23 Ekim 2008 Perşembe

Fenerbahçe'ye Mektup

Sevgili Fenerbahçe ,

Senin şu durumuna bakıp da öyle hüzünlü hüzünlü ağlayanları gördükçe inan senden çok onlar için içim(!) parçalanıyor . Sen 100 yıllık efsane geçmişinle bu zorgünlerin üstesinden gelebileceksin ama bu tramvaya kapılanların tedavilerinin nasıl olacağını doğrusu kestiremiyorum .

Yinede senin bu rahatsızlığına dair kendimce birkaç küçük tespit ve tavsiyemi müsade edersen ben de seninle paylaşmak istiyorum .

1 - Öncelikle mücadele ettiğimiz kulavarların seni yönetenler tarafından iyi özümsenmiş olması gerektiğini düşünüyorum . Bu yüzden sana elbise ( urba) alırken , hangi platformda bu kıyafeti giyeceğini bilmiş olmaları gerekirdi , senin hangi şartlarda yaşam mücadelesi vereceğini ve sağlam giyinip hastalanmaman gerektiğini bilmeleri gerekirdi . Bunu bildiklerinden , ya da mücadele ortamını algıladıklarından emin değilim . Bunlar eski elbislerle hatta birkaçşeyin eskimiş bile olduğunu düşünüp atarak bile hastalık kapmadan yaşanabileceğini sandılar



2 - Doktor konusuna gelince ; Doktor elinde sihirli değneği olan bir olağandışı güçlere sahip bir adam ya da sihirbaz değildir . Doktor bir bilim adamıdır ve bilimin gerektiği düzeyde çalışmalarını yapar , ama ülkemizde ilime ve bilime verilen önemin nekadar olduğunu hepimiz biliyoruz . Bu yüzden hala bir doktoru , büyücü ya da sihirbaz zannetme cehaletine kapılabiliryoruz . Seni geleceğe sağlıklı hazırlayabilecek doktorun bir tedavi kürü uygulamak için zaman ihtiyacı olduğunu kabul etmiyoruz . Doktoruda sihirbaz olmaya zorlayarak ayrıca tabirimi maruz görün " manyak ediyoruz" ! Ayrıca senintüm ruh halini çözmüş tüm fiziksel özelliklerini öğrenmiş ve seni sağlıklı hale getirmiş eski doktorlarına neden hep benzer muameleler yapılarak kovulduklarınıda ayrıca burada sorgulamak da istemiyorum . Bilmem anlatabildim mi ?



3- Gerçek dostla sahte olanın ayırt edilmesi olayı : İşler yolundayken yanında olan yığınlar yerine , herzman seni gönülden destekleyenler arasındaki farkı iyi özümsemek . Özelliklede hainlere karşı hazırlıklı olmak gerekliliği . Sen Fenerbahçe'sin , sana omuzlarındaki yükü veren de o yüke karşı gücü verende damarladındaki asil kanı veren de milyonlarca yandaşındır ve muhtaç olduğun güç ve kuvvet de işte o damarlarında akan asil kanda mevcuttur . Ulu Önderimiz Atatürk'ün dediği gibi ...

4- Hayat daima sevince ve sevilince güzel , herne olursa olsun sen sevmeye ve sevilmeye devam edeceksin . Rahat , mutlu , huzurlu ve daima başarılı günler dileklerimle sevgili FENERBAHÇE !

Şeref Solmazer

Hiç yorum yok: