29 Nisan 2009 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi Yarı Final 1.Maç - M.United :1 Arsenal :0

Yarı finalin ilk maçlarının ikncisinde de 1 gol çıkabildi ancak . Ciddiyet ve risk arttıkça ayrıca Avrupa2nın son dört takımı kalınca kalitenin de etkisiyle çok denk kuvvetlerin maçlarına şahit oluyoruz iki gecedir . Ferguson ve takımı kendi evinde daha farklı bir favori görünmesine rağmen . Wenger klasiği " çömez" gençlerin oluşturduğu takım Manu'ya bir glden fazla şans tanımadı . Bunda kalecİ Almunia'nın ilk yarıdaki başarılı kurtarışları ve Ronado'nun ikinci yarıdaki muhteşem ve ona has şutunun direkten dönmesin de etken olduğunu söylemeliyiz .
Şu bir gerçek ki bu adamlar başka futbolu bizim ülkemizde oynananın çok ötesinde başka bir mücadele , teknik , taktik ve anlayışla sahaya yansıtıyorlar . Bu yüzdende son beş yılda kadrolarında ( özellikle Arsenal'in ) sürekli gençleştirme ve değişim olsada 20 takım arasına 12 kez giriyorlar . Maç öyle üst düzey bir maçki ama bir okadar dikkat ve teknik birliktelği ve uyumu var k sahada gıpta etmemek mümkn değil . Bu düzeyde top oynayabilmek için bunun blimsel incelemesini iki profosör Fergusn ve Wenger hocaların derslerine girerek öğrenebilriz .
En çok dikkatimi çeken başka bir konuda sahada okadar uzun süredir oynayan yada ilk kez oynayan birçok oyuncunun yaşlarıydı . Bu oyuncular ülkemizde olsa - yaş , tecrübe vb- çeştli bahanelerle ancak yedek kulubelerine mahkum olurlardı . Manu'da Arnderson 21 yaş , Rooney 22 yaş , sanırım Ronaldo da 23 civarı olması lazım . Ama Arsenal bu yaş konusunun fenomen takımı . 31 yaşındaki kaleci Almunia ,Toure 28, Adebayor 25, Sagna 26 yaşındalar , şimdi çömezler bir bakın Gibbs 19, Diaby 21 , Fabregas 21 ( kaptan),Wallcot 19,Song 21 ,Nasri 21 yaşındalar ... Bu yaşlarla Şampiyonlar liginde final kovalayan takımlar en üst düzey hedefe koşarken , bizim takımlardaki bu yaş gruplarının ancak antrenman topçusu ya da çömez ve tecrübesiz sıfatıyla güvensizlikle yorumlanması bizim futbolumuzda ki gerçekleri göstermektedir .
Sonuç olarak iki üst düzey İngiliz takımın maçından ilk raundu Manu kazandı ama Topçuların kendi evlerinde en azından turu son dakikalara kadar kovalama şanslarının olduğunu düşünüyorum. Biraz daha hücuma oyunu yıkmaları gerekecek ve Ronaldo'yu da arkada asla unutmadan .
Son sözde Ronaldo'ya , bu muhteşem adam kendine has bir vuruş tekniği geliştirmişki topun auta çıkacak gibi görünürken birde aşağıya doğru aniden yönlenmesi özel bir teknik ve özellik olarak futbol dilencilerinin arayıpta çok az bulduğu güzelliklerden birisi doğrusu . Teşekkürler !
Stat: Old Trafford
Hakem: Claus Bo Larsen (Danimarka)
Manchester United: 1-Edwin van der Sar; 22-John O'Shea, 5-Rio Ferdinand (23-Jonny Evans 88), 15-Nemanja Vidic, 3-Patrice Evra; 24-Darren Fletcher, 16-Michael Carrick, 8-Anderson (11-Ryan Giggs 67); 7-Cristiano Ronaldo, 32-Carlos Tevez (9-Dimitar Berbatov 67), 10-Wayne Rooney.
Arsenal: 1-Manuel Almunia; 3-Bacary Sagna, 5-Kolo Toure, 18-Mikael Silvestre, 40-Kieran Gibbs; 2-Abou Diaby, 17-Alex Song; 14-Theo Walcott (26-Nicklas Bendtner 71) , 4-Cesc Fabregas, 8-Samir Nasri; 25-Emmanuel Adebayor (9-Eduardo da Silva 83)
Gol: Dk. 17 John O'Shea
Şeref

Şampiyonlar Ligi Yarı final 1. Maç / Barcelona : 0 Chelsea : 0

Guss Hiddink büyük bir teknik direktör olduğunu kanıtması için bu kupayı kazanmasını gerçekten çok istiyorum . Bunu hak ettiğinede yürekten inanıyorum . Profosyonelliğine de saygı duyuyorum . Maçı tecrübesiz Guardiola'ya göre çok daha iyi analiz ettiğini dün akşam kanıtladı bana göre . Lampard gibi bir oyuncuyu alıp Belletti' yi sokmak kolay bir iş değildir . Futbolu bırakma noktasında ki Drogba'yı futbola döndürmesi bile büyük başarıdır . İvonoviç transferi ilede Chelsea'ya damgasını vurdu. Hatta dün akşam MESSİ denilen ve erken Futbol Tanrısı ilan edilen çocuğun nasıl etkisiz kılınacağınıda dünya futboluna göstermiş oldu. Neyse bu sanırım Messi için bir şans olsa gerek . Demek ki Maradona olmak için sadece Arjantinli olmak yetmiyor ! Biraz daha karizma ve çalışma hatta hırs ve azim gerekiyor , sahtekarlığa ve penaltılarada sığınmadan , yani gerçek bir yıldız argümanlarını göstermesini bekliyor ve diliyorum . Çünkü çok özel bir adam , ama genç !
Maçın özeti bence Hiddink'tir . Maçı Hiddink kilitlemiş , Guardiola ve Barça bu kilidi açamamıştır . İngiltere'de ki maçında benzer bir taktik mücadeleye sahne olacağını beklemek sanırım yanılgı olmaz .
Hakem'in Henry'nin ceza sahasındaki düşürülmesine penlatı çalmaması ve Ballack'ı Puyol'u atamaması bence cesaretten uzaktı . Aklıma takılmışken söylemek isterim .
BARCELONA : 0 CHELSEA : 0
Barcelona: Valdes, Dani Alves, Marquez (Puyol 52), Pique, Abidal, Xavi, Toure Yaya, Iniesta, Messi, Eto'o (Bojan 82), Henry (Hleb 87).
Chelsea: Cech, Ivanovic, Alex, Terry, Bosingwa, Mikel, Ballack (Anelka 90), Essien, Lampard (Belletti 71), Malouda, DrogbaSarı kartlar: Toure Yaya, Puyol, Alex, Ballack
Hakem: Wolfgang Stark (Almanya

Kurnaz Topçu ! ( : - )

Kurnaz Topçu(!)

Almanya Üçüncü Futbol Ligi’nde mücadele eden Eintracht Braunschweig takımının Türk futbolcusu Selim Aydemir’in, koşu antrenmanı esnasında tramvaya binmesi nedeniyle kulüpten kovulduğu bildirildi.

Tuncay Şanlı ve Selçuk Şahin üzerinden iki örnek !


Biri İngiltere' den diğer Türkiye' den iki açıklama . Ama ikiside tanıdık !

( Kıyası yaparken lütfen ülkeleri , futbol mentalitelerini , kültürlerini , taraftar profillerini ve özel şartlarını şöyle bir gözünüzün önüne getirerek yorumlamaya çalışınız lütfen )


Önce İngiltere
İngiltere'de Tuncay Şanlı Middlesbrough'yu karıştırdı.
Düşme hattındaki Middlesbrough'nun Portsmouth ile 1-1'i ancak 90+3'te kurtarabildiği maç sırasında stadyum "Bizim tek bir oyuncumuz var o da Tuncay" tezahüratlarıyla inledi.Diğer oyuncular top aldıklarında seyircilerden ıslık ve yuh sesleri yükseldi.Maç sonunda takım kaptanı, "Tuncay için yapılan tezahuratlar takımın geri kalanı için büyük saygısızlık" diye açıklama yaptı. Middlesbrough taraftarları top Tuncay haricinde hangi futbolcuya gelirse gelsin ıslıkladı. Statta maç boyunca fırtına gibi esen ve sahanın her yerinde basılmadık yer bırakmayan Tuncay için, "Bizim tek bir futbolcumuz var" (We have only one player) tazahuratı yapıldı. Bu durum takım menajeri Southgate'i çok sinirlendirdi. "Tuncay için yapılan tezahuratlar takımın diğer oyuncuları için çok büyük saygısızlıktı" dedi.
Sonra Türkiye
FB Kaptanı Selçuk , Taraftarın " oley , oley " prtestosuna tepki gösteriyor
Fenerbahçe taraftarı ardarda gelen kötü sonuçlar ve özellikle de sahada ki kötü ve isteksiz futbol karşısında son iç saha Ankaragücü maçında takımı ve o an sahada kaptan olarak oynayan Selçuk Şahin'i ıslıklayınca , Selçuk Şahin'de alkışla seyircinin bu tepkisine tepki verdi . Ortam gerildi . Bakın Selçuk bundan sonra nasıl açıklama yapmış .
" ... dün akşam yaşananlar, hem beni hem de takım arkadaşlarımı gerçekten de derinden üzmüştür... Bu sene hiçbir şeyin istediğimiz gibi gitmediğini biliyoruz. Tüm takım olarak bunun farkındayız ve bu yüzden de çok üzgünüz. Ama bu durum, biz sahada bir şeyler yapmaya çalışırken , asla bu takımı küçümsemeyi, motivasyonunu ve konsantrasyonunu bozmayı gerektirmez. Dün oynadığımız Ankaragücü maçında, mağlup durumdayken ve takımımız pas yaparken, kendi taraftarlarımızın 'Oley, oley' diye seslerini yükseltmeleri, takımın kaptanı olarak sahaya çıkan beni çok üzdü. Bir tepki vermem gerektiğini düşündüm. Takımı korumak adına, bize bu tür tepkide bulunan taraftarlara alkışla karşılık verince, bütün tepki bu sefer bana döndü. O dakikadan sonra ayağıma topu her aldığımda ıslıklandım. Ben burada takım kaptanı olarak doğru hareketi yaptığımı düşünüyorum. Bugün yine aynısı yapılsın, aynı tepkiyi düşünmeden veririm. Fenerbahçe formasını giyen her oyunca, sırtına o formayı geçirdikten sonra, her zaman için şampiyon olmayı ve tüm kupaları almayı ister. Ama maalesef bu her zaman için mümkün değil. Eğer ortaya kötü bir oyun çıkarıyorsak, taraftarlarımızın bizi protesto etmesi kadar doğal bir şey olamaz. Ama dün seçilen protesto yolunun taraftar adına yanlış ve bizi sahada hiçbir şey yapamaz hale getiren bir yol olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçeli hiçbir oyuncu bu şekilde protesto edilmeye layık değildir. Böyle bir davranış o futbolcudan çok, şerefle taşımaya çalıştığı Fenerbahçe formasına yapılmış bir haksızlık ve saygısızlıktır" dedi.

Yorumu siz de yapın ama ben şunu söylemek isterim : Selçuk dışarıdan bakınca kağıt üzerinde güzel sözler söylemiş , o yüzden bir kıyas olması için İngiltere örneğini de koydum . Selçuk birkere kendi içinde tutarlı değil , tutarsızlıkları renklendirmeye çalıştım. Hem taraftar bu başarısızlığı protesto eder doğal deyip , sonrasında küfür dahi olmayan o tür bir protestoya bunca cevap yetiştireceğine , madem bukadar duyarlı ve olgun bir takım kaptanı olarak kendini görüyorsa çıkıp bu durumun gerçek sebepleri ya da takımın ve takım arkadaşlarının sahada ki bu durumunun sebepleri ve bunu çözmek için ne gibi tedbirler alacaklarını futbolcu arkadaşları adına da söylemelidir . İşine gelmeyince çağdaş ve modern futbol ülke mentalitesi ve kültürünü kullanıp , diğer konularda hiçbir açıklama yapmamakta sanırım bize özel bir durum olsa gerek . Selçuk örneğinde olduğu gibi bu yıl kontratı biten Selçuk'un FB'deki onca geçmişinin muhasebesini yaparken de transfer ücreti isterken de hep aynı duyarlılıkta olmasını diler ve umarım . Saha dışında , çümlemin başında da söylediğim gibi dışardan bakılınca çok doğru görünen açıklamaları yapmak için önce maç öncesi içi ve sonrasında o mesleğe ve o camialara ve o kültüre göre uygun profosyonellikte ve ahlakta çalışarak sonuçlarını en azından yansıtma gayretlerinin görünmesi gerekmektedir . Merak etmesinler o zaman nekadar maniplasyona açık olsa da tribünler hakkını verecektir emeğin . Sevgili Selçuk 'ta umarım yukarıda ki İngiltere örneğini hemde çok yakından Tanıdığı bir ismin durumuyla konuyu çok kolay kavrayabilecek ve kendileri ile kıyaslayıp empati yapma olanağı bulacaktır kanaatindeyim .

Şeref
F.D - İstanbul
28 Nisan 2009

Not: Selçuk bir sembol olarak kullanılmıştır , bir örnek ve bir örnek mentalite olarak yorumlanmıştır . Yoksa kendisine hertürlü eleştirilere rağmen FB'li futbolcu olarak kapasitesiyle alakalı olarak oynadığına inandığım için sempati duymaktayım . Bundan sonraki hayatında da başarılar dilerim ama mümkünse artık FB misyonunu doldurduğunu nacizane paylaşmak isterim kendisiyle . FB seyircisini anlayamayan bir kaptan çok düşündürücüdür çünkü!
Bir espri , bir alıntı
Millyet Gazetesi Blog sayfalarıdan bir yazardan(*) FB'li futbolculara güncel bir reklam sloganı üzerinden espirli eleştirisinide paylaşmak istiyorum
" ... Takım tam bir gamsızlar topluluğu olmuş . Aynı reklamlardaki gibi ... Yiyiyosi içiyos , sözleşme yapıyos ,yatıyos hadi bize adioos dercesine ... "
(*) (Ahmet Çeliksüngü'nün Futbol başlıklı yazısından kısa alıntı )

Küresel Isınma ERİTİYOR ! Fenerbahçe : 1 Ankaragücü : 2

29. Hafta maça görünümü
YORUMSUZ é


Fenerbahçe : 1 Ankaragücü : 2

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Koray Gençerler, Adil Sinem, Ali Zağlı
FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Yasin, Önder, Roberto Carlos, Gökhan Emreciksin, Selçuk, Deniz (Alex dk 24), Wederson (Gürhan dk 46), Deivid , Guiza
ANKARAGÜCÜ: Serkan , El Yasa , İsmail Bouzid , Dos Santos , İlkem , Barbaros, Semavi , Kerem , Mehmet Yılmaz (Özgür dk 90+2), Iglesias (Murat dk 81), De Nigris (Jaba dk 46)
GOLLER: Iglesias (dk. 4), Jaba (dk. 60) (Ankaragücü) Deivid (dk. 78) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Gökhan Emreciksin, Önder (Fenerbahçe), De Nigris, Barbaros, Kerem, Jaba (Ankaragücü)

28 Nisan 2009 Salı

Ve Bitti !

Sadece bir sezon olarak değil, hep bir süreç olarak bakmaya çalıştım bu seneye.. 2003-2006 arası yapılanlar ve sonrasında eski zihniyete dönüş ve kaçınılmaz çöküş..Rüzgar ekenler bu sene fırtınayı biçtiler ve maalesef FB. Aziz Bey' in geldiği yıla göre bile daha geride şu anda.Yani 11 senenin sonunda elde kocaman bir " sıfır " var ve toparlanması gereken bir enkaz.

Artık yönetimi eleştirmeyeceğim.Zaten sürekli bahsettik. Ama bundan sonra ne yapılması gerekir bölümü gerçekten zor bir bölüm... Önce yapılması gerekeni , ama bu kulübün asla yapamayacağı konulardan bahsetmek istiyorum.

Elimizdeki yapı şu . Futbol tarafı organizasyon anlamında inanılmaz derecede zayıf, amatör branşlar tarafı ise son derece organize bir kulüp. Sorun her alanında iddialı hale gelmiş, burda başkanın hakkını yemeyelim, ancak başkanın bizzat müdahalelerinden dolayı futbolu oturtamamış bir organizasyon var elimizde..

Ame esas faaliyet alanınının ve ekonomik olarak kulübü döndürenin futbol olduğunu bilmekteyiz . Elimizde ise kadro olarak çökmüş bir takım var...

FB nin ilk onbirine bir bakalım

Volkan- Gökhan Gönül, Edu, Lugano, Carlos - Deivid , Selçuk, Emre , Uğur Boral - Alex , Guiza (Semih)

Kale neyse Türkiye standartlarında yeterli. Bu seneyi de iyi geçirdi. Savunma bence çok iyi kadro olarak . Mental sorunlar olduğunu görsek de zaman zaman... Problem orta saha ile birlikte başlıyor. FB yi esas çökerten bölüm Selçuk, Emre, Uğur Boral bölümü . Üçüde ideal yedek pozisyonunda olabilecek düzeyde bir orta saha ile bu kadar oldu ki bu arkadaşlardan Selçuk ve Emre bu sene devamlılık da sağlayamadılar . Bence sağda Deivid bile FB' den gitmelidir... Ya da vatandaş olup değerlendirmelidir . Yani özetle Alex' in arkası ve kanatlar problemi doğurmuştur..

İkinci problem ise yedek kulübesinin inanılmaz kalitesizliği olmuştur. Yani özetle bir yönetim faciası yaşanmış ancak en azından kupanın bir ucundan tutulmuştur...

Guiza transferinden büyük ders alınmalıdır.. Bu transfer Türk futbol tarihine de bir ders olarak geçmelidir. BU paraya bu transfer , insanın aklına başka şeyler getirmektedir... Guiza en uygun teklif verene hemen satılmalıdır.

FB Edu'yu da sakatlığı nedeni ile göndermelidir... Lugano son hareketinden sonra büyük ihtimal kalacak...

Ama kadrodan önce Aziz Yıldırım futbolun yönetiminden çekilmeli ve işi ehline bırakmalıdır. Bir futbol organizasyonu kurulmalı rüştünü ispatlamış iyi bir hoca getirilmeli ve transferlere başlanmalıdır. Bir defa yedek kulübesi kaliteli oyuncularla zenginleştirilmelidir...

Enkaza rağmen FB nin hala bir şansı vardır. Hala çok iyi oyunculara da sahiptir , tek mesele kimyası düzgün bir takım yaratmaktır. Aziz Yıldırım tıpkı diğer branşlarda olduğu gibi futbolu bilmediğini kabul etmelidir ve organizasyon buna göre bilenler tarafından şekillendirilmelidir.

Yeniz sezonda hoca olara Luce' yi görmek isterim açıkçası . Ama futbol böyle yönetildiği sürece bizim istediklerimizin olmasını beklemek hayal olur.

Josico ve Maldonado yerine iki adet , oyunu iki yönlü oynayabilen orta saha oyuncusu , Senna ve Xabi Alonso meselela.. ( :- )

Sola kanata şut atan, golcü özelliği bulunan en az Tuncay kalitesinde bir oyuncu.. İyi bir santrfor. Mesela Barça'dan Gudjohnsen .

İçerden ise adaylarım: Sercan , Volkan Şen, Mehmet Yıldız, Özer Hurmacı,

Kulübümüzün amatör branşlardaki başarıları devam ediyor. Bayan basketçilerimiz Türkiye Kupasından sonra yarı finalde GS yi eleyerek finale kaldılar . Şampiyonluk yine yakın. Bayan voleybolcularımız Eczacı karşısında seride 2-1 öndeler (*) . Umarım bu akşamki maçta kupayı kaldırırlar. Erkek voleybol takımımız finalde kaybettiler , Onlara da bir tebrik. Son olarak erkek basketbol takımımız Solomon transferi ile play off' lar öncesi müthiş bir hava yakaladı.

Aziz Bey in amatör branşlara karışmadığı o kadar belli ki...


Serhat
(*) 3-1 ile Türkiye Şampiyonu oldu , Bayan Valeybol Takımı .

22 Nisan 2009 Çarşamba

Türkiye Kupasında Fenerbehçe Finalist

Maçı bir grup arkadaş seyrettik , maç önü skor ve maç tahmini yaparken hepimiz zorlandık , sonunda birtürlü bir skor tahmin edemeyince 0-0 bitebilir dediğimi hatırlıyorum . Sivas'ın etliye sütlüye dokunmayan futbolu ve haftasonu Trabzon maçına konsantrasyonu sanırım onları bu hedeften uzaklaştımıştı . Yoksa dün akşam ki FB 2-0 yenilebilir di . Belkide Sivas'ı o gücüde yok orasıda ayrı . Hafta sonu son 30 dakikasını seyrettiğim Konya maçındada Sivas pek şampiyonluğu alabilecek baskı ve hırsta futbol oynar görünmüyordu . Doğrusu bu haftasonu oynayacakları Trabzon maçında ben sanki Trabzon'un Sivas'ı yeneceğini düşünüyorum.
Yine Finalde ! Bakalım bu defa olacaklar mı ?
Fenerbahçe böyle berbat bir sezonda en sonunda kupada finale kaldı . Büyük olasılıkla BJK ile birkaç yıl öncesinin rövanşını oynayacak . Bakalım sonu neler olacak . Kupayı alabilir görünmüyor ama BJK karşısına farklı bir istek ve motivasyonla çıkabileceklerini düşünmekte mümkün ! Bekleyip göreceğiz .

Sivasspor : 0 Fenerbahçe : 0

STAT: 4 Eylül
HAKEMLER: Mustafa Kamil Abitoğlu, Muhittin Gürses, Gökhan Memişoğlu
SİVASSPOR: Petkoviç, Abdurrahman, Bilica, Diallo, Hayrettin, Sylla(Tum dk. 43), Sezer, İbrahim, Murat Erdoğan(Sergio dk. 69), Kamanan(Balili dk. 60), Mehmet Yıldız
YEDEKLER: Akın, Faruk, Mohammed Ali, Murat Sözgelmez
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Uygun
FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Önder, Yasin, Roberto Carlos, Gökhan Emreciksin(Kazım dk. 71), Selçuk, Deniz, Vederson, Deivid(İlhan dk. 79), Güiza(Burak 90+1)
YEDEKLER: Mert, Josico, Can, Gürhan
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
SARI KART: Kazım (Fenerbahçe)

20 Nisan 2009 Pazartesi

Fenerbahçe için lig BİTMİŞTİR !

Son umutta tükendi !
İki takım berabere kalıyor . Fenerbahçe alasını yapıp hiçbir varlık gösteremeden Ankaraspor'a yeniliyor . Oyuncular taraftarlara " Siz çok iyimsersiniz ama bizim takadimiz yok , daha doğrusu bizim kapasitemiz yok , boşuna bizi sevdiniz , sizi hayal kırıklığına uğratıyoruz , ama hakikatten bizde bir numara yok . Gerçek bu ! " mesajını NET olarak verdiler .
Artık daha fazla söze ve yoruma gerek yok bu takım için ! Yapabileceklerinin en iyisinin bukadar olduğu ortada . Yönetimin Lorant'lı, Oğuz Çetin'li , Tamer Güney'li sezona dönen ve şerefli bir ALTINCILIK mücadelesi yapacak bu takım ve durum için adam gibi şapkasını önüne alıp , cezalara , federasyona veya herhangi bir bahaneye sarılmadan , doğru düzgün bir analiz ve çözümleme yapıp , önümüzdeki yılı değil , yılları planlaması ve Türkiyede geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan bu potansiyel FENERBAHÇE ENERJİSİNİ heba etmeden doğru yöne kanalize etmesi gerekiyor , gerekirse bunun içinde yaklaşımlardan birninin kendi iplerini çekmekte olmalı ...
Futbolculara gelince ...
Aragonnes bir batılı , bir profosyonel , o takımını çalıştırıp , milyonlarca dolarlık kontratlara sahip ve herbiri neredeyse ulusal takımlarının oyunculuklarını yapmış adamlara taktikleri verip sahaya çıkarıp sonrasında onlardan bu sorumluluklarını yerine getirmelerini beklemesi kadar doğal birşey olmaz . Ama gerek Türk mentalitesine sahip gerekse de Güney Amerika kökenlerindeki yumuşaklığın bizlerin menatalitesi ile yoğrulmasıyla oluşan futbolcu kimsyasının karışımında ortaya çıkan protatip futbolcular , bitmişliğin temsilinden öteye geçemiyor .
Bakınız kısa kısa yüksek sesle isimleri telaffuz edelim .
Önce HIRSLA VE AZİMLE ÇALIŞIP FORMA BEKLEDİKLERİNİ SANDIĞIMIZ MEDARI İFTARIMIZ YEDEKLERİMİZ !
Ali Bilgin : BİTİK - İlhan Parlak : BİTİK - Gökhan Emreciksin : BİTİK - Kazım : DOĞUŞTAN BİTİK - Gürhan , Can Arat ve Burak : ESAMELERİ OKUNMUYOR TAMAMEN BİTİKLER .
Yasin - Önder - Selçuk - Uğur : KAPASİTE BUKADAR
Deivid - Emre - Güzia : BİTİK !
Lugano , Semih , Volkan : CEZALI ( ama aynı zamanda psikolojik sorunları olan oyuncular )
Edu : SAKAT ( farketmiyor )
Moldanado : ESAMESİ OKUNMUYOR
Josico : VARLIĞI ve YOLUĞU FARKETMEZ !
ALEX : SAKAT
SONUÇ: ALEX SAKAT = FENERBAHÇE YOK ! GERİSİ BOŞ !
NET Sonuç : Alex hariç diğer tüm oyuncuların Fenerbahçe için vazgeçilmezlikleri asla sözkonusu DEĞİL !
Düşünsenize aylarca FENERBAHÇE gibi bir takımda yedek bekliyorsun , cezalı ve sakatlarla bir anda genç oyunculara şans geliyor . Adamların sahdaki hallerine bakınız : Ne hırs, ne enerji , ne motivasyon , ne güç , ne istek ! HİÇBİRŞEY YOK! Ki atılacak bir golle şampiyonluk potasına gireceksin! AMA YOK !
Hepsi bu daha fazla söze gerek yok !
Taraftar son ana kadar yüreğini ortaya koyuyor umutvar olabiliyor , iyimserliğini kaybetmiyor , destekliyor ama karşılığı ne ? BİR HİÇ !
Şu unutulmasın ki O eski taraftardan artık eser yok , zaten taraftardan müşteriye bir evrim süreci yaşıyoruz . Ama unutmayınız ki ikisi arasında çok büyük bir fark vardır . O da müşteriye kötü mal ve hizmet sunarsanız SİNEK AVLARSINIZ ve o saatten sonrada diğerlerini dışladığınız için çok AĞLARSINIZ !
Umarım güzel ve güneşli bir gelecek olur önümüzdeki günler FENERBAHÇE için !
Şeref
20 Nisan 2009
F.D - İstanbul



28 . Hafta
Ankaraspor : 1 Fenerbahçe : 0

STAT: Yenikent ASAŞ
HAKEMLER: Suat Arslanboğa, Baki Tuncay Akkın, Volkan Narinç
ANKARASPOR: Senecky, Ömer Aysan, Erhan, Ediz, Baki, Mehmet Çakır, Hürriyet, Adem, Bilal(Theo dk. 54), Neca(Mehmet Özdemir dk. 68), Murat Tosun(Konate dk. 86 )
YEDEKLER: Ramazan Kurşunlu, Ramazan Kahya, Anıl, Volkan Altınsoy
TEKNİK DİREKTÖR: Aykut Kocaman

FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Ali Bilgin, Önder, Yasin, Roberto Carlos, Kazım(Gökhan Emreciksin dk. 58), Selçuk, Emre, Uğur Boral(Vederson dk. 58), Deivid(İlhan dk. 79), Guiza.
YEDEKLER: Mert, Josico, Can, Deniz
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOL: Mehmet Çakır (dk. 74)
SARI KARTLAR: Senecky (Ankaraspor), Yasin (Fenerbahçe)

Sporcuların Örnek Olabilecek Dayanışması

Müthiş dayanışma

45. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu dünkü Antalya-Alanya etabıyla sona erdi. Turun birinciliğini İngiltere'nin Barloworld Bianchi Kulübü'nden Dary Impey kazandı. Darly Impey, bitişe sadece 200 metre kala bir başka sporcunun bisikletini çekmesi üzerine düştü. Kan içinde kalan Darly Impey yerinden kalkamadı.

İşte gerçek takım ruhu bu
Etabı bitiremediği takdirde birinciliği kaybedecek olan Darly Impey'in yardımına takım arkadaşları yetişti. Arkadaşları, Darly Impey'in bisikletini iterek finişe girmesini sağladı. Darly Impey hastaneye kaldırılınca kupasını ve birincilik ödülünü takım arkadaşları aldı. Tören sırasında arkadaşları Darly Impey'in sarı mayosuyla kürsüye çıktı.

( Basından alıntılanmıştır.)

16 Nisan 2009 Perşembe

Şampiyonlar Liginde yine aynı senaryo : 3 İngiliz 1 İspanyol Yarıfinalde

Şampiyonlar liginde yine klasik senaryo bu senede sahnede . 3 İngiliz ( M.United , Chelsea, Arsenal ) ve 1 İspanyol ( Barcelona) yarı finale kaldılar .
Bu tablo son yıllarda artık klasik hale geldi . Dolayısı ile bu turnuva için heleki bizim ülkemizde hayal kurarken biraz usturuplu olmakta fayda var . Eğer önümüzdeki yıllarda buraya bir takım kim sokarsa soksun ( Almanlar ,Fransızlar , Hollandalılar , Ruslar , İtalyanlar veya TÜRKLER) çok büyük bir başarı elde etmiş olacaklardır . Buna göre ligi değerlendirmekte fayda var . Bizim en büyük hedefimiz eğer olabilirse her sene bir takımımızı en çeyrekfinale çıkarmak olmalıdır . Sonra yarıfinale göz dikeceğiz. Eğer İngilizler izin verirse tabi .
( Aşağıda son beş yılın Şampiyonlar Ligi yarıfinalistlerinin dağılımı görülmektedir . 5 Yıldaki 20 takımın dağılımı bu ligin aldığı hali gözler önüne kolaylıkla serecektir . 20 Takım dağılımı : 12 İngiliz - Manu, Chelsea, Arsenal , Liverpool - , 4 İspanyol - 3 Barcelona 1 Villereal - , 3 İtalyan - Milan- , 1 Hollanda -PSV- )
Son dörde gelince .
Barca - Chelsea : Barcelona özellikle Messi2nin bu yılki olağanüstü çıkışıyla hem liginin sürklase derken hem Avrupa'da hem Dünya'da büyük sükse yapıyor ama şimdi esas kendilerini kanıtlama maçı geldi çattı , bakalım bu Premier Lig üçlüsünden sıyrılıp kupayı alabilecekmi ? Messi ne yapacak ? Hep birlikte gerçek bir futbol ziyafetine hazır olmamız gerekiyor . Ben bu maça tahmin olarak yorum yapmakta zorlanıyorum . 3 ihtimalli bir tur olarak görüyorum . Barca için Messi ve takım oyununu ve etkili top tekniklerini ve uyumlarını avantaj olarak görüyorum . Chelsea içinde Hiddink'i ve Drogba'nın yeniden futbola dönüş iştahını ve Anelka faktörünü öne çıkarıyorum . Bakalım göreceğiz , ama çok zevk alacağımız kesin .
Manu- Arsenal : Topçular Villareal'i elerken zorlanmadı ama Ama Manu , Porto'yu zor geçti . Ronaldo ve Sir Ferguson Manu'nun en büyük kozları . Rooney'e de dikkat etmek gerek . Genç Kadrosu ile Wenger ve ekibi bilmem bu yıl şeytanın bacağını kırarmı bilemiyorum . Gönlüm Arsenal'den yana ama işlerini biraz mucize olarak görüyorum mantığıma göre . Manu favori . Klasik Premier Lig maçları olacak . Bunlar burada kapışırken Liverpool acaba çok özlemle istediği lig şampiyonluğunu bu vesileyle alabilir mi ? Kimbilir bakıp göreceğiz .

SON 5 YILIN ŞAMPİYONLAR LİGİ YARIFİNAL VE FİNAL SERİLERİ TABLOSU

2008-2009 Yarı finalistler ( 3 İngiliz 1 İspanyol )
Chelsea Eng - Barcelona Esp
Manchester United Eng - Arsenal Eng

2007-08 Yarı finalistler ( 3 İngiliz 1 İspanyol )
Semi-Finals (Apr 22 and Apr 30)
Liverpool Eng - Chelsea Eng
FC Barcelona Esp - Manchester United Eng

Final (May 21, Moskva)
Manchester United Eng Chelsea Eng 1-1 6-5 penaltılar


2006-07 Yarı finalistler (3 İngiliz 1 İtalyan )
Semi-Finals (Apr 24 and May 2)
Chelsea Eng - Liverpool Eng
Manchester United Eng - Milan AC Ita

Final (May 23, Athinai, Olympic Stadium)
Milan AC Ita Liverpool Eng 2-1

2005-06 Yarı finalistler ( 2 İspanyol , 1 İngiliz , 1 İtalyan )
Semi-Finals (Apr 18 and 26)
Arsenal Eng - Villarreal CF Esp
Milan AC Ita - FC Barcelona Esp

Final (May 17) (Stade de France, )
FC Barcelona Esp - Arsenal Eng 2-1

2004-05 Yarı finalistler ( 2 İngiliz , 1 İtalyan , 1 Hollandalı )
Semi-Finals (Apr 26 and May 4)
Chelsea Eng Liverpool Eng
Milan Ita PSV (Eindhoven)

Final (May 25, Atatürk Oly.stad.Istanbul)
Liverpool Eng - Milan Ita : 3-3 3-2p



Şeref SOLMAZER
16 Nisan 2009
FD- İstanbul

14 Nisan 2009 Salı

27. Hafta Galatasaray - Fenerbahçe arbedesi 2-2 berabere bitti

Pazar Cuma'dan belli olmuştu aslında


Cuma BJK , Cts'de Sivas ve Trabzon kazanınca bu maçın sonuç olarak böyle bitmesi aslına bakarsanız ne şiş yansın ne kebap modunda her iki taraf içinde bilinç altında olan beklentiydi . Sonuçta bu fiili durum bence oyunada yansıdı . Her iki takım özelliklede GS ilk 25 dk.lık baskıdan gol ve neredeyse hiçbir ciddi pozisyon çıkaramayınca durdu ve temkinli bir pozisyona geriledi. Baskıyı üzeriden atan FB'de bu süreden sonra çok top kaybı ( özellikle Deivid ) yapmasına rağmen 10 pasa kadar çıkan paslaşmalar yapar göründü . Bu durumda sonuc hakkında doğrusu ipucu veriyordu . GS'ın gol atamayacağı buna rağmen FB'ninde Alex'in yokluğu Gökhan'ın da sakatlanması sonrası defansının değişmesi ile oyunu rakip sahaya hiç yıkma isteğinde olmaması oyunu ortasahada " al gülüm vergülüm , aman gülüm atma golü yakmayalım kendimizi ..." moduna getirdi . Bu gerçeklik sonrası oyunda ana etken sahadaki futbolcuların kendi arasındaki didişmesi olarak görünmeye başladı . Selçuk'un erken sarı kartı ile çıkması , Sabri- Emre , Lugano - Emre Aşık çekişmeleri , Ayhan - Volkan dialogları , sonrasında Kaleci Volkan'ın tribünlere yaptığı iddia edeilen çok çirkin haraketler sonrası maçın son saniyelerinde bu durum sahadaki gerçek futbol ve derbi karhramanlığından çok uzaktaki oyunları ile figüran olarak isimlendirebileceğimiz futbolcular tarafından ucuz bir filmin dövüş sahnelerine benzedi ve film dövüşerek öldüler nidaları ile sonuçlandı . Neyseki bu öldüler ifadesi sadece bu satırlarda ifade olarak kaldı . Maçın sonlarında tribünlerin galyana gelip ek metal gölgeliklerin üzerine çıkan taraftar görüntüleri gerçekten korkunçtu . Her ana ciddi bir olayın yaşanabileceği izlenemi vardı . Sahaya taraftar girdi , yabancı maddeler yağdı . Tüm bunların baş sorumlusu güne özel futbolcular ama bir okadarda toplumdaki artık zirve yapan şiddet ve tahamülsüzlük ve de etik kuralların dışına kaymasından hiçbirsakınca görülmeyen ahlaksızlıkların dışa vurumunu olagan hale getiren yaklaşımlardı .

Doğrusu yabancı basından maç sonrası alınan başlıklar ve manşetlerde güya dünya derbileri arasında gösterilen bu derbinin hiçte adına yakışmayan bir görüntüsünün yansımasıydı .


Maç sonu yapılan açıklamalarda olaylardan hiç ders alınmayacağını ve devam edeceğini kanıtlar nitelikteydi . Gerek futbolcu , gerek başkan gerek yönetici gereksede basının tavrı olsun ...
Yazık !

Bazı başlıklar .
- Lugano maçın özellikle sonunu bekledi ( Nouma'da maçın sonunda kafa atmıştı intikam için ) ki 7 maç alırda ligi erken bitirirmiyim planını ciddi ciddi yaptığını düşünüyorum bu defa olmazsada BJK maçında ligi bitirebilir .

- Emre B. Sabri çekişmesi iki aynı okuldan yetişen öğrencilerin aynı sitilde birbirine saldırması olarak ilginçti , sorumlularını düşünmeye davet ediyorum

- Andan Polat'ın maç sonu sonucu hakeme bağlamaya çalışması , bugüne kadar oynana kötü futbolun ve bulunan yerin aciziyetini başkalarına atmak olarak gerçekten zavallı bir açıklamaydı . FB ' yi kendine yandaş çekme çabası olarakta algılıyorum bu durumu . Adnan Polat bu konularda oldukça diplomatik ve kurnaz bir futbol yöneticisi olduğunu geçtiğimiz icraatlarıylada çok açık olarak kanıtlamıştır .

- Volkan'ın yağtığı iddia edilen haraket sonucu bakalım kaç maç ceza alacak . Sonrasında sakatım numarası haraketten dahada kötü ve terbiyesizce .

Tüm bu tatsız durumların dışındaki tek güzel kare , herkes birbirini yerken iki Breziylalı Carlos ve Lincoln'ün ortasahada birbirlerine omuz vermiş biçimde olayları izlemeleri ve konunun anlamsızlığına karşı sergiledikleri yaklaşımdı .

Futboldan uzak bu figüranlar derbisinin bir son olması dileklerimle .





Şeref Solmazer
14 Nisan 2009
FD- İstanbul

Galatasaray : 0 Fenerbahçe : 0

STAT: Ali Sami Yen
HAKEMLER: Fırat Aydınus, Bahattin Duran, Tarık Ongun

GALATASARAY: De Sanctis, Sabri, Emre Aşık, Mehmet Topal, Hakan Balta, Arda, Barış, Ayhan, Kewell(Nonda dk. 90+1), Ümit Karan(Lincoln dk. 58), Milan Baros
YEDEKLER: Aykut, Hasan Şaş, Serkan, Semih Kaya, Volkan Yaman
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Korkmaz

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül(Yasin dk. 22), Önder, Lugano, Roberto Carlos, Deivid(Kazım dk. 67), Selçuk(Deniz dk.45+1), Emre Belözoğlu, Uğur, Semih, Güiza
YEDEKLER: Volkan Babacan, Vederson, Josico, Ali Bilgin
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones

KIRMIZI KARTLAR: Emre Aşık (dk. 90+7), Arda (90+7) (Galatasaray), Semih(dk. 90+7), Lugano (dk. 90+7) (Fenerbahçe)
SARI KARTLAR: Selçuk, Emre Belözoğlu, Semih, Güiza (Fenerbahçe), Sabri, Emre Aşık (Galatasaray)

7 Nisan 2009 Salı

26. Hafta : Fenerbahçe : 2 Esişehirspor :1 / Kaldı 8 maç

Mustafa Denizli'nin kehanet haftası geride kaldı . BJK , Sivasspor mucizesinin ardından 1 puan ile ikinci lideri 6 , BJK 'yi 5 puan geriden FB, GS ve TS takip ediyor .
Benim umutvar beklentim FB lehine bu hafta devam etti. Son kalan 8 maçın tamamında galibiyet alması halinde FB'nin şampiyon olacağına olan nancım devam ediyor. İlk puan kaybında bu düşünce geçerliliğini yitirecektir . Bu yüzden maçları tek tek bekleyip değerlendirmek gerekli . Halen en büyük ikinci şans , hatta puan farkı ile avantaj Sivassor'da görünüyor . Bakalım bu ilginç lig sonunda sıralama nasıl olacak .
FB 'de Güiza lig sonunda açılacak
İspanya ulusal maçının Ali Sami Yen'de ki İspanyl Karamanı Güiza Eskişehir'e karşı susukuluğunu bzarak ligin son haftalarına formda girme izlenimi veriyor . Bu FB'ye bu haftaki önemli derbide ben ce psikolojik açıdanda bir güç katacak gibi görünüyor . Güiza'nın GS'a karşı patlama yapma ihtimalini açıkçası yüksek buluyorum .
Eskişehir maçının ilk yarısını değerlenirirsek FB ligi ancak 5. bitirebilir . Oyuncuların artık birgerçeği görmeleri ve önümüzdeki yıl Avrupa hedeflerine kilitlenmeleri ve ligi en iyi noktada bitirmek için çok çalışmaları gerekiyor . Sadece 8 maç bu yıl tüm yorumları dengeleri ve öngörleri yıkarak bu ülkedeki futbol adına birçok gerçeği gn yüzüne çıkarabilir . Ve bunu FB yapabilir . Bu enerjiyi FB'li fubolculardan bekliyorum . Bakalım o ruhları var mı göreceğiz .
Şeref

26. Hafta
Fenerbahçe : 2 Eskişehirspor : 1

STAT: Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Bülent Yıldırım , Muharrem Yılmaz , Nihat Mızrak
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Roberto Carlos , Edu (Yasin dk 46 ), Önder , Gökhan Gönül , Josico (Deniz dk 55 ), Selçuk , Uğur Boral (Gökhan Emreciksin dk 58 ), Güiza , Semih , Deivid
ESKİŞEHİRSPOR: Ivesa , El Saka (Tayfun dk 52 ), Vucko , Koray , Sezgin , Doğa , Emre Toraman (Poljak dk 71 ), Engin , Batuhan , Serdar (Bülent Kocabey dk. 79 ), Youla
GOLLER: Deivid (dk 59) Güiza (dk 87) (Fenerbahçe) Batuhan (90+1) (Eskişehirspor)
SARI KARTLAR: Emre Toraman, Engin, Doğa (Eskişehirspor) Önder (Fenerbahçe)

Dünya Kupası Hüsran mı olacak ?

İki önemli İspanya maçını da kaybeden ulusal takım 2010 Güney Afrika Dünya Kupası'dan sanırım ülkemizi mahrum bırkacak gibi . Aslında mucize beklemeye alışık ve işi akıl mantık ve bilimden ziyade şans ve mucizelere bağlayan yorumlara alışık bir toplumun üyeleri olarak Belçika ve Estonya gibi saçma puan kayıplarından sonra Avrupa şampiyonunu yenme beklenti ve niyetimizin nekadar anlamsız olduğunu kanıtlamaya yetecektir . Sanki Belçika ve Estonya'ya kaybedenlr başkaları idi ve yeni takım İsoanyayı mutlaka yenmeliydi . Hadi canım sizde ...
Sonuçta ayaklarımızın yere basması gerekiyor . Kalan 4 maçın tamamını akıllı avranıp mutlaka kazanmalıyız . Belki bizim beklentilerimizin aksine son maçında İspanya Bosna'yı Bosna'da yener kimbilir . Bence yenerde , biz 4 maç kazanır mıyız , kazanırsan bu bizi en iyi ikincilere sokar mı tartışılır . Doğrusu bu saçma gelgitlerin bu takımın başındaki acayip adamın gerçek yüzünü çıkarması göstermesi dışında hiçbir faydası olmayacak ve bu durum bizi çok üzecek ama ne yapalım !
Bekleyip göreceğiz . Ve destekleyip Dünya Kupasında TÜRKİYE 'yi görmeyi umacağız !
Umarım uçarız ...

Şeref