5 Haziran 2009 Cuma

HAZIM(SIZLIK)

Spor müsabakaları söz konusu olunca işin içinde yenmek ve yenilmekten başka ihtimal yok.. Dola,yısı ile bu işin bir parçası olanların bu iki olasılığıda hazır olmaları gerekiyor..

Basketbol takımlarını yöneten koçlarda bir genel özellik var gibi geliyor bana.. Bu adamlar saha içinde sürekli hakemlere birşeyler söylüyorlar, itiraz ediyorlar hatta kimi zaman teknik faul alıyorlar.. Ama maçtan sonraki demeçlerinde bunlardan hiç bahsetmiyorlar..Sakince maçı değerlendirip geçiyorlar.

Bir kişi hariç.. Koç Ergin Ataman..Bu sene Türkiye de 3 maç kaybetti.. İkisini FB Ülkere karşı kaybettiler ve her iki maçtan sonra da hakemler hakkında abuk sabuk konuşmalar yaptı..

Bu seriyi Efes kaybedecek. Ergin Ataman' ın halini gördükten sonra Efes' in kazanabilecek sinir sistemine sahip olabileceğine sanmıyorum. Dünkü Efes bu konuda beni yanılttı.

Ergin Ataman özetle kendisine teknik faul çalındığını ancak rakip hocaya teknik faul çalınmadığını belirtiyor.. Sanki böyle bir kural varmış gibi.. Kaldı ki o teknil faulden sonra Efes 10 sayılık farka ulaşmıştı maç içinde.. Yani hakemlerden söz edilecek bir durum yoktu..

Ama hem kendi aldığı teknik faul hem de Ender Aslan' ın Mirsad' a yaptığı kasti faul gösterdi ki Efes' in sinirlleri bozuk..Bu konuda Ergin Ataman takımını rehabilite edemez ise işi gerçekten çok zor..

Maça gelince.. Efes bir kez daha hücum tarafında Charles Smith' e bağlı olarak yaşamanın bedelini ödedi diye düşünüyorum.. Bence Euroleaguede de bu nedenle başarılı olamadılar..FB bu anlamda daha zengin bir takım ve dün de birçok skorer durmasına rağmen, örneğin Solomon, Ömer ve Mirsadı devreye sokarak işi bitirdiler.. Ayrıca Devon Smith hem hücumda hem de savunmada skordan bağımsız olarak çok iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi.. FB Ülker sinirlerine hakim olarak maçın sonunu daha iyi oynamayı başardı..

Maçın kırılma anı ise bence skor ilk yarının sonu idi.. 10 sayılık farkın yaklaşık 1 dk lık süre içerisinde eritilmesi FB nin maçtan kopmasını engelledi..

Ergin Ataman bu ruh hali ile takımı hazırlamaya devam ederse bu seri 4 0 a kadar gidebilir.. Hele ki bir sonraki maç kaybedilirse Efesin ABdi İpekçi de ayakta kalabileceğini sanmıyorum..

Bu arada Voleybol şubemiz yeni sezona çok iddialı hazırlanıyor.. Önce Naz sonra Osmokroviç ve şimdi de bir dünya yıldızı... Gamova.. Seneye Avrupa Şampiyonluğu gelebilir.. Gerçekten voleybol tarihinin en önemli trransferleri yapılıyor ki bir yabancı ve bir yerli oyuncunun daha alınacağınu söyledi Aydınlar.. Emeği geçenlere teşekkür etmek gerekiyor..


Serhat..

4 Haziran 2009 Perşembe

Avrupa'da Ligler ve Türkler

Bu sezon Avrupa liglerinde Şampiyonlar söyle oldu.

İngiltere
Lig Şampiyonu : Manchester United
F.A Cup Şampiyonu : Chelsea

İspanya
Lig Şampiyonu : Barcelona
Kral Kupası Şampiyonu : Barcelona

İtalya
Lig Şampiyonu : İnter
Kupa Şampiyonu : Lazio

Almanya
Lig Şampiyonu : Wolfsburg
Kupa Şampiyonu : Werder Bremen

Fransa
Lig Şampiyonu : Bordeux

Hollanda
Lig Şampiyonu: A.Z Alkmaar

Hayal Kırıklıkları
İngiltere :Manchester City , Arsenal . Oyuncular : Robbie Keane , Robinho
İspanya : Real Madrid , Real Betis . Oyuncular : Marco Aurellio , Huntelaar
İtalya : Roma , Lazio
Almanya : Bayern Munih tek başına yeter
Fransa : Lyon , Marsilya


Avrupa’da ki Türkler

İngiltere
Bu sezon Tugay Kerimoğlu Blackburn Rovers forması ile futbola veda etti.
Tuncay Şanlı M.Boro takımının en iyisi olmasına rağmen takımı küme düştü . Tuncay serbest kalacak . Bakalım yönü ne olacak .

İspanya
Nihat Kahveci
sezonun tamamını neredeyse sakatlıkla geçirdi takımı La Liga’yı 5. Bitirdi.
Marco Aurelio’ nun büyük umutlalrla transfer olduğu Real Betis küme düştü
Ersan Martin’ in takımı R. Huelva’da küme düştü
İbrahim Kaş takımı Getafe’de hiç forma şansı bulamadı neredeyse .

Almanya
Hamit Altıntop
, uzun süre sakalıkla geçirdi . Bayern de bu sezon büyük hayal kırıklığı yarattı .
Halil Altıntop' ta takımı Shalke ile pek başarılı bir sezon geçirmedi
Ümit Özat yaşadığı sakatlık sonrası futbolu bıraktı . Takımı Köln sezonu 12. bitirdi . Daum tekrar FB’ye dönüyor.
Çağdaş’ın takımı Energie Cottbus’da küme düştü .

Fransa
Mevlüt
‘ ün takımı Scoux’da son anda ligde kalabildi .

Kısaca Avrupa’da ki Türkler bu sezon küme düştüler .


Derleyen – Yazan : Şeref Solmazer

3 Haziran 2009 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi Şampiyonu : Barcelona




Bu yıl dünyanın en iyi iki takımı Avrupa'nın en büyük ve Dünya'nın kulüpler düzeyindeki en büyük ve ilgi çekici organizasyonunun finalinde Roma 'da karşı karşıya geldiler . Kazanan Bercelona oldu . Maç her açıdan dikkat çekiciydi . Barca'lı Messi ve Manu'lu Ronaldo şu anda dünyanın en iyi iki futbolcusuydu . Bu yıl liglerini sürklase edip kazanmışlardı. Oynadıkları futbol ile dünyanın iki gözbebeği takımıydı ve finalde bu iki takım vardı .


Doğrusu Barca bir önceki turda Chelsea karşısında çok zorlanmış ve son saniye golüm ile finale kalabilmişti . Chelsea'nin oyun anlayışı Barca'yı kileitlemişti . Kurt hoca Ferguson' un tecrübesiz Guardiola'ya bu konuda bir taktik ile üstünlük kuracağını düşünmüştüm . İlk 10 dk.ya da Manu iyi başladı bu sürede kaleye 3 şut atıldığını hatırlıyrum Ronaldo tarafından ama Barca klasiğine uygun ayağa doğru ve etkili paslaşmayla ilk Manu kalesine geldiği 11. dakikada Etoo ile golü bulunca Manu'nun o ilk 10 dk etkinliği bir anda tüm Manu'nun dağıolmasını Barca'nın güveninin artmasını ve rahat oynamasını sağladı . Bu durum neredeyse maçın tamamına yansıdı . Birde Ferguson'un bu tutuk ve etkisiz oyuna uzun süre seyirci kalması ve müdahale etmemesi beni şaşırttı . Tecrübesiz Guariola , Kurt Ferguson'dan daha iyi hazırlanmıştı finale ve takımını daha iyi yönetti diyebiliriz . Maçın sonlarına doğru yapılan forvet takviyeleri Manu'nun Messi'nin kafasından ikinci golü yemesi ve kupayı Barca'nın kazanmasıyla sonuçlandı . Barca bu sezon belkide tarihinin en büyük ve en başarılı sezonunu geride bırakmış olacak süper kupa finalinide kazanırsa ki büyük olasılıkla kazanacaktır . Guardiola'nın dünyanın en şanslı kişisi olduğu hissi veriyor bu durum bana . Düşünsenize bu adamı şu anda Türkiye'de GS ya da FB'nin başına getirin sizce kaç maç sonra gönderilir ?


Barca'yı bu yıl i üstün performansı ve başarılarından dolayı kutluyoruz . 2009 yılının dünyada ki futbol takımı olmayı şimdiden garntilediler . Messi'de bence dünya da yılın futbolcusu olmayı şimdiden garantiledi .

Tebrikler BARCA !

BARCELONA : 2 MANCHESTER UNITED : 0

Stat: Roma Olimpiyat

Hakemler: Massimo Busacca, Matthias Arnet, Francesco Buragina

Barcelona: Valdes, Busquest, Puyol, Pique, Sylvinho, Toure, Xavi, Iniesta (Dk. 90+2 Rodriguez), Messi, Henry (Dk. 71 Keita), Eto’o

Manchester United: Van der Sar, O’Shea, Ferdinand, Vidic, Anderson (Dk. 46 Tevez), Carrick, Park (Dk. 66 Berbatov), Gigs (Dk. 73 Scholes), Ronaldo, Rooney

Goller: Dakika 10 Eto’o, dakika 70 Messi (Barcelona).

2 Haziran 2009 Salı

Süper Bir Final

Erkek basketbol takımımız finale kaldı ve Efes' in rakibi oldu..

sene başından beri takımımızın hemen her maçını izledim.. Son derece geniş kadrosu olan, deneyimli bir hocaya sahip iyi bir takımız..

Ama bu seneki Efes bundan önceki yıllarda elediğimiz Efes değil kesinlikle.. Çok zor bir seri bizi bekliyor...

Solomon' un tekrar gelişi bizim için bu yıl dönüm noktası olmuştur.. En zayıf olduğumuz oyun kurucu pozisyonu toparlanmakla kalınmamış ayrıca diğer oyuncuların performansı da önemli ölçüde artmıştır..Ancak bu bile Efesi geçmeye yetmeyebilir..

Normal sezonda iki yenilgi aldı Efes. Birini bizden aldılar.. Maçların çok büyük bir bölümünü farklı kazandılar..

Eurleagueden erken elendiler ama sonrasında toparlayıp bildiğimiz Efes sertliğine sahip bir takım haline geldiler..

Daha önceki yıllarda her iki takımda İpekçide oynadığından bir saha avantajı söz konusu değildi.. Ama bu sene Efes maçlarını Ayhan Şahenkte oynuyor..

Son iki senede orada 6 ya da 7 maç oynadık.. sadece 1 ini kazandık.. Geçen yıl Daçkaya karşı normal sezonda. bu yıl ise daçkaya bile kaybettik.. Daçka geçen sene de bizi play off larda bir maçta yenmişti yanlış hatırlamıyorsam..

O salonun bize ters geldiğine inananlardanım.. Bu da işimizi zorlaştırıyor çünkü 4 maç orda oynanacak..

Abdi İpekçide ise bütün maçları kazanacağımızı düşünüyorum.. Hele ki seyircimiz salonu doldurursa..

Kim şampiyon olur söylemek zor ama bu serinin çok keyifli olacağı kesin.. Hiçbir maçı kaçırmamak lazım..

Serhat..

Eğriler Doğrular..

Bir döneme tanıklık ediyoruz.. 3 yıl daha edeceğiz..

Aziz Yıldırım dönemi..

Bu dönem ilerde nasıl anılır şimdiden söylemek zor.. Am en azından şunu söyleyebilirim ki Aziz Yıldırım' a olan duygular aşk ve nefret uçlarında oldu çoğu zaman..

Bu da doğruların sağlamlaşmasına eğrilerin ise daha da kalınlaşmasına neden oluyor...

Tesisleşme ve amatör branşlarda inanılmaz bir durumda kulüp... adeta bir altın çağı..

Hem erkek hem de bayan voleybolda son iki yılda gelen şampiyonluklar.. Yine bayan voleybol takımının bu sene Avrupa arenasındaki başarısı..

Bayan basketbol takımının yıllardır süren ambargosu..Avrupada gelinen istikrarlı düzey..

Erkek basketbol takımının ülker birleşmesi ile de olsa elde ettiği başarılar..Euroleague de çeyrek final..

Atletizmde Avrupada ilk 8 e girilmesi.. olimpiyatlara gönderilen çok sayıda sporcu.. Boks kürek masa tenisi ve yüzme takımının başarıları..

Bütün bunların futbolun gölgesinde kalması üzücü ama ülke hatta dünya gerçeği..

Peki futbolda ne alemdeyiz..

Aziz Yıldırım bence ilk 6 yılda harcadığı paradan daha azını ikinci 5 yılda harcamıştır.. Ama ikinci 5 yılda daha başarılı olmuştur.. Elimde rakamlar yok ama alınan adamlara falan bakıyorum sanki ilk 6 yıl daha çok para harcandı..

FB kendi önünü açacak deneyime kendisi sahiptir... Her zaman dile getirdiğim 2003-2008 deneyimi çok ama çok önemlidir ve bu da Aziz Yıldırıma nasip olmuştur..

Dolayısı ile bu zihniyet doğrultusunda tekrar iş yapılması çok önemlidir.. Bu sene dışındaki 5 yılda bu takım 3 şampiyonluk iki ikincilik almıştı.. ve Avrupada Ş liginde çeyrek final oynamıştı..

Shaktara gitmeye gerek yok.. Bu camia bu başarıya ulaştı.. Hem de hep destek tam destek sloganı ile yola çıkarak.. 19 20 yaşında sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden gençlerini yenilse bile alkışlayarak bu başarıları bekledi.. Bu yola kendi sahasında istanbulspora 3 0 yenilerek çıkıldı..Daumla çıkıldı..

Şimdi Daum tekrar geliyor galiba.. Ama kimin geldiğindan daha çok gelen kişinin nereye geldiği önemli...

Bir kaos diyarına mı??? Yoksa sistemin takır takır çalıştığı bir organizasyona mı.. Daum daha önce geldiğinde sistemi kurmak için gelmişti.. Şimdi nereye ve ne için geliyor.. Bunun kararını vermeli yönetim..

Daum un ve FB nin başarılı olup olmaması tamamen buna bağlıdır..

Serhat

34. Hafta Trabzonspor : 1 Fenerbahçe : 2

Son hafta son maç

Trabzonspor : 1 Fenerbahçe : 2

STAT: Hüseyin Avni Aker
HAKEMLER: Bülent Yıldırım, Adil Sinem, Nihat Mızrak.
TRABZONSPOR: Tony Sylva, Tayfun Cora, Giray(Isaac dk. 88), Egemen, Cale, Hüseyin Çimşir, Selçuk İnan(Ceyhun dk. 78), Colman, Alanzinho, Umut, Gökhan Ünal(Barış Memiş dk. 83)
YEDEKLER: Tolga Zengin, Ferhat, Song, Faty Papy
TEKNİK DİREKTÖR: Ahmet Özen

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Ali Bilgin, Gökhan Gönül, Yasin, Roberto Carlos(Deniz dk. 86), Deivid, Selçuk Şahin, Emre Belözoğlu, Uğur Boral(Kazım dk. 63), Alex(Semih dk. 74), Güiza.
YEDEKLER: Volkan Babacan, Gökhan Emreciksin, Gürhan, Maldonado
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOLLER: Umut (dk. 11) (Trabzonspor), Alex (dk. 45), Güiza (dk 90+4) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Alanzihno, Giray, Hüseyin (Trabzonspor), Selçuk, Ali Bilgin (Fenerbahçe)

Lig Bitti: Şampiyon Beşiktaş J.K ( Genel bir değerlendirme )

Evet geldik sona , bir sezon daha geride kaldı . B.J.K gerçekten çok şanslı bir sezonu geride bırakarak ilk yarısını 6 pauan geride tamamladığı ligi en yakın rakibinin 5 puan önünde lider tamamladı ve Şampiyon oldu .
Denizli ve Ernst faktörü BJK'yi şampiyon yaptı .
Mustafa Denizli'nin kişisel ağırlığı , karizması ve ülkedeki saygın kimliği BJK'deki çalkantıların üzerine bir set oluşturdu . Takım sınırlı kapasitesi ve kadrodaki zafiyetleri ile kör topal ilerleyerek devre arasına 6. sırada girdi . İşte bu transfer döneminde Alman futbolcu Ernst ve Yusuf'un transferleri ile takımın en zafiyetli iki bölgesine önemli transferler yapılmış oldu . Ernst her nekadar müthiş bir futbolcu olmasada görev bilinci ve disiplini ile ön liberodaki açığı hemen kapattı , hatta onun bu katkısı Sivok ve sonlara doğru Cisse'nin performansını da arttırdı . Bu durum BJK'nin savunma zafiyetlerine bir set ördü , ortasahanın daha güçlü ve dinamik olmasını sağladı . Yusuf transferi önceleri çok tartışıldı . Doğrusu ben de pek manidar bulmuştum . Ama Mustafa Denizli' nin tarzını özümserseniz bu transferin anlamını kavrarsınız . Denizli güvendiği özelliklede hücüm özellikleri yüksek oyuncuları ayrı bir önemle , titizlikle seçer ve onlara sonuna kadar güvenir . Yusuf'ta bu güveni boşa çıkarmadı . Tüm eleştirilerin aksine bence takıma çok kritik skor anlamında önemli katkılar yaptı . Özellikle çok eşletirilen Delgado'ya bir alternatif ve sakatlığında eksikliğini giderme anlamında da katkı sağladı .
Diğer takımların ikramını B.J.K iyi değerlendirdi
FB ve GS bu sezon şampiyonluktan uzaklaşmak ve şampiyon olmamak için adeta ellerinden ne geldiyse yaptılar ve bu konudada son haftaya kadar birbirlerine müthiş rakip oldular . Son hafta ikiside bu istikrar (!) yüzünden iki şampiyonluk adayını aynı skorlarla yendiler . G.S ve F.B'nin bunca uzun zaman önce aynı anda ligden kopmaları BKJ 'yi ekstradan motive etti ve kolayca şampiyon olmalarını sağladı . BJK hertürlü yoruma rağmen kutluyoruz . Umarız önümüzdeki yıl ŞL'de ülkemizi başarı ile temsil eder .
Beşiktaş'ta bu sene başarılı bulduğum oyuncular : Genelde öne çok çıkan bir oyuncu yerine tüm takımın genel bir çizgi yakaladığını ve birbirlerine yakın bir performans sergilediklerini söylemek doğru olacaktır . Ernst, Sivok , Gökhan Zan, Rüştü , Tello bence biraz öne çıkıyorlar . Bobo içinde bunca yıl sonra bu sezon kedi olalı bir fare yakaladı denilebilir .
Sivasspor : Bülent Uygun & Odyakmaz Co.
Bu ikili kendi arasında ki uyumları ile takımı son haftaya kadar ligde şampiyonluk yarışında tutmaya çalıştılar ama açıkçası yukarıda değindiğimiz iki takımın başarısızlıkları Sivasspor'un bu konumda ligi bitirmesini sağladı . Ki Sivasspor'un çok önemli bir fikstüre rağmen bu psikolojik durumu kaldırmadığı , ligde şampiyonluğa oynamanın nasıl önemli bir tecrübe olduğunu kanıtladığını düşünüyorum . Bülent Uygun belki iyi bir motive edici ve psikolojik faktör olabilir ama , şampiyonluğa uynayan bir takımın hocası olmanın nasıl zor bir görev olduğunu bunu başaramayarak kanıtladı bence . Uygun'un bu süreci iyi yönetemediğini düşünüyorum . Çıkışları ve kendince pek olgun gördüğü tavırlarının altında aslına başka bir gerçeğin yattığı ortaya çıkmıştır . "Olduğun gibi görünmekle , göründüğün gibi ol gerçeği gibi çok net birşeyin ."
Yinede tüm bunlara karşın son 90 dakikaya kadar şampiyonluğu kovalamaları ve ligi ikinci bitirmeleri çok büyük bir başarıdır ve kutlamak gerekir . Umarız Ş.L'de gruplara kalabilirler . Yada en kötü UEFA Avrupa ligine katılabilirler ( ki bu sene statüler değişti öyle bir katılım hakkı var mı doğrusu bilemiyorum .)
Sivasspor da bu yıl en göze batan oyuncular : Başta Blica olmak üzeri , İbrahim Dağaşan , Sezer oldu . Tum , Kamanan , Musa gibi oyuncularda performanslarını yükselttiler . Mehmet Yıldız , Sedat , Hayrettin , Petkoviç ve Balili'de standart perforansları ile başarıya katkı yaptılar .
Trabzonspor : Bir klasiğe doğru gidiyor
Ersun Yanal ve 20 üzeri transfer ile sezona başladılar diğer takımların başarısızlıkları ile bir anda kendilerini ligin zirvesinde buldular . İkinci yarı diğer takımların toparlanması ile düşüş yaşadılar , ama beklentilerinin üzerindeki başarı sonlara doğru düşüşle beraber başarısızlık boyutu olarak göründü ve bu durum Ersun Yanal'ın haksız yere eleştirilmesini ve başarısız gösterilemesi ile sonuçlandı ve Yanal yine bir klasiğe imza atarak sezon tamamlanmadan takımdan ayrılmak durumunda kaldı . Yardımcı antrenörle başarılı bir son beş maç oynadılar ve son haftaya kadar şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligini kovaladılar . Ama maalesef yine Fenerbahçe'ye takıldılar ya da Fenerbahçe yine çelmeyi taktı ve Şampiyonlar Ligide kaçtı .
Trabzonspor'da bu sezon dikkat çeken oyuncular : Bence yılın en dikkat çeken oyuncusu Umut Bulut'tu , Egemen , Ceyhun, Cale ve uzun zamandır kalesinde sıkıntı çeken takım için Sylla 'da başarılı oldular diyebiliriz . Gökhan Ünal'ın gerçek performansının bu olduğu ve vasat bir forvet olduğunu gördük .
Fenerbahçe
Fenerbahçe bu sezonun en büyük hayal kırıklığıydı , tüm büyük beklentiler rağmen hiçbir başarı elde edemediler ve ligi ancak 4. bitirip UEFA Avrupa Ligine katılma şansı elde etti . Aragonnes ve Güiza , Emre Belezoğlu gibi isimler hiçbir varlık gösteremeyerek bu sezounun kaybedilmesinde önemli etken oldular . Yönetimin'de sezon başındaki yaklaşımı ve transfer politikası ve bir önceki sezonun özellikle Avrupa'daki başarısının belli ki verdiği rehavet bu sezonun kaybedilmesinde önemli faktörlerin bir başkasıydı . En başarılı oyuncu ikinci yarıdaki performansı ile Kaleci Volkan Demirel , istikrarı ile Gökhan Gönül ve Lugano idi . Diğer tüm oyuncular vasat , vasatın altı ve berbat kategorileri ile bu senenin bu halde bitmesine katkı sağladılar . Güiza'nın aldığı para ve verdiği katkı yılın en büyük fiyaskosu oldu . Ama ben kişisel olarak önümüzdeki yıl Güiza'nın daha etkili olacağına inanıyorum .
Galatasaray
Bence G.S en büyük yanlışı teknik direktör seçimiyle yaptı . Skibbe'nin tercihi ve Alman ekolü ısrarı GS'de de bu sezonun kaybedilmesinde etken oldu . Özellikle geçen yıl kovulan Feldkamp'ın sportif direktörlüğü şaka gibiydi . Lincoln krizide takımın iyi yönetilmediği , bazı futbolcu kontratlarının bu ülkede nasıl yapıldığını , herşeyin futbolcu insiyatifine nasıl bırakıldığını , yabancı ve yerli futbolcular arasındaki standart farklılıklarını göstermesi açısındanda Lincoln örneği altında net olarak görüldü . Bu gelgitler ve Skibbe' nin başarısızılıkları takımın Bülent Kormaz'a emanet edilmesi, Uefa kupasında ki 2-0'dan elenmeleri Kormaz'a olan güvenide aldı götürdü ve G.S ligi FB'nin de gerisinde ancak 5. bitirebildi . Yılın dikkat çeken üç başarılı futbolcusu vardı GS'de başta Baroş ve Arda olmak üzere , büyük transfer ve büyük futbolcu olduğuna inandığım H. Kweell ... Özellikle Kweell bu ülke sporseverlerinin dikkatle izlemesi gereken bir yıldız . Ben genel mizacını biraz Van Hooijdonk'a benzettim , yani herkes tarafından sevilen , saygı duyulan , sahada asla çirkef olmayan ve görev bilinciyle oynayan bir oyuncu olarak ...
Gelecek sezon Avrupa'da ülkemizi temsil edecek tüm takımlarımıza şimdiden başarılar diliyoruz.
Şeref Solmazer
(F.D) İstanbul - 2 Haziran 2009

27 Mayıs 2009 Çarşamba

İki Büyük Veda : Paulo Maldini ve Tugay Kerimoğlu










GÜLE GÜLE BÜYÜK KAPTANLAR
Bu hafta sonu iki büyük veda yaşandı futbol dilencileri için . Birisi İTALYA'nın BÜYÜK KAPTANLARI geleneğinin sonuncusu Milan'lı Paulo MALDİNİ , diğeride Türk Futbol tarihinde belkide Avrupa'da oynamış en istikrarlı oyuncu eski GS'li , Glasgow Rangers'li Blacburn Rovers'li Tugay Kerimoğlu ...

Maldini : Milan kaptanlık konusunda çok büyük bir geleneği yaşatıyor . Öncesinde Büyük Kaptanları Franco Baresi uzun yıllar kaptanlığı yaptığı takımdan 1997 de futbolu bırakarak ayrılırken yerini Paulo Maldini aldı . 2009 yılındaki 3-2 kaybettikleri son Roma maçında futbolu bırakana kadarda 12 yıl boyunca Milan gibi bir takımda kaptanlık yaptı . Maldini'nin kariyeri hakkında kimi bilgileri aşağıda bulabileceksiniz . Bu büyük ve futbol efsanesi oyuncuyu futbol dilencileri çok özleyeceklerdir . Buna eminim . HOŞÇAKAL BÜYÜK KAPTAN !

BAŞARILAR ( Wikipedia'dan alıntıyla )
Serie A (7)
Winner: 1987-88, 1991-92, 1992-93, 1993-94, 1995-96, 1998-99, 2003-04
Runner-up: 1989-90, 1990-91
Coppa Italia (1)
Winner: 2002-03
Runner-up: 1984-85, 1989-90, 1997-98
Supercoppa Italiana (5)
Winner: 1988, 1992, 1993, 1994, 2004
Runner-up: 1996, 1999, 2003
UEFA Champions League (5)
Winner: 1988-89, 1989-90, 1993-94, 2002-03, 2006-07
Runner-up: 1992-93, 1994-95, 2004-05
UEFA Super Cup (5)
Winner: 1989, 1990, 1994, 2003, 2007
Runner-up: 1993
Intercontinental Cup (2)
Winner: 1989, 1990
Runner-up: 1993, 1994, 2003
FIFA Club World Cup (1)
Winner: 2007

National team
FIFA World Cup 1990: 3rd Place
FIFA World Cup 1994: Runner-up
UEFA Euro 1988: 3rd Place
UEFA Euro 2000: Runner-up



















Tugay Kerimoğlu : Futbol kariyerine GS'da başladı . 2000 Uefa kupasını alındığı sezon Glasgow'a transfer oldu . Yurdışında uzun süre sessiz sedasız , kariyer , performansını ve en önemlisi saygınlığını sürekli arttırarak 40 yaşına kadar aktif futbol oyananbileceği hem de İngiltere gibi bir ülkede bunun yapılabileceğini Türk insanına kanıtlama devrimi başarmış bir futbol dilencisi olarak tarih sayfalarında yerini alacaktır .

Büyük Kaptan Tugay 'a bizlerde GÜLE GÜLE diyoruz !




Derleyen : Şeref

Fenerbahçe'nin Türkiye Ligi 31. 32. ve 33. Hafta maçları

Yorumsuz

33 .Hafta

Fenerbahçe : 4 Konyaspor : 2

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Yunus Yıldırım, Volkan Narinç, Serkan Gençerler
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Ali, Gökhan Gönül, Lugano, Roberto Carlos, Selçuk, Emre (Deniz dk. 68), Deivid (Semih dk. 76), Uğur (Vederson dk. 85), Alex, Güiza
KONYASPOR: Oğuzhan, Mihajlov, Kratochvil, Mehmet, İsmail (Kaue dk. 36 ), Bülent (Poljac dk. 54), Cihan, Ayman, Fahri (Mustafa dk. 65), Serhat, Veysel
GOLLER: Güiza (dk.14 ve 17), Uğur (dk. 38), Roberto Carlos (dk. 40), Kratochvil (dk. 75 pen.), Poljac (dk. 90)
SARI KART: Gökhan Gönül (Fenerbahçe)

32. Hafta

Antalyaspor :1 Fenerbahçe : 1


STAT: Atatürk
HAKEMLER: Aytekin Durmaz, Erdinç Sezertam, Özgür Çetiner
ANTALYASPOR: Ömer, Uğur Kavuk, Yalçın, Musa, Şenol, Ali Zitouni, Sedat, Korhan(Hakan Özmert dk. 63 ), Fatih, Tita xxx (Ahmet dk. 85), Djiehoua (Mustafa Özkan dk. 67)
YEDEKLER: Fevzi, Kamber, Volkan Altın, Volkan Arslan
TEKNİK DİREKTÖR: Mehmet Özdilek

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Ali Bilgin, Roberto Carlos, Josico, Emre, Deivid, Alex(Kazım dk. 85), Uğur Boral(Vederson dk. 59), Güiza(Semih dk. 66)
YEDEKLER: Volkan Babacan, Maldonado, Yasin, Deniz
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOLLER: Hakan Özmert (dk. 74) (Antalyaspor), Lugano (dk. 76)(Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Ali Zitouni (Antalyaspor), Emre (Fenerbahçe)

31. Hafta

Fenerbahçe :1 Denizlispor :0

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Tolga Özkalfa, Baki Tuncay Akkın, Mehmet Metin
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Ali Bilgin, Gökhan Gönül, Yasin, Roberto Carlos, Deivid, Selçuk (Deniz dk. 44), Emre Belözoğlu, Uğur (Vederson dk. 65), Semih (Alex dk. 57), Güiza
DENİZLİSPOR: Özden, Feridun, Goncalves, Burak, Çağlar (Selahattin dk. 90), Bangoura, Braga (Güray dk. 78), Fatih, Caner (Engin dk. 68), Roberts, Angelov
GOL: Güiza (dk. 62) (Fenerbahçe)
SARI KART: Burak (Denizlispor)

UEFA Kupası Finali - Shakhtar Donetsk : 2 Werder Bremen :1 ve Düşündürdükleri !

UEFA Kupası Finali - Shakhtar Donetsk : 2 Werder Bremen :1 ve Düşündürdükleri !

Önümüzdeki yıl statüsü ve adı değişecek son bu isimli kupa finali İstanbul’da Kadıköy’de Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadında oynandı ve sahibini buldu .

Öncelikle Birkaç Yorum


Şenez Erzik : 2005 Ş.L finalinden sonra aynı şehre ve ülkeye 2009’da tek bir sebeple UEFA finali verilir o sebebin adıda Şenez Erzik’tir . Kendisini ülke adına kutluyor ve teşekkür ediyoruz . Dünya futbolunda sözsahibi olmanın yollarından biride oralarda lobi faliyetleri yapabilecek düzeyde güçlü olmanızdır . Şenez Erzik’in yeni Erzik’ler almasını diliyoruz yanına .

Basının ikiyüzlülüğü : UEFA yarıfinallerin hiçbir maçını bu ülkenin hiçbir televizyonu naklen vermedi . Güya futbola tapılan (!) bu ülkede hiçbir medaya kuruluşunun finalinin İstanbul’da oynanacağı bu kupaya yarı finalde dahi önem göstermemesi ve en önemlisi bu duruma bu dünyanın çıkarcı sözde yorumcularından en ufak bir tepki gelmemesi ÜLKEDEKİ FUTBOL MEDYASInın ZAVALLILIĞINI göstermesi açısından çok manidardır . Final gecesi TV programlarında saatlerce FİNAL hakkına AHKAM kesmeleride beni hiç IRGALAMADI ! açıkçası ...

Sözde futbolseverler : Bu arada ülkemin futbolu sadece FB-BJK ve GS sanan sözde futbol severlerine de bir parantez açmak gerekir bu medya ikiyüzlülüğüne ses ve tepki göstermemeleri konusunda . Finalden sonra tek tanıdık o olduğu için Lucescu’dan bahsedilmesi , öncesinde de Türk olduğu için Mesut Özdil isminin zikredilmesi dışındaki yorum ve görüşleride doğrusu merak ediyorum .

Başarılı Organizasyon : Tüm bunlar dışında ülke olarak başarılı bir organizasyon gerçekleştirmiş olduğumuza inanıyorum . Umarım Şenez Erzik gitmeden birde Avrupa Şampiyonası Finallerini getirir bu ülkeye ...


Kupa Shakhtar Donetsk’in

Shakhtar son yıllarda sürekli ve istikrarlı bir biçimde gerek Ş.L’de gruplardan her defasında çıkması ve çeyrek final kapılarından dönmesi , gereksede UEFA kupasında gruplardan ve çeyrek finallerden dönmesiyle doğrusu bu kupanın finale çıkışında ve sonrasında kupayı kazanmasında bence büyük bir sürpriz yapmamış oldu . Rakipte eksik Bremen olunca ... İstikrarlı ve ısrarlı takip sonuçta başarıları getiriyor , bu iki takımda alt seri ligler ve takımlar gibi görünsede ( Ş.L’den gelen ve elenen diğer bazı takımlara nazaran . Mesela P.Leage, Serie A ve La Liga gibi liglerin takımlarına nazaran ...) son yıllardaki istikrarları ile buraya geldiler . Tabi bu takımların özellikle finalde ortaya koydukları futbol bu finalde birçeok başka takımın hatta bizim takımlarımızın bile bu oyunu rahatlıkla oynayabileceğini düşündürdü ister istemez tüm zileyenlere ve özellikle biz Türklere ve de GS’lilere iç çektirmedi değil . Zaten en avunduğumuz noktada bu iç çekişlerdir nedense ... Kedinin ulaşamadığı süte mundar demesi atasözü bu durumu bence çok iyi anlatıyor aslında ...

Sonuç istikrarlı ve planlı bir çalışmanın sonucudur . Bunu deneyen ve bu yola başkoyan hedefleryen takımlar elbet birgün bu başarılı çizgiyi yakalayacaklardır . W.Bremen bu kupayı kazanamamış olsa bile final oynaması ile bence bunu başarmıştır .

Maçta en dikkat çekici nokta S. Donetsk ‘in Hırvat kaptanı Srna’ydı benim için , bir kanat oyuncusunun nasıl bir takımın beyni olabileceğini ve takımını nasıl bir kaptanın sahada yönetebileceğini ve seyricisiyle olsu rakiple olsun nasıl ahenkli ilişki kurulabileceğini ve hırsın azmin ve isteğin bir kupanın havaya kaldırılmasında nasıl etken bir enerji olduğunu kanıtladığı için . Srna ve arkadaşları diyorum ben bu kupayı kazananlara . Birde bu takım için Brezilyalılar takım oyunu konusunda ve koşma konusunda sorunlu karakterde oyunculardır ahkamını kesen bizim sözde futbol alimlerine gencecik Brezilyalı çocukların nasıl koşturulduğunu ve bu oyunu Avrupalı gibi oynayabildiklerini göstermeleri açısından bir ders verdiğini düşünüyorum . Ilsinho'yu ilk yarı çok beğendim ama ikinci yarı oyundan çok düşünce süphelerim arttı .

Werder Bremen’e gelince : Diego gibi bir starın ( Juventus ile sözleşme imzaladı ) bu maçta olmaması büyük kayıptı onlar için . Biraz Pizzaro , biraz da Fritz’in gayretleri dışında çokta ister görünmediler kupayı . Mesut Özdil , çok rahat ve mücadeleden kaçan , tabiri caizse mücadele konusunda kaçak oynayan , defansif yönü zayıf , asistçi özellikleri önde olan ama çokta top kaybıyla oynayan bir oyuncu olarak ayrıca beni oldukça hayal kırıklığına uğrattı . Alman Milli takımında kalıcı olabileceği şüphesi uyandırdı bende . Bilmem belki yanılıyorumdur .

Sonuçta 63 ülke TV’sinin İstanbul’dan canlı yayınladığı bu finali kazananları KUTLUYORUZ !


Shakhtar Donetsk : 2 Werder Bremen :1

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Luis Medina Cantalejo, Jesus Calvo Guadamuro, Roberto Diaz Perez Del Palomar (İspanya)
Shakhtar Donetsk: Pyatov, Srna, Kucher, Chygrynskiy, Rat, LewandoWski, Fernandinho, Ilsinho (Dk. 100 Gai), Willian, Jadson (Dk. 112 Duljaj), Luiz Adriano (Dk. 90 Gladkiy)
Werder Bremen: Wiese, Fritz (Dk. 95 Pasanen), Prödl, Naldo, Boenisch, Frings, Baumann, Niemeyer (Dk. 103 Tziolis), Mesut , Pizarro, Rosenberg (Dk. 78 Hunt)
Goller: Dk. 25 Luiz Adriano, Dk. 97 Jadson (Shakhtar Donetsk), Dk. 35 Naldo (Werder Bremen)
Sarı Kartlar: Dk. 45 Frings, Dk. 82 Fritz, Dk. 115 Tziolis, Dk. 120 Boenisch (Werder Bremen), Dk. 57 Srna, Dk. 77 Lewandowski, Dk. 87 Ilsinho (Shakhtar Donetsk)


Şeref Solmazer
F.D - İstanbul - 22 Mayıs 2009