal Kazım Kanat , ruhun şad olsun , seni gerçekten özleyeceğiz ...




Futbol Dilencileri

2008-09 İstanbul

23 Eylül 2008 Salı

Geçmiş olsun büyük kaptan ÜMİT ÖZAT



Büyük Kaptana en içten en derin geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum . Efendilği, kişiliği duruşu ve oyuna olan sevgilisi ve profosyonelliği ile herzaman örnek ve nadir bir sporcu olarak yüreğimizde yer etmiş sevgimizi kazanmış Ümit Özat'a geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz .

Biran önce sağlığına kavşmasın diliyoruz .


Geçmiş olsun büyük kaptan , olurda sahalara dönemezsen bile biz senin saha kenardından da futbola çok büyük şeyler katacağına inanıyoruz . Büyük teknik direktör olarak


Sevgilerimizle


Şeref & Serhat

Futbol Dilencileri

iSTANBUL

2008-09

Büyük Kaptan Ümit ÖZAT'a Geçmiş Olsun Diyoruz !

Biraz geç kaldık ama , biz onu anlık sevmedik , onu herzaman yaptığı mücadelesi ,adam gibi tavrı , konuşması , dürüstlüğü ve profosyonelliği ile sevdik . Futbol oynaığı tüm takımlarda kaptan olmuş bu büyük oyuncuyu yaşadığı tatsız sağlık sorunundan sonra geçmiş olsun dileklerimizle selamlıyoruz .


GEÇMİŞ OLSUN BÜYÜK KAPTAN ,


Hoşgeldin geleceğin Büyük Teknik Direktörü





Şeref Solmazer

Futbol Dilencileri 2008-09

İstanbul

Fenerbahçe : 3 Gençlerbirliği : 0

4 haftada içerde 2 de 2 dışarıda , 2 de 0 ile istikrarı (!) sağlamış görünüyor . Bu maçtada Gençlerbirliği 10 kişi kalana kadar FB çokta etkili bir futbol aynamadı aslında , ama sonrasında takım skorunda etkisiyle gerçeten etkili oynar göründü , baskıdan uzak kalan Emre , Alex, Kazım , Güiza etkili olmaya başladılar ve oldular . Skorda net oldu bu yüzden 3-0

Alex ve Güiza
Doğrusu bu sezon birşeyler olacaksa şu sıralarda bu zor dönemde ayakta kalabilen oyuncularla olacak . Onların başındada kaptan Alex geliyor .Alex tek başına bir orkestra şefi nidasıyla çalmayı unutmuş müzisyenlerden Mozart senfonisi çaldırmaya çalışıyor . Son konserinde bunu yine başarıyla yerine getirdi. Ya Güiza , hemşehrisi Salvador Dali'nin eserleriye İstanbul'u ziyaret edeceği günlerde tıpkı onun gibi sürrealist - gerçeküstü- bir futbol tablosunu Kadıköy çimlerinde yaratıyordu . Güiza gerçekten transfernde aldığı paradan , bu uyuyan adamlardan oluşan takımdaki olağanüstü mücadelesine kadar gerçek bir sürrealist olduğunu kanıtlıyor . Size şunu söyleyeyim , sağdan alex korner kullanıyor Güiza kafaya çıkıyor ama vurulamıyor top diger taraftan taça çıkacak , topun peşinden birtek adam koşuyor o koşanlar ne rakibin sağ kanat savunucuları ne FB nin sol hücümcuları koşan Güiza'ydı ... İşte bukadar , seyircide ona oyundan çıkarken takdirini en güzeliyle gösterdi , ayakta alkışlayarak ...

Fenerbahçe'nin galibiyeti güzeldi , umarız bu güzel galibiyet Fenerbahçe'de ki eksikliklerin sonu ve gel ve güvenli oyunların başlangıcı olur . Avrupa maçları öncesi bu galibiyet tüm sezon için çok önem arzedecektir .

Fenerbahçe : 3 Gençlerbirliği :0

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Fırat Aydınus , Mustafa İspiroğlu , Hakan Yemişken
FENERBAHÇE: Volkan Babacan , Gökhan , Lugano , Önder , Roberto Carlos , Burak (Selçuk dk. 66), Maldonado , Emre , Uğur (Kazım dk. 66), Alex, Güiza (İlhan Parlak dk. 82)
GENÇLERBİRLİĞİ: Periç , Erkan , El Saka , Traore , Ergün , Burhan (Kahe dk. 68 ), Mehmet Nas (Yasir dk. 71 ), Kerem (Addo dk. 56 ), Koray , Engin , Mustafa
GOLLER: Alex (dk. 41), Güiza (dk. 64), Kazım (dk. 90)
KIRMIZI KART: El Saka (dk. 54)
SARI KARTLAR: Emre (Fenerbahçe), El Saka, Kerem, Addo (Gençlerbirlği)

20 Eylül 2008 Cumartesi

Lig'e kötü başladık Porto : 3 Fenerbahçe : 1

Doğrusu TV yakın çekiminde Volkan Demirel , canım sıkılıyor bir iki gol yesem der gibi bakıyordu ve Porto onu 11 ve 13 dakikalarda attığı iki goller kırmadı . FB maça müthiş motivasiz girdi , teslim olmuş ve mücadele etmeyen hava Porto'ya umduğundan çok daha bir FB bulasını sağladı ve onlarda maçın başında buldukları bu ıratı değerlndiril grupta en avantajlı takımoldular .
Sonrasında Porto durup FB biraz toparlanında Güiza ile güzel bir gol bulduk , durum iyicede kritikleşti gitgeler devam etti en kritik atakta Güiza ve Lugano topa kala önünde vuamayınca kader ağlarını ördü.
Yapacak birşey yok , kalan 5 maçı iyi planlaması lazım hocaların iki zor Arsenal maçından mutlaka puan çıkarıp içerde galibiyet alıp 2 ane sonra deplasman daki Kiev maçına odaklanmak lazım , kağıt üzerindeki plana görede sahada stratejiyi koymak ve uygulamak lazım.
Tabi bizim plnaladığımız bu stratejiyi takımın bugünkü halinn bence baş sorumlusu olan ve takımı kuma ve transferde etkisiz kalan yönetimin yaptığı konusunda ciddi şüphelerim var . Aziz Yıldrım'ın bence yakına stratejistleri alması lazım ya da silme yetsini biraz törpülemesi ...
Her takımda ciddi sakatlıklar yaşanabilir ve yaşanıyorda bu yüzden Avrupa'yı ciddiye alacağını ve bunu ana hedefine koyan bir takımın kadro derinliği ve oynayabilecek her mevkide en az iyi iki adamı olması lazım ...
Josico , Emre ve yaptığı hiçbir ortada isabet bulamayan Burak gibi transferler değil o hedefin adamları . Güzia'ya lafım yok izlediğim tüm maçlarda saygıyı hakedecek ciddiyet ve hırsta mücadele ediyor ...
Herneyse şimdi uzatmadan Kiev maçında Lige yeniden ve başarıyla dönmeyi bekliyoruz .
Şeref Solmazer
PORTO :3 FENERBAHÇE : 1
Stat: Dragao
Hakemler: Bertrand Layec , David Benech , Michael Annonier (Fransa)
FC Porto: Helton , Benitez , Rolando , Alves , Sapunaru , Meireles (Dk. 66 Costa ), Fernando , Lucho , Rodriguez (Dk.89 Lino), Mariano (Dk. 60 Hulk ), Lisandro
Fenerbahçe: Volkan , Gökhan , Yasin , Lugano , Roberto Carlos , Emre , Selçuk (Dk. 45 Josico),(Dk. 53 Burak Yılmaz ), Maldonado , Uğur (Dk. 76 Kazım), Alex, Güiza
Goller: Dk. 12 Lisandro, Dk. 13 Lucho, Dk. 90 Lino (FC Porto), Dk. 30 Güiza (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 54 Sapunaru (FC Porto), Dk 70 Lugano, Dk. 73 Güiza (Fenerbahçe)

17 Eylül 2008 Çarşamba

Tesadüfü Böylesi

Aziz Yıldırım GS nin UEFA başarısı için tesadüf demiş, ve bu demeci uzun süre gündemde kalmış. Onun bunun tesadüfleri ile bu kadar ilgilenene kadar Aziz Başkan kendi dönemine bakarsa, esasen kendi başarısının tesadüf olduğunu görecektir.

Aşağıya iki kadro yazacağım:

Rüştü-Önder Luciano Tomas Ümit Özat- Yozgatlı Marco Appiah Tuncay-Alex- Anelka (Nobre ya da Pierre)
Volkan-Gökhan Lugano Edu Carlos-Kazım Maldonado Emre Uğur-Alex- Guiza (Semih ya da İlhan)

Savunma hattı dışında kadrodaki bu erimeyi acaba başkan nasıl açıklıyor. FB taraftarı geleneksel olarak başarısızlığı iki neden bağlar: Oyuncuların ruhsuzluğu ve teknik direktörün işi bilmemesi.. Geçen sene kaçan şampiyonlukta da fatura Zico ya çıktı. Halbuki dikkatli bir beyin, FB nin geçtiğimiz sene rotasyona girdiği dönemde ciddi puan kaybettiğini, ilk 14 e ciddi fiziksel yük bindiğini bunun da son haftalarda puan kaybına sebebiyet verdiğini rahatlıkla görebilir. Ancak Aziz Başka ve fiktif yönetimi faturayı Zicoya çıkarıp bu kadro yürüye yürüye şampiyon olmalı dedi. Ve mecburi rotasyon ile başlayan bu sezonda takım 6 puan birden bıraktı. Bu akşamda hiçbirşey oynamayan Portodan 3 gol yeyiverdi. Kadro zaafiyetini her nasılsa farkedemeyen yönetim Marco ve Serdar gibi çok önemli iki oyuncuyu da sudan sebepler ile takımdan gönderdi.Hadi gönderdiniz diyelim, yerine alınan oyuncular kim? Emre ve Josico orta sahaya kaleye ise transfer yok. Bir kalecilik arızası olan Volkan artık oranın tek hakimi..

Deivid Semih Edu Deniz vs.. Önemli eksikler olabilir. Ancak bu yönetim de geçen sene boyu zamanını izlemekle geçirdiğini ve hiçbir tespit yapamadığını göstermiştir.

Bu akşam oynanan Porto maçına ilişkin hiçbirşey yazmak istemiyorum. Zico ilk geldiğinde Kieve elenmemizi sağlamıştı yönetim. Bu gruptaki başarısızlık da tamamen bu yönetimin eseri olacaktır.
Serhat

Fenerbahçe'nin şu ana kadar ki maçları

Uzun bir süre özel sebeplerden dolayı sayfaya yazı yazmadım , Şampiyonlar Ligi bu gece açılıyor . FB bu defa maalesef ciddi sıkıntılarla başlıyor , geçen yılkı İnter maçı öncesi gücün biraz uzağındayız , umarız bu akşam Porto'dan da güzel bir sonuç alırız ama açıkçası pek umutlu değilim .
Bu vesile ile bu maça kadar MTK maçlarından buyan oynadığımız resmi maçların ilavesini yapalım ileride yılları ayları ve maçları kıyaslarken bu durum şönem arzadecek gibi .
Hacettepe : 2 Fenerbahçe :1
STAT: Ankara 19 MayısHAKEMLER: Mustafa Kamil Abitoğlu, Baki Tuncay Akkın, Özgür ÇetinerHACETTEPESPOR: Recep, Orhan, Amir Azmy, Teli, Murat, Serkan (Ufuk Arslan dk. 90 +2 ), Kadir, Tozo, Lika, Sandro (Olgay dk. 88 ), İbrahim (Sukaj dk. 83)FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan (Önder dk. 59), Yasin, Can, Roberto Carlos, Kazım (Burak dk. 59), Maldonado, Josico, Uğur Boral(Gürhan dk. 68), Alex, GuizaGOLLER: Alex (dk. 20), İbrahim (dk. 44), Can (dk. 60 k.k.)KIRMIZI KART: Volkan (dk. 90+4)SARI KARTLAR: Tozo, Lika (Hacettepespor), Guiza, Burak, Volkan, Roberto Carlos (Fenerbahçe)

Fenerbahçe :2 İstanbul B.B :0
STAD: Fenerbahçe Şükrü SaraçoğluHAKEMLER: Süleyman Abay, Bülent Gökçü, Alpaslan Dedeş FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül (Önder dk. 68), Lugano, Yasin, Roberto Carlos, Kazım (Burak dk 81), Maldonado, Alex, Uğur, Semih, Guiza İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: Hasagiç, Metin, Efe, Okan (Mahmut dk. 34), Tjikuzu (Zeki dk. 80), İlyas (Erman dk. 58), Kerim, Ekrem, Alper, Cesario, Serhat GOLLER: Kazım (dk. 51), Semih (dk. 61) (Fenerbahçe)SARI KARTLAR: İlyas, Serhat Tjikuzu (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Gökhan, Yasin, Can (Fenerbahçe)KIRMIZI KARTLAR: Metin, Serhat (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)

Fenerbahçe : 2 Partizan : 1
STAD: Fenerbahçe Şükrü SaraçoğluHAKEMLER: Manuel Mejuto Gonzalez , Juan Carlos Yuste Jimenez , Javier Hugo Novoa Robles FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan Gönül , Lugano , Yasin (Deniz dk 88), Roberto Carlos , Uğur Boral , Alex , Maldonado (Gürhan dk. 90), Kazım , Semih (Önder dk 77 ), Güiza PARTİZAN: M. Bozovic , Stevanovic , Knezevic , Obradovic , N. Djordjevic , Fejsa (Lazic dk 73 ), Antonello , Moreira , Z. Tosic , Paunovic (Bogunovic dk. 58 ), Lamina .GOLLER: Semih (dk. 28), Alex (dk. 58) (Fenerbahçe) Tosic (dk. 76) (Partizan)SARI KARTLAR: Lugano, Yasin (Fenerbahçe)

Gaziantep : 1 Fenerbahçe : 0
Stat: Kamil Ocak
Hakemler: Yunus Yıldırım, Alper Ulusoy, Volkan Narınç
GAZİANTEPSPOR:Murat, Erkan, Deumi, Mehmet Polat, Murat Ceylan(Dk 67 Bekir), Mehmet Yozgatlı(Dk. 81 Ahmet) Cristian Rodrigo, Zurita, Tabata, Erman Özgür(Dk 90 İbrahim Ferdi), Ivan Saraiva De Souza, Beto
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Lugano, R.Carlos, Edu, Emre, Kazım(Dk. 54 Burak), Alex, Güiza, Uğur(Dk.54 Semih), Maldonado, Gökhan(Dk.71 Önder)GOL: Dk.80 Tabata (Gaziantepsopr)SARI KARTLAR: Dk. 31 Edu, Dk. 47 Gökhan, Dk. 86 Lugano, Dk. 90 Güiza (Fenerbahçe)

Partizan :2 Fenerbahçe :2
STAT: PartizanHAKEMLER: Craig Aleander Thomson , Francis Andrews , Tom Hug Murph (İskoçya)FK PARTİZAN: Mladen Bozovic , Stevanovic , Dordevic , Paunovic , Lazic (Cadikovski dk. 88), Bogunovic (Marinkovic dk. 78), Petrovic (Maletic dk. 72 ), Sikimic , Knezevic , Diarra , Obradovic FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos , Kazım (Burak dk. 55), Selçuk , Alex , Uğur (Maldonado dk. 84), Semih (Emre Belözoğlu dk. 61), Güiza GOLLER: Paunovic (dk. 11), Bogunovic (dk. 14) (Partizan), Alex (dk. 45 pen.), Guiza (dk. 50) (Fenerbahçe)SARI KARTLAR: Alex, Burak, Lugano (Fenerbahçe), Cadikovski (Partizan)

14 Eylül 2008 Pazar

Hoşgeldin Hacettepe

40 yılın ardından, eski bir tat ligimizde yerini almış.. Gençlerbirliği Oftaş, Hacettepe adını alarak devam ediyor bu sene..Pek de isabet olmuş.. Bu mütevazi düzgün takıma da yakışmış..İsmi ve forma rengi ile farklılık yaratmış ayrıca..

Maç bariz FB üstünlüğü ile başladı..Hatta açıkçası ben fark olur diyordum.. FB orta sahada oyuna hakim ve savunmada rahattı.. Üstelik alışagelmişin dışında kanatları da işliyordu.. Nitekim bir kanat organizasyonunda üstad golü buldu..Devre sonuna kadar favorinin öne geçmiş olmasından kaynaklanan bir sıkıcılıkla devam etti maç Ancak Can Arat bu maçın bu kadar sıkıcı geçmesine izin vermedi.. Bildik savunma hatalarından birine, Volkan' ın kayması eklendi ve Hacettepe kendilerinin bile ummadığı bir şekilde tabelayı eşitledi..

İşte bu FB için kötü haberdi..İkinci yarıya dirençli bir rakibe karşı başlamak bu takımın en büyük sorunu ve Daum sonrasında bu sorunu bir türlü çözemediler..Önce zayıf halkalar Uğur ve Kazım oyundan düştü.. Bağlantılı olarak da Carlos ve Gökhan..Devamı çorap söküğü gibi geldi..Daha önce de söylemiştim... FB iki kanat hücumcusuna çare bulamadığı sürece maçlarda ciddi sıkıntı yaşayacak.. Deivid' in bu sistemde ne kadar önemli olduğu da bir kez daha görüldü..

Salı günü çok zor geçecek.. Tek ümit geçen seneki deneyim olacak herhalde..

Volkan içinse artık birşey yazmayacağım.. Benim için hiçbir zaman iyi bir kaleci olmadı.. Galiba bundan sonra da olmayacak..

Serhat..

11 Eylül 2008 Perşembe

Ulusal Takım..Nerden Nereye?

Kendinden menkul bir öfke ile motive olan, en büyük enerjisi her daim bu öfkeden oluşan takımdır bir Fatih Terim takımı..

Futbol yazarları ile, rakip takımın hocası ile, hakem ile vs vs..Biri ile kavga etmek ve birilerine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek amacı ile oynanmakta sanki bütün maçlar onun döneminde..

İşte bu tiksindirici öfke aslında Avrupa 3. lüğünü bile içimize sine sine yaşayamamanın nedeni.. Bir hesap görme, birilerinin hakkından gelme duygusu bize göre değil çünkü..

Kabul ediyorum.. Bu ortamı bilen ve bunlardan maksimum faydayı yakalamaya çalışan bir güruh var futbol yazarları aleminde.. Onların da bir sıkıntılı durumu, bir ipe sapa gelmez hal tavırlarını eleştirmemek mümkün değil.. Hıncalgillerin alemi bu sonuçta.. Saygısızca eleştireceksin.. Hakaret etmede, ağzında tükürükler saçarak TV yorumları yapmakta kimseyi yanına yaklaştırmayacaksın mümkünse..Bunun için her yolu mübah bilecek, her fırsatı değerlendireceksin.. HIncagillerden bir futbol yazarının olmazsa olmazıdır bunlar.. Ve bunu yapmayanın bu alemde yaşama şansı da çok değildir..

Türkiye futboluna damga vuran bu öfke başarıyı hazmedemiyen, başarısızlığa tahammül edemiyen.. Futbol bu ülkede rakipsiz oynanan bir oyun sanki.. Hoşlanılmayan bir sonuç alındı ise bu bizim hatamızdır.. Asla ve asla rakibin başarısı değildir.. Rakip yoktur bize.. Kimse rakip olamaz.. Olmuyorsa biz yapamamışızdır.. Birileri suçludur.. Ve suçlular hemen cezalandırılmalıdır..

Fatih Terim takımlarını bu yüzden sevmiyorum.. Ulusal takım da olsa kulüp takımı da olsa sevemiyorum.. Bu hamaset duygusu, bu ortaya yayılan pis enerji, bu "diğerleri" ne yapılan her türlü saygısızlık ve bu faşizan ortam soğutuyor beni..

Dün de hemen hemen aynı şeyler yaşandı.. Bıraksalar Terimi, Belçika takımının hocasını bir kaşık suda boğuverecekti. Madem ki o olmadı... O zaman Tanburacı' nın bıyığı vardı.. Onla yetinilirdi bu seferlik.. Dudak okuma uzmanlarına gerek duydurtmayan TV görüntüleri ile başbaşaydık bir ara..Serde Adanalılık var ne de olsa.. Kim ne diyebilir ki ona..

Bir bıraksalar.. Ah bir izin verseler...Gösterirdi herkese dünyanın kaç bucak olduğunu...


Serhat

31 Ağustos 2008 Pazar

I LOVE YOU ZICO

İBB maçı öncesinde taraftar ödülleri dağıtılmış. Ve Zico beklendiği üzere yılın hocası seçilmiş. Ödülünü de tercümanı Samet Güzel almış.. Ama esas ödülü gıyabında i love you Zico diyen taraftar vermiş bence.. Zico bir Aziz Yıldırım kurbanı olarak tarihteki yerini aldı.. Ancak iki sezonda bize yaşattıkları bir yana, belki de bir efsane olarak aramızdan ayrıldı.. Dolayısı ile bu sezona başlarken yine hüzün var bolca..

Bir şekilde hayat devam ediyor. İşte Avrupa Şampiyonu apoletli Louis Dede takımın başında. İçerdeki MTK ve Partizan maçlarını izledim. Yönetim nasıl Zico' nun kadro sorununu çözmediyse Aragonnes' e de derinliği olmayan bir kadroyu teslim etmiş durumda..Guiza ve Emre transferi bir de ara sıcak kıvamında Burak Yılmaz. Hani şöyle tam donanımlı bir sofrayı bir türlü kurmuyor bu yönetim. Nedendir bilinmez.

Daum başladığında kimler vardı? Pierre, Luciaono, Tomas, Tuncay, Marco, Serhat Akın, Rebrov.. Akabinde Nobre..Ve Alex Appiah Anelka.. vs vs..

Peki şu an ne alemdeyiz.. Alex ve Semih takımın en iyileri konumunda... Marco ve Tuncayın yeri dolmamış.. Kalede hala kocaman bir soru işareti.. FB yönetimi Zico ile beraber transfer politikasını 13 14 kişi ile sınırlamış durumda.. Asla kadroyu yedek kulübesi ile beraber düşünmüyorlar.. FB bu sezona da yine kadro zaafiyeti ile giriyor ve sakatlıklar da cabası.. Şampiyonlar Ligi gediklisi olmayı hedefleyen bir kulüp için anlaşılması zor bir strateji bu..

Aragonnes' e gelince.. Bir defa FB' ye kendi damgasını vuracak kapasite ve yetenekte bir hoca.. Takımın ne yapmaya çalıştığını anlıyorsunuz.. Bütün oyun neredeyse 40 50 metrede oynanmaya çalışılıyor.. Kısmen de başarı elde ediliyor. Ama iki kanat oyuncusu Aragonnesin istediklerini yapmaktan çok uzaktalar.. FB nin bu seneki en büyük iki sorunu top rakipteyken pozisyon almasını ve savunma yapmayı bilmeyen Uğur ve Kazım olacaktır.. İkisi de top rakipteyken yalancı koşularla hem takımın pres gücünü ciddi derecede düşüyorlar hem de Alexin orta sahada oluşturduğu yükü daha da arttırarak ön liberomuzun patlamasına neden oluyorlar.. Üstelik top kayıpları da bu iki oyuncuda hırla.. Kazım Uğur a göre biraz daha iyi ama her ikisi de top rakipte iken hiçbirşey yapmadıklarından, rakipten topu bir türlü erken alamıyoruz.. Rakiplerimiz yine istedikleri şekilde hücum yapabiliyorlar.. Bu da hücum sırasında katetmemiz gereken mesafeyi uzatıyor.. Hem tempoyu arttıramamıza hem de yerleşik savunmaya hücum yapmamıza neden oluyor.. Bence Josico dan önce mutlaka bir sol kanat takviyesi yapılmalı ve buraya iki yönlü oynayabilen bir oyuncu alınmalıydı..Deivid tarzı bir oyuncu bile burda bizi çok rahatlatır..

Kısaca yine iyi bir hocaya ancak piyasada adı yıldızlar topluluğu olarak lanse edilen yetersiz bir kadroya sahibiz.. Yani Yıldırım yine faturayı kesecek birini bulmuş durumda... Ama önce kendine bir fatura kesmeli..