23 Mart 2009 Pazartesi

Bursaspor :2 Fenerbahçe : 1 ( 25. Hafta )

Son 10 maçtan 2 maçta puan kaybı öngörmüştüm biri buydu diğeri de Antalya maçı , burada yenilmez kötü oldu en azından bir puan alabilmeliydiler ama onuda beceremediler .
"Top"lu hüsran
Futbol bukadar yüksek ücretlendirilip güya profosyonelleştikçe , takımlardan ve özellikle oyunculardan TARAFTAR BAKIŞIYLA " ruh " beklemek biraz HAYAL . Hepimizin bu gerçeği bilmesi ve futbolu keyif almak için izlemeli ya da keyif veren futbolcu ya da takımlara yönelmeliyiz belkide . Bu bakış açısıyla fanatik duygularla kayıtsız şartsız taraftar olmak bu tür takımlara taraftarlıkla sağlığı tehdit edicidir. Görünen köy kılavuz istemez . Örneğin bu hafta takım adaları değişsede hisler ve duygular hep aynı . Hüsran !


Bursaspor : 2 Fenerbahçe : 1

STAT: Atatürk
HAKEMLER: Halis Özkahya, Adil Sinem, Muhittin Gürses
BURSASPOR: Ivankov, Tuna, Ömer, İbrahim, Mustafa Keçeli, Veli(Romaschenko dk. 64), Bekir Ozan, Mustafa Sarp, Volkan Şen(Halil dk. 85), Sercan, Shin Young Rok(Gökhan Güleç dk. 64)
YEDEKLER: Yavuz, Serdar Aziz, Yenal, Daniel Rezende
TEKNİK DİREKTÖR: Ertuğrul Sağlam

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Edu, Roberto Carlos, Deivid (Gökhan Emreciksin dk. 62), Selçuk, Emre, Uğur Boral(Vederson dk. 74), Semih(Gürhan dk. 85), Güiza
YEDEKLER: Volkan Babacan, Ali, Önder, Deniz
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOLLER: Güiza (dk. 4), Tuna (dk. 86), Ivankov (dk. 90+4 pen.)
SARI KARTLAR: Bekir Ozan, Volkan Şen, Veli (Bursaspor), Emre, Lugano, Selçuk, Volkan Demirel (Fenerbahçe)

18 Mart 2009 Çarşamba

FB ligde 70 puanla Şampiyon , Kupa da ikinci olur diyorum !

Ben bu kehanette bulunuyorum , bakalım sonu ne olacak , hernereye varırsa varsın bu eğlenceli birşey benim için ama düşüncemi de birtakım noktalardan beslenerek destekliyorum .... Ben profosyonel bir spor adamı ya da yorumcusu değilim yanılsam kimse bana birşey demez biliyorum ama tüm sezon boyunca en çok FB konusunda ahkam kesenler acaba bu durumda önümüzdeki yıla nasıl girerler , orası ayrı bir konu ...

Tüm düşünülenlerin aksine , FB Şampiyon olabilir . Neden ?

Çünkü son oynanan 5 maç bana bu görüşü güçlenirme konusunda ipucu veriyor . F.B hedefi olan ve güçlü rakiplere karşı etkili ve sonuç alıcı oyun oynuyor . ( Gençlerbiliği'ne mağlup , Kocaeli ile berabere ,Sivas’ ı kupa ve ligde , Kayseri 'yi ligde özelliklede stadının açılış maçında yani önemli bir maçta rahatça yendi, ilk yarıda 3 büyük maçta 2 galibiyet 1 beraberlik aldı . Aynı tablo geçtiğimiz yıllarda da benzerdir , yani derbi diye isimlendirilen maçlar sorun değil , yeter ki hedef olsun . )

Bundan sonraki fikstüre bakarak bu açıdan basit bir değerlendirme yapıyorum . Kalan 10 maçta Fenerbahçe'nin 8 galibiyet ve iki beraberlik le toplam 70 puana ulaşağını ve büyük olasılıkla avarejala şampiyon olacağını düşünüyorum , ki tüm rakiplerine karşı galibiyet averajına sahip olacağına inanarak bunu söylüyorum .

Tüm çok zor görünen o meşhur 3 ciddi deplasmanda ( GS, BJK, T.S ) galibiyet çıkaracağını(-e bileceğini ) , bunun sebebi olarakta bu Fenerbahçe takım kadro yapısının karakteristik özellğinin , önemli ve etkili maçları oynamak istemesi , maça göre hedefe kilitlenmesi , önümüzdeki yıl Avrupa'da özelliklede Ş.L 'yi ciddi bir hedef olarak alacakları ve cidd bir mücadele için kenetleneceklerini, bunu da kendi profosyonellikleri adına , yani çıkarları adına yapacaklarını bekliyor , umuyor , düşünüyor en önemliside öngörüyorum . Merak etmeyin FB aşkına demiyorum yani . Deivid’in , Alex’in , Güiza’nın , Emre’nin , Carlos’un , Semih’in , Volkan’ın bu konuda motive olacaklarını . Lugano sanırım gitmeye kesin olarak karar verdiği için son maçlardan önce kırmızı kartla ligi erken tamamlama riskini öngörüyorum negatif unsur olarak . Ayrıca Alex , Semih veya Lugano gibi önemli bölge sakatlıklarıda buna sekte vurabilir . Sağlıklı bir kadro olduğu müddetçe kesin başarı beklemekteyim .

Kaybedecekleri puan kayıplarını da yine Bursa ve Antalya gibi iki garip deplasman vb. maçlarda bekliyorum . Yani ya ortamın gerginliğinden ya da ciddiye almamadan kaynaklanması dolayısı ile ...

Biliyorum pek manidar tebessümlerle karşılanacak bir yazı bu ama ben yinede yazmış olayım . Görüşmek üzere sezon sonunda ...

Kupa , ya kupa ?

Kupanında FB’ye gitme ihtimalini düşük görüyorum , aslında buradaki mantığımda farklı bir öngörüye itiyor beni , o da şu ; FB’nin bu kupayı 25 yıldır kazanamıyor olması ve FB’nin de bu ligin en büyük marka ve ilgi oldağı olaması heryıl bu kupaya gerek başlarken , gerekse de son finaline kadar ki helede FB gidiyorsa müthiş bir ilgi yaratıyor . Yani kupa satıyor ! Adına sponsorlar ön isim için para veriyor . Şimdi FB bu kupayı alıp muradına erse , seneye bu kupaya ne hedef koyacaklar , zaten son yıllarda dünyadaki örneklerinde de görüldüğü üzeri yedek takımların denendiği bu maçları hangi öngörü ve pazarlama ile satacaklar ? Bu yüzden FB ‘ye yine hüsran olabilir diyorum bu sene de kupada ! Sebep ise basit “ Yaşasın Kupa !”

Yoksa futbol öngörüme göre kesin FB şampiyon ! Sebebi de BJK’ye karşı alınacak galibiyete takımı yakın görmem ve Aragonnes’in kupa kazanmış olma tecrübesi hem de en büyüklerinden birini ...



Sivas’a ne olacak ?
Ancak şu da bir gerçek ki , Sivasspor’un önemli bir fikstür avantajı görünüyor , puan farkıyla da önde olduğu için bu sene eğer FB dediğim öngörüde beni yanıltırsa diğer adayın Sivas olabileceği kağıt üzerinde görünüyor . Ancak ona da ihtimal vermiyorum . Sebep olarakta , gerek Sivas cephesinde Bülent Uygun’un strese yenik düşmesi örneğinde olduğu gibi , gerekse de Türkiyede ki “ Futbol rantı”ndan ekonomik kazanç ya da daha doğrusu çıkar sağlayan güçlerin gelecekteki kazanç – takım denekleminde Sivas ya da Trabzonun getirisinin diğerleri kadar yüksek olamayacaklarını öngörmeleri, hele ki birde küresel ekonomik kriz yılında bunu uygun göreceklerini sanmıyorum . Bu yüzden birileri iteklenirken , birilerine köstekler de belirginleşebilir önümüzdeki günlerde .

Daha net ifade etmek gerekirse Süper (!) Lig’de ve Ş.L gruplarında Sivas mı yer alsa “reyting –tiraj – reklam –kazanç” rakamları daha cazip olacak , yoksa FB, GS, BJK mi? Cevabı herkesin bildiğine eminim !

Ancak benim FB şampiyonluk öngörümde yukarıdaki ifadenin etkisi en son akla gelmeli , bu mantıktan beslenmediğimi söylemeliyim , bu yorum daha çok Sivas’ın olamayacağı yönünde düşüncelerimdir . Ancak bir ihtimal bütün bu kapalı kapı ardı planları yıkabilir . Anadolu ağırlıklı rakiplerle oynayacak Sivas’a karşı - şike demiyorum kesinlikle - içgüdüsel olarak diğer takımların vasat bir mücadele ile sahaya çıkmaları Sivas’ı bu yarışta şanslı kılabilir .


Lig sonu tahminim

1- FB - 70
2-Sivas - 70
3-BJK - 69
4-GS - 66
5-TS - 66

(F.D) Ş.Solmazer
17 Mart 2009

Med - Cezir manzaraları : Deprem belirtileri mi?

Lig bu yıl gerçekten müthiş bir futbolik doğa olayı yaşıyor , biliyorsunuz halkımız depremlerle kaos yaşadıktan sonra tüm doğa olaylarına duyarlı oldu . Denizlerdeki gel-gitler bilirsiniz büyük bir panik yaratır halkta hep bir depeme yorulur hatta bu doğa olayının sonu büyük bir korkuyla ...
Acaba bu yılkı futbol gel-gitlerin sonu nereye varacak . FB tüm sezonun en büyük dalgalanmasını yaşayan takım oldu . Gitti , geldi tekrar gitti , sonra iki galibiyetle tekrar şampiyon dendi sonra yine bir mağlubyet , yıkıldı bütün hayaller , aynı şeyler için GS’de yaşadı , hocası gitti , en önemlisi tüm stoperleri sakatken Meira'yı Zenit'e satarken , medya da bunu alkışlarken , aklıma hep şu benzeşme kurgusu takılı kaldı , bu durumda FB Lugano'yu satmış olsa acaba FB için şu suskun medya neler demiş olurdu , tribünleri nasıl tahrik ederdi reyting ve tiraj uğruna , oysaki GS kanadı için ses yok , herşey çokça normal karşılanırken , medyanın bu med & cezir ikiyüzlüğü beni düşündürdü , FB'de kıyamet kesin koparılmıştı ve kopmuştu da ! Olabilir miydi , hiç böyle birşey , hem takım Avrupa’da hedefe giderken hem de ligde şampiyonluğu kovalarken , varın cevabını siz verin . Hiç zorlanmayacağınıza çok eminim ! Bu arada ben GS yönetimine bu konuda saygı duyuyorum ama yaptıklarının yanlış olduğunu düşünüyorm ... Benzeri BJK’de oldu , hiç şans tanınmayan BJK , Mustafa Denizli ile yaşadığı kötü geçişi sonradan Ernst’in gelişi ile toparlandı ve sessiz ve derinden bir med-cezir manzarasına dönüştü . Şimdi ÇARŞI umutvar , bakalım sonu ne olacak ? 3 Büyükler gerçek anlamda MED-CEZİR manzaraları sunarken ve Aragonnes hala takımının başında dururken Medya ve değerli TÜRK BÜYÜKLERİ (!) yorumcularımız için de birkaç düşüncemi paylaşmak isterim . Örneğin , en birinci yorumcumuzun aylar öncesinden FB’nin kesinlikle şampiyon olamayacağını söylediğini , Aragonnes’i aylar öncesinden gönderdiğini anımsıyorum . Gerek kadrosuna , gerek oyununa övgüler yağdırdığı GS’nin şu anda ligde nerelerde olduğu , hocasının kim olduğu , bir dönem anlık göz boyama ile Lincoln’ü Alex’ten büyük ilan edenlerin şimdilerde sezon sonu gönderilmesini gündeme getirmeleri vs, vs. Mustafa Denizli’nin geldikten sonra oynattığı oyuna eleştirileri , Yusuf ve Ernst eleştirileri ile şimdiki durumlar arasında ki farklar vs...

Bu durumda futbolun gündemindeki önemli yorumcuların bence politikacılardan bir farkı kalmadığı ortaya çıkacaktır . " Dün dündür , bugün bügündür." Gelsin paralar , gelsin güzel tatlı bahar , nasılsa araya yaz girecek , rehavet olacak herşeyi unutacaklar , her zaman olduğu gibi , transferlere ve büyüklere odaklanacaklar , biz nasılsa yeni sezona yine herşeyi silip baştan başlarız ... Med- Cezir var deprem yok ! Zaten heryer göçük!

... İki Anadolu takımı doğrusu bu med-cezirleri pek yaşamadı , onlar bunu iyi kullandılar , hep “ gel “ oldular . Şimdilerde Trabzon sona yaklaşırken bir “ git” e ve girdaba düşmüş gibi görünüyor . Sivas bu yılın en flaş takımı kuşkusuz , FB’ye karşı hem kupa hem de ligdeki tökezlemesini küçük ama etkili bir” git” olarak değerlendirebiliriz . Sonrasında alınan beraberlikte Bülent Uygun’un şiddete varan tavrı ve aldığı ceza ile “ git”meye meğillendi ama bu haftaki galibiyet bunu biraz durdurdu gibi . BJK ile bu haftaki kritik maçın sonucu bu hafta mutlak bir med-cezir manzarası yaratabilir , diğerleri beraberlik duasına çıkarlarken . Bizdeki depremlerden korunma yolunu Tanrı yakarışı olarak gören inanışın futboldaki bir başka yansıması olarak … Ne olacaksa artık Tanrı bilir ! Sonuçta bu sezonun sonu bir med-cezir şampiyonu çıkaracak diye düşünüyorum …
Buda kim mi ?

Cevap yukarıda ki yazıda !
Ş.Solmazer
(F.D) - İstanbul
17 Mart 2009

Hamburg Tarihinde Bir Türk Futbol Dilencisi : Özcan Arkoç

Hamburg - Galatasaray maçını bir mahalle birahanesinde seyrediyorum kendimce sessizce ... Yanımda benim gibi sessiz bir abi de var , o da belli ki bir dilenci . Bjk'li ama benim için takım önemli değil ben futbolu severim hatta bilirmisin bu takımda çok eski yıllara bir Türk kaleci oynamıştı , ozamanlar nerede tv'ler dedi ve devam etti . Abi çok iyi anımamasa a doğruydu dedikleri ama Teknik direktör o yıl Özcan Arkoç değil Zebec'miş . 8o yılında bir genç adama efsane olacak Hamburg takımını UEFA çeyrek finalinin dışına atıyormuş ilk maçı deplasmanda Hamburg2u evinde 5-0 geçerken Saint-Etienne 'de bir genç parlıyordu attığı frikik le : PLATİNİ ...
Abi bu takımın teknik drektörü Özcan Arkoç'tu dediğinde araştırmak istedim bu efsane adamı ki gerçekten bir dilencilik hikaye çıktı ... Bana bu sufleyi yapan isimsiz futbol dilencisini , Özcan Arkoç'u ve Platini'yi saygıyla selamlıyorum . GS'a da Hamburg maçında başarılar diliyorum , turu atlayacaklarına inanıyorum .
ÖZCAN ARKOÇ
( Alıntıdır : Ali Eser - Gazeteport )
1966-75 yılları arasında bir Türk kaleci Hamburg'un kalesini aralıksız korudu. Burada sayısız başarılar elde etti. Avrupa Kupaları'nda final oynayan ilk Türk oyuncu olma hakkını kazandı.
Adı Özcan Arkoç.. Futbol yaşantısına Vefa'da başlayıp 1958-62 yılları arasında Fenerbahçe, 1962-64'te Beşiktaş'ta oynayan Arkoç sonraki iki yıl Avusturya Vien'in kalesini korudu. Fenerbahçe'de kaleyi koruduğu yıllardı... 10 Haziran 1958 yılında Dolmabahçe Stadı'nda Galatatasaray'a 1-0 yenilmişti Sarı Kanaryalar. Ama O gol Türk futbol tarihine geçti. Golü yiyen de Özcan Arkoç'tu. Metin Oktay'ın ağları yırtan golünden bahsediyoruz. Arkoç o gol için sadece "Güzel bir goldü" demekle yetindi.
AVRUPA FİNALİNDE HAMBURG'UN KALESİNİ KORUDU
1968 yılında Hamburg, Milan ile Feyenoord'ta Kupa Galipleri Kupası finali oynarken kalede Özcan Arkoç vardı. Dilerseniz o yılları kendi anlatsın: "Çok iyi bir takımımız vardı o yıl. Önümüze geleni devirdik ve finale yükseldik. Finalde de iyi top oynadık ama iki şanssız gol yedik ve elendik. Ama böylesine büyük bir kupada final oynamak beni çok gururlandırdı"
1967-75 arasında Alman kulübünün file bekçiliğini yaptı. 1968’de Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda Milan’la final oynayan Hamburg’un kalesini Özcan Arkoç koruyordu. Feyenoord’ta oynanan maçı Milan 2-0 kazandı.

23 Mayıs 1968’de oynanan ve 53 bin kişinin takip ettiği final maçının kadroları:
AC MİLAN: Cudicini, Anquilletti, Schnellinger, Rosato, Scala, Trapattoni, Lodetti, Hamrin, Sormani, Rivera, Prati
HAMBURG: Özcan Arkoç, Sandmann, Schulz, Horst, Kurbjuhn, Dieckmann, Kramer, B.Dörfel, Seeler, Honig, G.Dörfel
GOLLER: Dk. 3 ve 19 Hamrin

1975'te futbolculuk yaşantısını noktalayan Arkoç, Alman kulübüne yardımcı antrenör oldu. 1976-77 sezonunda Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırırken takımın bir parçasıydı. Futbol oynarken bu kupayı finalde kaybetmişti ama 2 yıl sonra yardımcı antrenör de olsa bu kupayı kazanma gururunu yaşadı. 1977-78 sezonunda takımın başına tek sorumlu olarak getirildi. Ancak bir sezon ardından takımdan ayrıldı . Ardından Ernst Happel teknik direktörlüğündeki Hamburg Avrupa Şampiyon Kulüpler kupasını kaldıran efsane bir takıma dönüşürken , Allofs, Hurubesh , Magath gibi efsaneler vardı bu takımda ... Arkoç 'da Allofs ve dönemin en büyük oyuncularından Keegan'ın teknik direktörlüğünde yapmış oldu bu sürede ...

Yazan , derleyen : Ş. Solmazer

17 Mart 2009 Salı

Maçlar (21.Hafta'dan 24'e ve bir kupa yarıfnali)

24.Hafta

Fenerbahçe: 1 Kocaelispor : 1
Bu maçıda Fenerbahçe puan kaybıyla kapatınca artık herkes Fenerbahçe'nn şampiyonluk şansının hayal olduğunu hatta kalmadığını düşünüyorlar . Evet istatistiklere ve gidişede bakarlarsa pek haksız gönmeyebilirler ama ben tam tersi düşünüyorum . Neden mi? Bir sonraki yazıda bu düşüncemi açıklamaya çalışacağım . Ama şu bir gerçek ki Kocaelispor'u ve bata teknik direktörlerini kesinlikle kutlamak gerekir . Bülent Korkmaz t.d kariyerini benzer biçimde Kayseri Erciyes'te yapmış takım düşmüş ama çok övülmüştü , hatta şimdi G.S'de , umarım Erhan hoca'da takımının büyük yürüyüşüne öncülük eder . Anlaşılan o ki ne takımda ne oyuncularda ne de şehirde sorun yok . Sorun fena , beceriksiz ve kalitesiz yöneticilerde .

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Mustafa Kamil Abitoğlu , Mustafa Emre Eyisoy, Hüseyin Fidan
FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Gökhan Gönül, Lugano, Edu, Roberto Carlos, Kazım (Gökhan Emreciksin dk. 74 ), Deniz, Selçuk (Josico dk. 51), Uğur Boral (Güiza dk. 54), Alex, Semih
KOCAELİSPOR: Kılıçarslan, Ross (Hamza dk. 60), Sadigov , Muhammed, Ergün, Adem, Levent (Eyüp Hasan dk. 77), Nsumbu , Murat Hacıoğlu (Moreira dk. 83), Agbetu , Taner
GOLLER: Roberto Carlos (dk. 2), (Moreira dk. 87)
SARI KARTLAR: Selçuk, Josico, Semih (Fenerbahçe), Agbetu, Adem (Kocaelispor)


23.Hafta

Kayserispor: 0 Fenerbahçe : 2
Fener bu ülkenin en büyük markası . Stadı F.B rantı ile açmayı denemek hatta inşaata ara verip maç oynamak tarla zeminde maç oynamak ancak bize has olsa gerek adına has stad da . Rahmetli Kadir Has'ı tabii ki rahmetle anar ve bu espriden dolayı değerli şahsını tenzi ederim. Hayatta olsaydı sanırım buna izin vermezdi. Bu çayır bozması zeminde Carlos ve Alex , Tolunay ve saz arkadaşlarını fena bozguna uğrattılar FB'ye karşı herzman ekstra motive olma konusunda takdire şayn bulduğum Tolunay Kafkas bile maçın son 15 dakikasını umutsuz bir şekilde kulubede oturmak zorunda kaldı . Bu maçtan akılda kalacak birkaç nadir anı . Has stadında ilk goller ve ilk puanlar Fenerbahçe'ye nasip oldu .

STAT: Kadir HasHAKEMLER: Bünyamin Gezer, Serkan Gençerler, Nihat Mızrak KAYSERİSPOR: Soleymanou, Ali Turan, Aydın(Durmuş dk. 46), Eren, Toledo, Mehmet Topuz, Furkan(Bilal Aziz dk. 46), Saidou, Mehmet Eren(Tevfik dk. 57), Cangele, AghahowaYEDEKLER: Yusuf, Puroviç, Umut, Abdullah
TEKNİK DİREKTÖR: Tolunay Kafkas

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Edu, Roberto Carlos, Deivid(Volkan Babacan dk. 59), Deniz, Emre(Güiza dk. 68), Uğur(Vederson dk. 46), Alex, SemihYEDEKLER: Ali Bilgin, Önder, Gökhan Emreciksin, Selçuk TEKNİK DİREKTÖR: Luis AragonesKIRMIZI KART: Volkan Demirel (dk. 54) (Fenerbahçe)
GOLLER: Semih (dk. 11), Alex (dk. 28) (Fenerbahçe)SARI KARTLAR: Deniz, Emre (Fenerbahçe), Mehmet Topuz (Kayserispor)


Türkiye Kupası Yarıfinal 1. Maç

Fenerbahçe: 3 Sivas Spor : 1
Sivas muhteşem çıkışını FB lig ve kupa mağlubiyetleri ile sekteye uğrattı . Bülent Uygun'un işler yolundayken havalı tavrı stres ve başarısız sonçlar sonrası kendini fena gösterdi . Bu da Uygun hocanın stres yönetimi konusunda biraz daha kendini hatta oldukça fazla geliştirmesi gerektiğini yolunun İstanbul için oldukça uzak olduğunu kanıtadı . Ayrıca önemli bir ipucu olarak Fenerbahçe'nin sıkı çocukları yenme konusunda hatta iyi futboldan kesitler sunma konusunda böyle rakipleri sevdiğini ve itina ile galibiyet aldığını kanıtlaması adına ÖNEMLİYDİ !

STAT: Fenerbahçe Şükrü SaracoğluHAKEMLER: Fırat Aydınus, Baki Tuncay Akkın, Bahattin Duran
FENERBAHÇE: Volkan Babacan, Gökhan Gönül, Lugano, Önder (Edu dk. 56 ), Roberto Carlos, Deivid, Emre, Deniz, Uğur (Güiza dk. 56 ), Alex, Semih (Vederson dk. 79 )

SİVASSPOR: Petkoviç, Abdurrahman, Bilica, Sedat, Faruk, İbrahim (Balili dk. 81 ), Sezer, Muhammed, Tum, Murat Erdoğan (Kamanan dk. 70 ), Mehmet Yıldız (Onur dk. 76)

GOLLER: Deniz (dk. 66), Edu (dk. 75), Bilica (dk. 82), Deivid (dk. 84)
SARI KARTLAR: Emre (Fenerbahçe), Sedat, Faruk, İbrahim, Muhammed, Sezer (Sivasspor)


22. Hafta

Fenerbahçe : 4 Sivas Spor : 2
Şahane bir maç , şahane bir galibiyetti , Sivasspor açık oynadı , F.B'de namına yakışanı yaptı .
STAT: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu
HAKEMLER: Hüseyin Göçek, Tarık Ongun, Alpaslan Dedeş
FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Önder, Lugano, Vederson, Deivid (Gökhan Emreciksin dk. 74), Emre, Deniz, Uğur(Güiza dk. 83), Alex, Semih

YEDEKLER: Volkan Babacan, Edu, Ali Bilgin, Gürhan, Maldonado
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones

SİVASSPOR: Petkovic, Abdurrahman, Murat Sözgelmez, Sedat, Bilica, Sylla(Onur dk. 46), İbrahim, Musa(Murat Erdoğan dk. 46), Sezer(Balili dk. 59), Mehmet Yıldız, Kamanan

YEDEKLER: Akın, Diallo, Faruk, Ümit
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Uygun
GOLLER: Uğur (dk. 5 ve 34), Semih (dk. 27), Lugano (dk. 77) (Fenerbahçe)Mehmet Yıldız (dk. 4), Murat Sözgelmez (dk. 25) (Sivasspor)
SARI KARTLAR: Lugano, Alex, Vederson, Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Sylla, İbrahim Kamanan (Sivasspor)

21. Hafta
Gençlerbirliği : 1 Fenerbahçe : 0
STAT: Ankara 19 Mayıs
HAKEMLER: Yunus Yıldırım, Adil Sinem, Volkan Narinç
GENÇLERBİRLİĞİ: Isalilovic, Hakan, İlhan, Koray, Momha, Burhan, Jedinak, Cem Can, Soner(Kemal 90+1), Djite(Bilal dk. 80), Mustafa Pektemek (Kahe dk. 80)
YEDEKLER: Recep, Uğur, Addo, Eren
TEKNİK DİREKTÖR: Samet Aybaba

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Önder, Lugano, Roberto Carlos, Deivid (Gökhan Emreciksin dk. 53), Deniz(Kazım dk. 57), Emre, Uğur Boral(Vederson dk. 53), Alex, Semih
YEDEKLER: Volkan Babacan, Can, Maldonado, İlhan
TEKNİK DİREKTÖR: Luis Aragones
GOL: Jedinak (dk. 14)
SARI KARTLAR: Lugano, Roberto Carlos, Kazım (Fenerbahçe)
Derleyen - Yazan : Ş.Solmazer

1 Mart 2009 Pazar

Futbol Bir Mucizedir..

Bazı maçların senaryoları önceden yazılmıştır sanki... Film gibidir herşey.. Başından sonuna kadar akar gider heyecanlı bir şekilde.. Bunlardan ikisini bu hafta izledik.. Biri İspanya' da Atletico Madrid- Barca maçı.. Diğeri ise cumartesi günü Saraçoğlu' nda oynandı..

Sivas Sivas gibi başlamıştı ama FB nası başlamıştı açıkçası tam anlayamadık.. Alex iştahlıydı.. Birinci önemli kriter bir FB taraftarı için bu olsa gerek... Alex' in ilk hareketleri, o günkü iştahı nası acaba? Havasında mı? Bugün yapacak mı birşeyler.. Evet Alexte sorun yoktu.. Bu iyi haberdi.. Ama Deivid berbattı.. İnanılmaz top kayıpları, takım ritmini bozan ileri çıkamayışlar.. İlk geldiği zamanlardaki gibiydi adeta..Sivas iki savunma hatasında da cezayı hemen kesti.. Ama kaptan bugün kararlıydı..İki organize gol ile hemen yanıt verilmesi Sivas'ı büyük bir şüpheye düşürdü.. Evet daha önce bu şekilde gol atıyorlardı.. Ama bu şekilde gol yemiyorlardı.. Hele beklenmedik 3. aparkat bir nakavt yumruğuydu.. Sivas bir daha kalkamadı..

Bütün gazeteler bir hafta içinde bu kadar farklı iki takımın nasıl olabileceğini tartışıyorlar.. Evet ortada çok ciddi bir istikrar sorunu var..FB nin en temel sorunu sezon başından beri söylediğimiz gibi kanatlarda.. 4 2 3 1' in 3 lüsü yani Uğur Alex ve Deivid' ten Uğur ve Deivid istikrarı yakalamadıkça bu sorun devam edecek.. Geçen hafta bu ikiliye Semih' de dahil olunca pozisyon bile bulamamıştı takım.. Semih iptal olunca Gökhan' da iptal olmuş böylece Alex' in işlerliği epey azalmıştı.. Netice de pozisyon bile bulamadan maç bitirildi..

Bu hafta Uğur diri Semih bildiğimiz Semihti..Ve Gökhan' ı oyuna soktu takım.. Bu FB nin en büyük avantajlarından bir tanesi..Oyun sistemi mutlaka Gökhanı hücumda kullanacak şekilde dizayn edilmeli.. Bu form düzeyi iki tane etkili kanat yarattı ve Alex hayatının en iyi performanslarından birini gösterdi.. Alex' in aradığı oyun işte bu.. Hem önünde hem de kenarlarda verip alabileceği oyuncular bulmak..FB geçen seneki Şampiyonlar Ligi performanslarından birini vererek Sivas gibi bir takımı darmadağın etti..

FB artık bazı elemeleri içerde yapmalı..Bir defa Guiza ve Kazım' a bu takımda kesinlikle yer yok.. Guiza' ya yedek olarak belki ama Kazım kesinlikle bu hali ile bu kadroda yer almamalı.. Sağda geniş olan kadro, Deivid-Gökhan-Önder-Emreciksin, maalesef solda dar..Üstelik soldaki oyuncuların hiç biri, buna Carlos dahil, yeterli değil. Burdaki asimetri yönetimce önümüzdeki yıl giderilmeli..

Gelelim maçın yıldızına..Belözoğlu muhteşem performansını 78 de Semih' e attığı mükemmel pasla süsleyerek kendisini eleştirenlere ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu hatırlattı.. Emre hiç bir zaman üzerine takım yapılacak nitelikte bir oyuncu olmadı belki.. Ama o mevkide oyunu iki yönlü oynayabilme yeteneği ile nadiren bulunabilecek oyunculardan biri.. Ve kesinlikle doğru transfer..Bu maçta tabiri caiz ise gol atmak dışında herşeyi yaptı.. Mükemmel ilk paslar, yerinde ilk müdahaleler..Ve yılların getirdiği inanılmaz bir olgunluk.. Emrenin performansı güçlendikçe artıyor...

Önümüzdeki yıl yönetimin önünde bir önceki yıla ait eksiklikler hala duruyor olacak.. Bu da bu seneki istikrarsızlığın en önemli nedeninin yanlış transfer politikası olduğunu bir kez daha gösteriyor..Umarım yönetim mevcut kadronun potansiyelinin farkına vararak daha iyi transferler ile önümüzdeki yıl başarılı olur..


Serhat..